Turnuvaların açılış maçları her zaman sürprizlere gebe olur. Gürcistan'da da neredeyse ilk kurban biz oluyorduk ama ucuz kurtulduk. Bu kadar kötü hücum etmemize, Cedi'nin 8'de 1, Alperen-Sertaç ikilisinin 6'da 0'la üçlük atmasına, 12 top kaybı yapmamıza, Dubleviç savunmasında sınıfta kalmamıza rağmen rağmen kazanmak güzel.
Kötü günde kazanmak kaliteli takımların işi
İyi oynamak tabii ki önemli ama turnuvalarda kötü günündeyken de kazanmak kaliteli takımların yapabileceği bir iş. İlk periyodu 18-14 geride kapadıktan sonra Larkin ve Melih'in oyuna girmesi, bu iki oyuncunun 5 üçlük bulması ile 25 sayı ürettik ve devreyi 41-31 önde kapadık. Ama ikinci yarıda Dubljeviç rüzgarı vardı. İkili oyunlardan devrilip ya üçlük attı, ya da kolay pota altı basketi. İlk yarı 0 sayı atan tecrübeli pivot, ikinci yarıda tam 18 sayı üretti.
4. çeyrekte şutlar girmedi
Biz 3. periyotta hücumda çok ama çok zorlandık. 12 sayının 8'i Larkin'den geldi. Takım olarak işin içine giremedik. 4. periyotta da şutlar girmedi. Cedi 7. denemede ilk üçlüğünü bulurken, son anlara 66-61 geride girdik. Melih'in çok kritik üçlüğü bizi oyunda tutarken, o ana kadar sahada gözükmeyen Furkan'ın 24 saniye kala attığı basket Milliler'i 69-68 öne geçirdi. Son savunmayı iyi yapıp, Furkan'la bulduğumuz uzak mesafeli üçlük, galibiyetin yanına az da olsa averaj katkısı yaptı.
Larkin ve Melih'in mental direnci
Dün NBA yıldızlarımızdan gereken katkıyı alamadık. Ama onların kötü gününde kazanmak önemliydi. Larkin ve Melih'in mental olarak direnç koymaları ve takımı ayakta tutmaları bize galibiyeti getirdi. Şampiyona daha çok uzun. Yarın da Bulgaristan'ı iyi oynayıp yenersek, grup liderliği iddiamızı son maça kadar taşıyabiliriz. Çünkü daha devreye girecek çok oyuncumuz var…
Kaynak: fanatik