Fenerbahçe BEKO, savunma kalitesinin kıvamını her geçen gün biraz daha arttırıyor.
Coach Kokoskov’un sezon başından bu yana oturtmaya çalıştığı, hem savunmada hem de hücumda paylaşan, rotasyona giren tüm oyuncuların katkı verdiği düzen, dün Khimki karşısında ilk kez bu kadar ‘net’ biçimde kendini gösterdi.
Dün değişmeli savunmada Khimki gibi belki de Euroleague’in en geniş hücum dağarcığına sahip takımını çaresiz bırakırken, özellikle de Shved ve McCollum gibi iki üst düzey atıcının bileklerine de kelepçeyi vurdular. Bu noktada Vesely’nin gösterdiği olağanüstü çabanın meyvesini vermesi, özellikle Çek pivotun Shved ile bire birde kaldığı anlarda yıldız şutöre hiç yenilmemesi, takımdaki diğer isimler için de tetikleyici unsurdu. Vesely, 9’da 2 isabetle turnike bile kaçırdığı gecede buna karşın savunmada istatistiklere yansımayan öyle şeyler yaptı ki yine, alkışı fazlasıyla hak etti. Ahmet’in de, Barthel’in yokluğunda Vesely ile giderek daha iyi bir ikiliye dönüştüğünü görüyoruz. Basketbolunu bu sene iyice olgunlaştıran Ahmet, hem savunmaya verdiği enerji ve hem de hücumda sorumluluk alarak bazen kendi bitirip bazen de dış atıcılara pozisyon hazırlamada yardımcı olmasıyla önemli iş çıkarıyor.
De Colo’nun henüz 3 dakika dolmadan sakatlanarak oyundan çıkması dahi Fenerbahçe’yi düzenden çıkarmadı. Lorenzo Brown, bu durumu fırsata dönüştürüp, omuzlarına binen ağır yükü 20 sayı, 8 asist, 4 top çalma gibi göz kamaştırıcı bir istatistiğe dönüştürürken, Maccabi maçının yıldızı Bobby Dixon da kenardan gelip hem savunmaya hem de skor üretimine ve saha içi organizasyona verdiği destekle Brown’ın elini rahatlattı. Westermann’ın da daha çok süre aldıkça veriminin artacağını, faydalı olabileceğinin sinyallerini vermesi sevindiriciydi.
Uyum sürecindeki oyuncular arasında tüm spotların üzerinde olduğu Pierre ve Eddie, dün sahada oldukları süreçte takım savunmasının ‘tamamlayıcı’ unsunlarıydılar. Değişmeli savunmada kusursuz bir çizgide seyreden bu ikili, hücumda da özellikle kırılma anlarında ciddi sorumluluk alıp, Khimki’nin fişini çektiler.
Sonuçta Sarı-Lacivertliler’in, kenardan gelen oyuncularından 49 sayılık katkı aldığı mücadelede Khimki gibi kapasiteli bir rakibe ‘kendi oyununu dikte ederek’ kazanması çok önemliydi.
GÖKHAN TÜRE