Ev sahibi olduğumuz Avrupa Şampiyonası’nda yeni jenerasyonun neler yapabileceği konusunda artık herkese fikir verebileceğini söyleyen yıldız basketbolcu, “Federasyon yönetiminde, teknik ekipte ve oyuncu kadrosunda heyecanı yüksek isimler var, bunu avantaja çevireceğiz” dedi.
A Milli Basketbol Takımı, artık geleneksel hale gelen Bormio kampında, Avrupa Şampiyonası hazırlıklarına başlarken, kaptan Sinan Güler, hem ay-yıldızlı ekip, hem de çok konuşulan transferi hakkındaki düşüncelerini anlattı.
2008 yılından bu yana gerek milli takım, gerekse de kulüp takımıyla her sezon mutlaka bulunduğu Bormio kampında her zaman olduğu gibi işin enerji kısmına yoğunlaşacaklarını, aynı zamanda yeni baş antrenör Ufuk Sarıca’nın oynatmayı planladığı sisteme adapte olmaya başlayacaklarını belirten yıldız basketbolcu, “Bizi zorlu bir sürecin beklediğini biliyoruz, bu nedenle, başlangıcı iyi yaparak, aynı şekilde ilerleme niyetindeyiz” dedi.
Kulüp takımlarında son topu kullanan az sayıda oyuncunun bulunduğunu, sürelerin az olduğunu, uzunların maç eksikleriyle birlikte, jenerasyon değişikliğinin de getireceği zorluğu nasıl aşacaklarını sorduğumuz tecrübeli isim, “Takım olarak” yanıtını verdi ve ekledi, “Evet bu saydıklarınız doğru, takımlarda son topu kullanan isimler az ancak ben buradaki isimlerin o sorumlulukları alabileceklerine inanıyorum. Zaten son sene daha da yakından izlediğimiz Ufuk Sarıca sisteminde de oyuncuların yeteneklerini öne çıkarmak ve onların üzerine gitmek olduğunu gördük. Bu kadroda da farklı yetenekte isimler var ve yeri geldiğinde herkes bunu ortaya koyacaktır…
Ev sahipliği konusunda da konuşan Sinan, “2001 yılında genç bir basketbol izleyicisi, 2010’da ise bu takımın bir parçası olarak ev sahipliğinin getirdiği baskının, doğru kullanıldığında olağanüstü bir güce dönüştüğüne tanık olmuştum. Yine bunu gerçekleştirebiliriz. Ancak bunun için de hem daha tecrübeli isimler olarak bizlerin, hem camiadaki büyüklerin, hem siz medyanın doğru mesajlar vermesi gerekiyor. Ev sahipliği önemli. Çünkü hem sizlerin, hem basketbolseverin ama aynı zamanda ailelerimizin, sevdiklerimizin de yanımızda bulunacağı bir ortamda mücadele edeceğiz. Bunun bize avantaj getireceğini düşünüyorum” diye konuştu.
‘Yeni rolümü bekliyorum’
Euroleague şampiyonluğunu elde eden bir ekip tarafından 34 yaşında istenen ve transfer olma başarısı gösteren Sinan Güler, transfer hakkındaki duygularını da anlattı.
Yıldız basketbolcu, “Kariyerimin başından bu yana hep yıldız kategorisinde değil de, rol oyuncusu konumunda olmuştum. Uzun yıllardır, farklı jenerasyonlar ile birlikte olmama rağmen bu değişmemişti ancak basketbol kariyerimde attığım adımlarda hem şans yanımdaydı, hem de gelen fırsatları iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum. Bundan sonra da sürekli yeniliklerle oyunumu geliştirmek için çalışmaya devam edeceğim. Şimdi farklı bir yapının içinde yer alacağım. Tabii ki Fenerbahçe gibi Euroleague şampiyonluğuna ulaşmış bir ekip tarafından transferimin istenmesi benim için önemli” diye konuştu.
Son yıllarda özellikle Galatasaray’da takımın yapısından ötürü, hücumda fazla sorumluluk almak zorunda kaldığını, bunun da savunma temposunu biraz azalttığını hatırlattığımız Güler, “Açıkçası bu bana verilecek rolle alakalı. Son dönemde hem hücumda topu yönlendirip, hem de aynı agresifliği savunmada göstermem mümkün değildi. Fenerbahçe oturmuş sistemi olan bir ekip. Bu sistem içinde bana verilecek rolün, alacağım sürelerin belirleyici olduğunu düşünüyorum. Ama hangi alanda bana iş düşerse bunu yapacağımı da biliyorum” ifadelerini kullandı.
‘Çok farklı yaklaştılar’
Fenerbahçe cephesiyle görüşmelerin nasıl gelişti?
Transfer sürecinde, hem ailemle, hem de menajerlerimle Euroleague ekiplerinden gelecek teklifleri beklerken Fenerbahçe cephesinden coach Obradovic ve menajer Gherardini bana sundukları planla farklı yaklaştılar. Dialog yapıcı şekilde ilerledi. Euroleague şampiyonunun transfer isteği de bu yapıcı dialogla bir araya gelince karar anlarında zorlanmadım. Daha sonra yaptığım görüşmelerde de her zaman için bana kabul görüleceğimi hissettiren bir ortam yaratıldı.
‘Hissettiklerime göre davrandım’
Transfer sürecinde Erman Kunter senin istediğin rakamlara çıkmalarının zor olduğunu söylemişti, Şube Sorumlusu Can Topsakal ise senin kendilerine sadece ayrılmak istediğini ve transfer görüşemediklerini söylemişti. O anda neler yaşandı?
Galatasaray ile sezon bittikten sonra ben 1 kez konuştum, gelecek yıllar ile ilgili planlarını öğrenmek istedim. Ben kendi hedeflerimi anlattım ve Euroleague seviyesinde forma giymek istediğimi ilettim. Daha sonraki süreçte menajerlerim, yeni bir gelişmenin olmadığını bana bildirdi, açıkçası Galatasaray cephesinden de bana bir daha gelen görüşme talebi olmadı.
‘Kariyeri tartışılmaz’
Obradovic’le çalışmak diye bir deyim var artık basketbolda…
Kariyeri tartışılamayacak büyük bir antrenör. Beni her zaman için şaşırtan ve heyecanlandıran kısmı; yaşı, başardıkları, pozisyonu ne olursa olsun hep üstüne koymaya, yeni bir şey yaratmaya açık bir insan. Bu tarz bir antrenörün oyuncusunu motive etmesi kolaydır diye düşünüyorum.
‘Üzerime alınmadım’
Galatasaray’dan ayrılışının ardından farklı tepkilere maruz kaldığını, takım arkadaşı Göksenin Köksal’ın paylaşımlarının da kendisine yönelik olduğunun konuşulduğunu hatırlattığımız başarılı oyuncu, “Tepkiler normal. Göksenin’in yaptığını ise üzerime alınmadım. Çünkü o benim kardeşim ve nasıl ki ben gençken, ağabeyimden, büyüklerimden, takımdaki tecrübeli isimlerin söylediklerinden yararlandıysam, onun da geçirdiği süreçte, birebir yaptığımız konuşmaların etkisinin olduğuna inanıyorum. Zaten bana karşı tepkisi olursa bunu direkt bana söyleyeceğini, sosyal medya gibi ucuz bir metoda başvurmayacağını da biliyorum. Kendisiyle de konuştuğumda yazdıklarının benimle alakalı olmadığını ifade etti. Dediğim gibi ben üzerime alınmadım” diye konuştu.
Kaynak: milliyet