Play-off’ta ilk maçlar tamamlandı. Golden State-Denver ve Miami-Atlanta maçları dışındaki 6 karşılama büyük mücadeleye sahne oldu. Öyle ki Boston son saniyede Jayson Tatum’un basketiyle Brooklyn Nets’i yendi. Kalitesi tartışılır ama rekabet seviyesi üst düzey, savunmaların öne çıktığı maçlar ve dikkat çekici performanslar izledik.
Kyrie Irving-Brooklyn Nets
Bana göre en iyi performansı Kyrie Irving sergiledi. 42 dakika oyunda kaldı. % 60’la 6/10 üç sayı isabeti buldu. 6 asist ve 5 ribaunt ve 39 sayı kaydetti. Takım arkadaşlarının gününde olmaması asist sayısının çok daha fazla olmasına engel oldu. Bu rakamlar Kyrie için sıradan sayılabilir ama zor artlar altında bu performansı sergiledi. Kevin Durant’ın verimsiz oynadığı, bir ikisi dışında rotasyon oyuncularından ofansif destek alamadığı ve çok iyi savunulduğu bir maçta adeta tek başına takımını maça ortak etti. Neredeyse de galibiyeti getiriyordu ama Tatum son saniye basketiyle kendisine engel oldu. Boston Celtics, Irving’i Marcus Smart’la tuttu. Jaylen Brown ve Jayson Tatum değişerek Irving savunmasında yer aldı. Savunmacısını geçtiğinde mutlaka yardım getirdiler ama el üstünden, kalabalık savunmayı geçerek, dış şutla kısaca her şekilde sayı buldu. Ayrıca savunmaya da konsantre gördüm. Irving’in oruç modu gerçekten bambaşka. Tek eleştireceğim yönü maç içinde Boston seyircisinin yuhlamasına alaycı bir karşılık vermesi oldu. Boston-Irving ilişkisi her iki tarafı da memnun etmedi. Bundan dolayı taraftarın tepkisini anlayışla karşılaması gerek. Ancak maç sonu konuyla ilgili yaptığı açıklamada geri adım atmayacağını gösterdi. Saha içinde sert Boston savunmasıyla mücadelede ederken bir yandan da taraftarla atışarak ekstra bir baskıya davetiye çıkarmış oldu. Keşke zekasını daha fazla kullanan bir oyuncu olsa da yeteneklerini keyifle izleyebilsek ancak Irving de böyle bir karakter
Anthony Edwards, Karl Anthony Towns-Minnesota Timberwolves
Minnesota ilk maçlar içinde sürpriz olarak nitelendireceğim tek sonuca imza attı ve baştan sona önde götürdüğü maçta deplasmanda ligin en formda takımlarından Grizzlies’i mağlup etti. Galibiyeti getiren şok sayıda faktör ama Edwards ve KAT öne çıkıyor. Kariyerinin ilk play-off maçını oynayan Anthony Edwards açılışı bayağı parlak yaptı. 40 dakikada 36 sayı ve 6 asistle galibiyete katkı yaptı. 4 tane üçlük isabeti buldu. Pota altına penetre ederek deliciliğini kullandı. Kısaca içeriden dışarından Grizzlies savunmasında gedik açtı. Savunmada da başarılı oldu.
Edwards kadar sayı atmasa da bana göre galibiyetin mimarı Karl Anthony Towns oldu. 43 dakikada 29 sayı, 13 ribaunt ve 3 asistlik katkı yaptı. Bu rakamların göstermediği ve galibiyeti getiren katkısı ise fiziğini kullanarak oynaması oldu. KAT, Steven Adams’a karşı çabukluk, Jaren Jacskosn JR ve Brandon Clarke’a karşı güç avantajını kullanarak sürekli yüzü dönük potaya yüklendi. Üst üste smaçlar yaparak özellikle Jaren Jackson JR’ın sinirlenerek oyundan düşmesini sağladı. Bugüne kadar ‘çok yetenekli ama eğlenmek için oynuyor kazanmak için oynamıyor’ diye eleştirdiğim Towns, başarının yolunun savaşmaktan geçtiğini fark etmiş. Sahip olduğu yeteneklerini fizik gücü ve mücadelesiyle birleştirmiş. Ne kadar istikrarlı olur bilemem ama onu böyle izlemek keyif verici.
Jordan Poole-Golden State Warriors
Bir başka ilk play-off maçında parlak istatistik yapan isim Jordan Poole oldu. 22 yaşındaki skorer gard sakatlıktan dönen ve standardının biraz altında kalan Curry’nin fazla etkili olmadığı bir maçta 30 dakikada % 71’le 5/7 üçlük isabetiyle 30 sayı atarak takımını galibiyete taşıdı. Normal sezonu da çok iyi oynayan Poole, play-off ortamında da etkili olabileceğini ve Golden State’in geleceğinde önemli rolü olacağını gösterdi.
Tyrese Maxey-Philadelphia Sixers
James Harden takviyesi Sixers’a yaradığının birkaç misli Tyrese Maxey’e yaradı. Oyun kurma görevini Harden’ın devralmasıyla Maxey’in içindeki skor canavarı ortaya çıktı. 38 dakikada 5/8 üçlük isabetiyle 38 sayı NBA’deki ikinci sezonunu yaşayan bir oyuncu için inanılmaz bir rakam. Maxey, perimetre gerisinden, orta mesafeden, boyalı alandan kısaca her yerden skor üretebiliyor. Umarım bir sakatlık yaşamaz. Onu izlerken all star adayı bir genç basketbolcu görüyorum.
X Faktörler
Gelelim galibiyette başrol oynamayan ama çok fazla etkili olan isimlere. İlk sıraya Sixers’dan Tobias Harris’i koyarım. Harden’lı yeni düzenden en çok etkilenen ve varlığı soru işareti olan Tobais Harris 37 dakikada 26 sayılık katkı yaparak hala verimli olabileceğini gösterdi. Gerçi ben finansal nedenlerden dolayı Daryl Morey’in onu takas etmesinin zaruri olduğunu düşünsem de Harris’in Sixers forması giydiği sürece ofansif gücünü göstermesini takımı adına olumlu buluyorum.
Minnesota’yı galibiyete götüren ana etken KAT ve Anthony Edwards ikilisi dedim ama birde gizli kahraman var. O da Jaden MC Daniels. 22 yaşındaki uzun forvet en iyi yaptığı işi olan çember savunmasını yaptı üstüne de 25 dakikada 2/3 üç sayı isabetiyle 15 sayı atarak galibiyetin gizli mimarı oldu. Normal sezon istatistiklerinin üstüne çıkan McDaniels’in katkısı rakam olarak çok büyük olmayabilir ama yedekten ofansif katkı alamayan TWolves için çok değerli. Malik Beasley’le beraber yedekten skor katkısı yaparak gününde olmayan De Angelo Russell’ın açığını kapattılar.
Teşekkürler Spoeltra
İlk maçlar içinde en rahat galibiyeti Miami Heat elde etti. Baştan sona Atlanta’ya üstünlük kurdular. Fark 20 sayının altına neredeyse düşmedi. Böylesi fark olunca maçın son periyodunda Ömer Faruk Yurtseven oyuna girse diye içimden geçirdim ama Heat oyuncuları farkın 30 sayıya ulaştığı anlarda bile müthiş disiplinle her top için savaşınca koçun gençleri oyuna almayacağını düşündüm. Neyse ki içimden geçen oldu ve Eric Spoeltra son 5 dakikada Ömer’i oyuna aldı. Basketbolcumuz da 5 dakikada 5 sayı atarak koçuna hazır olduğu mesajını verdi. Ömer’in katkısının galibin belirlendiği “bitse de gitsek” anlarında olduğu için çok da ciddiye almamak lazım ama esas olan play-off’ta da forma giymesi ve katkı yapması oldu. Teşekkürler Spoelstra.