Türk basketbolcusunu sürekli karalayan,yabancılara hayran ciddi bir grup oluştu. Tabii milli takımla da fazla ilgileri yok.
Onlara göre Türkler yeteneksiz ve tembel… Oysa o hayranlık duyduklarına nasıl sabır gösterildiğini, ne şanslar verildiğini takip etseler belki bizimkilere karşı daha hoşgörülü olacaklar.
Çok net söylüyoruz… Bu yıl işler değişti… Parası azaldığı için daha düşük nitelikli yabancı oyuncu almak mecburiyetinde kalan takımlar Türkler'e daha fazla şans vermeye başladı. Bunların yanı sıra Teksüt Bandırma, TOFAŞ, Darüşşafaka gibi kulüpler kulüp politikası gereği bugün değil, yıllardır Türkler'i kazandırmaya çalışıyor.
KARŞIYAKA YERLİLERLE KAZANDI
Bursaspor deplasmanında maç kazanmak kolay değil. Bunu kaç takım başaracak, bilemeyiz ama Pınar Karşıyaka Türkler'le başardı. Nusret Yıldırım, Metecan Birsen, Yunus Sonsırma iki takım arasındaki farkı yaratan isimler oldu. Bu konuda ligin yenisi Bursaspor'u tamamen yabancı endeksli bir kadroyla oynadıkları için de eleştirecek değiliz. Çok yeniler ve umarız onlar da fazla zaman kaybetmeden altyapılarında ciddi organizasyonlar kurar ve Türkler'e fırsat verirler.
CEVHER'E DİKKAT
Ormanspor'un rakipleri inanıyoruz ki maç öncesi editlerinde Cevher Özer analizlerine mesai harcıyor. Dorukhan Engizdeniz en büyük özelliği olan şutunu Büyükçekmece maçında kötü kullandı ancak artık onu oyun kurucu rolünü de oynarken izlemek keyifli, demek ki tek yönlülükten kurtuluyor.
Son Fenerbahçe maçında takımla beraber kaybolsa da bu sezon daha fazla sorumluluk alan, özgüveni yüksek bir Metin Türen izliyoruz. Fenerbahçe'de Melih Mahmutoğlu son yıllarda basketboluna çeşitlilik kattı, çembere gitmeye ve daha iyi savunma yapmaya başladı.
Afyon'da Erdi Gülaslan iyi gidiyor, ona Burak Eşlik'in de katılmasını bekliyoruz.
BERKAN YAKALANDI
Berkan Durmaz, Dünya Şampiyonası aday kadrosundan elenen son isimdi ancak henüz oralarda oynamaya hazır olmadığını biliyorduk. Geçen sezon Fenerbahçe maçındaki performansı akıllarda kalıcı olsa bile, etkisiz kaldığı maç sayısı çok daha fazlaydı. Oysa Berkan çok büyük beklentilerimiz olan potansiyelli bir genç. İşte o potansiyel Gaziantep'te ortaya çıktı. Ondan her zaman yüzde 60 ile üçlük atması fazla iyimserlik olabilir ama o gün şutun dışında da herşeyi çok iyi yaptı. Önemli ribaundlar aldı, sahayı geniş açıyla görüp arkadaşlarına harika servisler yaptı. Bu maç ona özgüven kazandırmalı ve artık belli bir çizgide devam etmek için kendisini şartlandırmalı. Bu kadar kaliteli bir oyuncunun kötü oynama hakkı yok. Muhsin Yaşar çok hızlı olmasa da üzerine koyarak devam ediyor ve akıllara milli takımı getiriyor. Sağlıklı bir Barış Ermiş'ten söz etmeye ise zaten gerek yok. TOFAŞ'a maçı Gaziantep'te bu üç oyuncu kazandırdı. Sakatlık dönüşü form tutmaya başlayan Berk Uğurlu da iyi bir sezon vaadediyor.
Galatasaray'da Can Korkmaz fiziksel zaaflarına rağmen takımın beyni haline geldi. Yeni atmosfere uyum aşaması sırasında Yiğit Arslan'ın hücumu yönlendirmeye başlaması olumlu ve dikkat çekici. Beşiktaş'ta Burak Can Yıldızlı kendisini bizlere de, takımına da kabul ettirdi. Keşke boş geçen seneleri olmasaymış…
GELELİM BANDIRMALILAR'A…
BGL'ye dudak bükenler var… Teksüt Bandırma, Anadolu Efes'i geçen sezon BGL'de oynayan 4 oyuncusunun da katkısıyla yenerken acaba ne düşünmüşlerdir. Sayısı fazla olmasa da bazı kulüplerin BGL'yi bir zorunluluk olarak gördüklerinin, yani hissetmediklerinin farkındayız. Ama hem kulübün, hem Türk Basketbolu'nun geleceği açısından sorumluluk duyan çoğunluk kaliteli üretim yapıyor.
ŞEHMUS BASKETBOLU ÖĞRENİYOR
Oynayan oyuncunun göstereceği değişim açısından Şehmuz Hazer en doğru örneklerden biri. Geçen sezon deli dolu, deparına güvenen, B planı olmayan, yetenekli ama içgüdüleriyle oynayan Şehmus'un yerinde şimdi fiziksel özelliğinin yanı sıra oyunu düşünerek ve bilinçli oynayan bir oyuncu var.
ALPEREN'DEKİ DEĞİŞİM…
Alperen Şengün'ün 2 sene benchte oturduğunu varsayın… Bugünkü halinden ne kadar ileride olabilir? Ama Alperen kulübü ve koçunun kendisi gibi gençlerin arkasında durduğunu bilmenin özgüvenini yaşıyor ve deneyerek, hatalar da yaparak doğruya yaklaşıyor. İlk haftadaki Karşıyaka maçıyla son Efes maçındaki Alperen'de bile farklılıkları görebilirsiniz. Hücumda zor ama çalışmış olduğu hareketleri yapma cesareti, savunmada göğsünü siper etmeye başlaması, özgüveninin artması gibi… Alperen sezon boyunca yeni hatalar da yapacak ama sezon bittiğinde büyük olasılıkla pozisyonu da netleşirse, büyük bir oyuncu adayından söz edebiliriz.
Rıdvan Öncel oynadığı için milli takım kamplarına çağrılmaya başlandı. Belki yarın Sadık Emir Kabaca ve Furkan Haltalı'dan da benzer şeyler söyleyeceğiz.
Buradaki isimler birer sembol. Elbette onların konumunda başka oyuncular da var. Teksüt Bandırma'da da, başka takımlarda da… A takıma entegrasyon konusunda benimsenmiş bir politikalarını göremesek de Fenerbahçe'den, Efes'ten yetişen çok değerli oyuncular da var…
Genç, olgun, yaşlı… Yerli oyuncuların turşusunu kurmak da elimizde, onları daha iyi oyuncu haline getirmek de… Bu nedenle oyuncuları değil, onlarla ilgili karar vericileri yargılamak daha doğru olur.
Ben ümitliyim… Ama lütfen hep birlikte sabır gösterelim.
Kaynak: Basketfaul
