Semih Erden de…
Hakan Köseoğlu da basketbol topuyla ilk burada tanıştı..
Genç yıldız Emircan Koşut da..
Ve Bayrampaşa’dan yetişen bir başka yıldız da basketbol gündemine 3-4 yıldır damgasını vurmaya başladı..
Bu yıldızın adı: Pınar Demirok.
Siz onu Kayseri AGÜ’den tanıyorsunuz..
Ben onu size A Milli Kadın Basketbol Takımı’ndaki çalışmalarıyla tanıtacağım..
Seni ne zaman görsem çok sakin, sessiz, hiç kimseyle konuşmayan, yüzü fazla gülmeyen, sadece işini yapan biri gibisin?. Yoksa çok heyecanlı birisin de biz mi göremiyoruz?
-Evet. Aslında çok heyecanlı biriyim. Bazı ortamlarda çok sessiz oluğumu söylerler ama genelde güler yüzlüyüm…
''Kızın Boğazına Dirsek Attım''
Maçlarda da böyle misin?. Hatta önemli maçlarda?
-Maçlarda çok heyecanlı ve stresli olurum. Bir final maçında rakip takımdan kızın boğazına dirsek attığım ve taraftarı kışkırttığım olmuştur.
Alt yapı milli takımlarında önemli işler yaptın. Kayseri AGÜ’de de fena değildin. Ama A Milli Takım’da hep kenardasın. Sıra bir gün nasıl olsa bana da gelir diyor musun?
-Daha önce de A Milli Takım kamplarına geldim. İlk kez geçen yıl kadroya girdim. Maçlarda çok süre alamıyorum evet ama her zaman hazır durumda bekliyorum…
''Bana Verilen Süreyi İyi Değerlendirdim''
2014-2015 sezonuna bakarsak AGÜ’deki performansınla en iyi Türk oyuncu olarak göze çarpıyorsun. bu gurur verici bir şey değil mi?
-Orada kendime belli bir yer edindim. Bana verilen süreyi iyi kullandığımı düşünüyorum. Şimdi önümde farklı bir takım, farklı bir yol var. O takımda daha iyi bir performans göstermek için çok fazla çalışmalıyım…
Peki bir Türk oyuncu olarak gereken değeri görüyor musun?
-O değer bize veriliyor mu? Hayır. Özellikle yabancı kuralı geldikten sonra…
Kayseri’ye bildiğim kadarıyla 2009 yılında geldin. Takımın adı Panküp Şekerspor’du. Sonra Kaski, sonra da AGÜ oldu. Sen sonra İstanbul Üniversitesi ve devamında BGD’de oynadın. Neden gittin, neden döndün?
-İyi bir transfer teklifi aldığım için Kayseri’den BGD’ye gittim, daha sonra orada az süre alabildiğimi görünce kiralık olarak eski takımıma geri döndüm. Hikaye böyle…
''Sosyal Medya Sosyal Hayatımı Etkiledi''
Şöyle bir bakınca sosyal medyada fazla gözükmediğini gördüm. İnstagramda varsın ama çok kullanmıyorsun sanırım?
-Eskiden çok kullanırdım. Sonradan sosyal hayatımı etkilediğini gördüm ve arkadaşlarıma ve aileme daha fazla vakit ayırabilmek için bu alışkanlığımı bıraktım.
Maçlara çıkarken bir uğurun var. Pembe band. Neden pembe?
-En sevdiğim renk. Ben asla oje ya da başka bir şeyle çıkamam. Bir de, dua etmeden kesinlikle maça çıkmam.
''Basketbol Oynamak Beni Daha Çok Mutlu Etti''
Peki önceden atletizmle uğraştığın ve madalyalarının olduğunu da biliyoruz. Sonra neden basketbol?
-Arkadaş çevremden dolayı basketbola başladım. Atletizm ile uğraşırken de memnundum ama basketbol oynamanın beni daha çok mutlu ettiğini görünce o tarafa kaydım. İyi ki de öyle yapmışım…
Ailen hala İstanbul’da o zaman?
-Evet İstanbul’da yaşıyorlar..
Ben de yakından biliyorum. Boşnak aileler çok kalabalık olur. Sizin aile kaç kişi?
-Vallahi doğru. Çok kalabalığız. 150-200 kişi arası vardır. Bayramın ilk günü bizim ailede 100 kişi falan toplanır.
Boşnak düğünleri de bir acayip olur. Hareketli, insanın kanını kaynatan müzikler çalar. Düğünlere sık sık gider misin? Çıkıp oynar mısın?
-Giderim ve oynamayı da severim. Bizim geleneklerimiz böyledir, bilirsiniz zaten…
''Kayseri Mantısı, Boşnak Mantısının Yerini Tutmaz''
Annen çok iyi mantı yaparmış. Kayseri mantısı mı, annenin mantısı mı?
-Annemim tabii ki.. Kayseri’de de mantı yerdim ama çok değil.. Kayseri mantısı, Boşnak mantısının yerini tutamaz. Tabii bir de Boşnak böreği var.
Boşnak olduğun için Sırpça bildiğini de biliyoruz.. Hani olur ya bir Avrupa maçında sen Sırpça kötü bir söz sallıyorsun, bir bakıyorsun hakem Sırp, sana anında teknik faulü çalıyor. Oldu mu hiç böyle ilginç bir şey?. Yoksa adam amma da hayal kuruyor mu diyorsun?
-Enteresandır ama oldu. Bir Eurolig maçında etmiştim hakem gözlerini açıp bana baktı. Takım arkadaşım Maziç Sırp. Bana hakemin Sırp olduğunu ve bu yüzden kötü kötü baktığını söyledi. Çok utandım. Bir daha da etmedim.
Diyelim ki o gün yeni bir araba almışsın. Daha gıcır gıcır. En yakın arkadaşın geldi. ‘Pınar versene şunu bir tur atayım’ dedi. Verir misin?.
-Veririm..
Verdin arabayı çarptı getirdi, tepkin ne olur?
-Yüzüne gülerim. ‘Üzülme. Başka bir şey lazım mı?’ derim. Canı sağ olsun..
''Pelin'le Film İzlerim''
Kamplarda, ya da boş günlerinizde arkadaşlarınla bir oyun oynar mısınız?. Örneğin tavla ya da kağıt oyunları. Oynarsanız hep kim kazanır?
-Oyun oynamam. Milli Takım kampındaysam oda arkadaşım Pelin’le film izlerim…
Arkadaşlarınla bir restorana yemeğe gittiniz. Hesabı kim öder?. Yoksa hep Alman usulü mü yaparsınız?
-Bazen ben öderim. Sürekli hesabı paylaşmayız. Aramızda döner..
Gezmek için seyahati sever misin? En çok nereye gidersin. Ve nereye gitmek istersin?.
-Los Angeles’e gitmek isterim.. Ayrıca bu sene ilk kez gittiğimde Çeşme’yi çok sevdim. Alaçatı’ya sık sık gidebilirim…
Aslan burcusun. Burcunun özelliği hep zirveye çıkmak isteyen biri. Sen de hep zirvede olayım, zirveye çıkayım der misin?
-Burcumun hemen hemen bütün özelliklerini taşırım. Her zaman elimden gelenin en iyisini yapmak isterim.
Peki Aslan burcu fazla övünürmüş. Var mı sende de fazla övünme olayı?
-Yok, bende öyle değil. Galiba bir tek o özelliği taşımıyorum.
Aslanlar çok zor evlenirlermiş. Seni daha ne kadar bekâr göreceğiz.
-Ben evlilik kararını zor vereceğimi düşünmüyorum, kısmet bu işler…
Senin için bir anlam ifade eden 5 kişi say desem kimleri söylerdin?
-Annem.. Babam.. Kız kardeşim.. Erkek kardeşim ve erkek arkadaşım.
Bana unutamadığın bir maçını söyler misin?
-Kayseri’deyken kaybettiğimiz Avrupa Kupası maçı. Çok üzüldüm, çok ağladım. Zaten ertesi günkü gazetelerin bazılarında ağlayan resimlerimiz vardı…
Kaynak: TBF