28 Aralık 2025, Pazar
spot_img
Ana SayfaLİGLERBasketbol Süper LigYapı profesyonel Hatalar amatör! / GÖKHAN TÜRE

Yapı profesyonel Hatalar amatör! / GÖKHAN TÜRE

Anadolu Efes ile Fenerbahçe BEKO arasındaki ING Basketbol Süper Ligi Play-Off finalinin ilk maçını Efes’in 40 sayı farkla kazanması sonrası, serinin dünkü ikinci ayağında Sarı-Lacivertli takımın reaksiyon vereceği aşikardı.

Sahada bu kez daha mücadeleci, savunmada daha diriydi Fenerbahçe… Ancak ilk maçtaki ağır yenilgi sonrası reaksiyon konusunda “doz aşımı” onlara pahalıya patladı.

Aslında Efes, oyuna yine ikinci vitesle girmiş ve öyle devam ediyordu. İlk maçta ortalarda görünmeyen rehavet virüsü, 40 sayılık galibiyetin de etkisiyle bu kez açığa çıkmıştı. Ama buna karşın sahada oyuna hükmeden taraf bu haliyle bile Anadolu Efes’ti… Başa baş giden ilk yarının ardından üçüncü çeyrekte de F.Bahçe’nin direncini kıramadılar. Kanarya, Melih, Guduric ve De Colo ile rakibini takip etmeyi sürdürdü.

VESELY NE YAPMAK İSTİYOR?

Son periyotta Efes’in Larkin ve Micic’le oyuna ağırlığını koymasıyla fark yine çift hanelere sürükleniyor, ancak Fenerbahçe takibe devam için çabalıyordu. İşte tam da bu sırada, bu sezon en az 4-5 maçta benzer şekilde takımını “yakan” Vesely yine yaptı yapacağını… Bir teknik faulü varken, hem de yardımcı hakem Can Mavisu’nun yanı başında, kendisine faul çalan baş hakem Zafer Yılmaz’ı alkışla protesto etti. Bir teknik faul daha alıp soyunma odasının yolunu tuttu. Çek yıldız bir kez daha takımını en kritik anda yalnız bıraktı. Euroleague’de İstanbul’da CSKA Moskova ile oynadıkları Play-Off 3. maçında isyanında haklıydı. Son derece basit faul düdükleri, onu çileden çıkarmıştı. Yine bu sezon daha önceki bazı maçlarda da “sorumsuzca” aldığı teknik faullerle dikkatleri üzerine çekmişti. Vesely’nin bu tutumu cezasız kaldıkça yapmaya da devam edecek gibi duruyor. Takımın en pahalı oyuncusunun, en kritik yerde bunu yapmaya hiç mi hiç hakkı yok… Bu özgürlüğü ve cesareti nereden buluyor, amacı ne, sorgulamak gerek…

OLMADI MELİH

Fenerbahçe BEKO’nun takım kaptanı Melih Mahmutoğlu’nu beyefendiliğiyle tanırız. Ama dün O’nun da sinirlerine hakim olamamasının bedeli ağır oldu. Maç içinde bir ara atıştığı Singleton’a yaptığı faul sonrası, topu, arkasını dönmüş giden ABD’li oyuncuya atınca ortalık karıştı. Sonrası çorap söküğü gibi geldi ve Fenerbahçe benchi üst üste diskalifiye kararlarıyla adeta boşaldı. O’nun gibi deneyimli bir isme bu hareket hiç mi hiç yakışmadı.

KURALLAR UYMAK İÇİN VAR

Hakem kararları konusundaki sıkıntılar, sezon boyunca en çok konuşulan konular arasındaydı. Euroleague’de 1-2 hakemimiz dışında düdük çalan ismin olmaması, kalite düzeyinin de bir nevi göstergesi… Ancak dünkü maçta hakemlerin sonuca etki edecek can alıcı hatalar yaptığını ya da maçı bir taraftan alıp diğer tarafa sürüklediğini söylemek büyük haksızlık olur. Hakemler yüksek gerilime karşın iyi maç yönettiler.

FIBA’nın koyduğu kurallar çok açık ve net… Saha içinde yaşanan bir olay sırasında kenardan buna dahil olanlar diskalifiye edilir… İstediğiniz kadar iyi niyetle çıkan olayları yatıştırmak için sahaya girmiş olun – ki eminim öyleydi de – kural kuraldır. Melih Mahmutoğlu ile Chris Singleton arasındaki kavganın, Fenerbahçe benchinin olduğu potanın önünde yaşanması belki Sarı-Lacivertliler’in böyle bir refleks göstermesine neden oldu. Ancak özünde iyi niyet olsa da bu kuralı göz önünde bulundurup, sahaya girme eyleminden uzak durmaları gerekirdi. Singleton ve Melih dışında Fenerbahçe’den Ahmet, Perez ve Yiğit ile stafftan üç isim diskalifiye edildi. Vesely’nin de bu olaydan kısa bir süre önce ikinci teknik faulü alarak diskalifiye olduğunu hatırlatmakta fayda var.

Anadolu Efes cephesinde, kavga sırasında sahaya girme yanlışına düşen tek isim, sakatlığı bulunan ve kadroda olmayan Hırvat şutör Krunoslav Simon’du. O da sahanın ortasına kadar gelip, sonra uyarılarla geri döndü. Ancak benchten sahaya giren kimse olmadığından, krizi hafif hasarla (sadece Singleton diskalifiye edildi) atlattılar.

 HER DÜDÜĞE İTİRAZ EDİLİR Mİ?

Fenerbahçe cephesinde dün dikkatimi çeken detay, ilk maçın aksine Başkan Ali Koç’un da tribünde yer almasıydı. Koç, maçın neredeyse tamamını ayakta takip etti. Başta Şube Sorumlusu Sertaç Komşuoğlu olmak üzere, maçın tansiyonunun yükseldiği anlarda yöneticilerden gelen protestoları zaman zaman yatıştırdığı gözlendi. Eminim Koç, tribünden hakemlere sürekli bağırıp, protesto eden yönetici profilinin artık “demode” kaçtığının, sahada takımın tek hakiminin coach olduğunun ve hem hakemlere itiraz hem de oyuncuları motive etmek için “sesini yükseltmesi gereken” tek yetkili kişinin de baş antrenör olduğunun da farkında…

Dün, Komşuoğlu, takımı sahadan çekme eğilimine girdiği anda müdahalede bulunan ve bunun önüne geçen de Koç’tu… Ama tüm bunlar Başkan’ın işi değil… Omuzlarında taşıdığı ağır yükün yanında bir de bu gibi detaylara mesai harcarsa vay haline!..

Kokoskov, tarzı gereği hakem kararlarına itirazda bulunsa da bunu, agresif tavırlar göstermeden son derece “mülayim” bir şekilde yapıyor… Oyuncuları da çok şanslı (!)… Sahada ya da saha dışında görevini yapmayan ya da görevinin dışına taşan hareketlerle takıma zarar veren isimlerin Kokoskov’un hışmına uğrama gibi bir çekinceleri yok!.. Çünkü Kokoskov’un hışmı yok!..

Sonuçta Anadolu Efes, Fenerbahçe BEKO’nun bu kez teknik detayların ötesinde gelişmelerle adeta “kendi kendini yaktığı” maçı kazanıp seride 2-0 öne geçti ve şampiyonluk yolunda çok önemli bir avantaj elde etti. Efes, iyi oynasa da, gününde olmasa da iki maçı da kazandığı bu seride hedefe çok yakın görünüyor…

BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler