Phoenix Suns sezonun en istikrarlı takımı. Çok zor maç kaybediyorlar. 18 maç üst üste kazanarak sezonun en yüksek galibiyet serisini yakaladılar. Bu başarı çok iyi bir sistem takımı olmalarından kaynaklı. Birbiriyle uyumlu, oyunun iki yönünde de agresif ve alternatifli bir kadro Phoenix’i NBA’in en çok kazanan takımı yaptı. Phoenix 49 galibiyet, 10 mağlubiyetle en yakın en yakın takipçileri Golden State’in 6.5, Memphis Grizzlies’in ise 9 galibiyet önünde. Ancak kalan 23 maçta Phoenix Suns’ı zor günler bekliyor. Çünkü oyun kurucu Chris Paul elinden sakatlandı ve play-off’lara kadar oynayamayacak. Phoenix Suns çoğu takım gibi sakatlık sorunu yaşadı. De Andre Ayton 20, Cameron Payne 18, Jae Crowder 10, Devin Booker’ın 7 maç kaçırmasına rağmen Phoenix zirveyi bırakmadı. Ancak bu defa durum farklı. Çünkü Suns çok iyi bir takım olduğu kadar Chris Paul’e bağımlı bir takım. Onun yokluğunda sistemin sağlıklı işlemesi zor. De Andre Ayton, Jae Crowder, Miles Bridges, Cameron Johnson, JaVale McGee gibi isimler topla üretebilen oyuncular değil. Onlardan verim almak için Chris Paul’un servislerine ihtiyaç var. Diğer gardlar Cameron Payne, Aaron Holiday ve Elfrid Payron hücumu organize edecek seviyede değil. Payne hızlı hücumlarda bir ölçü takımı oynatır o kadar.
Phoenix, Chris Paul’suz ilk maçında Oklahoma’yı farklı yendiği maçta Devin Booker oyun kurucu oldu. Ancak ben bunun kalıcı bir görev olduğunu düşünmüyorum. Cameron Payne iyileşti. Oyun kurucu görevini o devralacaktır. Öte yandan Suns’ın kalan fikstürü zorlu. Miami Heat, Milwaukee Bucks, Utah Jazz, Philadelphia Sixers, Chicago Bulls, Memphis Grizzlies ve Golden State Warrors gibi güçlü rakiplerle oynayacakları maçlar var. Koç Monty Williams’in işi çok zor. Kolektif oyun ve iyi savunmayla Nets’in yaşadığı türde 10’lu mağlubiyet serileri beklemiyorum ama Phoenix’in normal sezonu zirvede tamamlaması ciddi anlamda tehlikeye girdi.
Öte yandan Paul’un sakatlığı 6 hafta sürecek olsa da yıkıcı etkisi olmayan bir el sakatlığı. Dolayısıyla play-off’lara hem dinlenmiş hem de tam sağlıklı olarak girebilecek. Onun yokluğuna takımın vereceği reaksiyon play-off’lar öncesi bir nevi test olacak. Sonucu belki liderliği kaybetmek olabilir ama Koç Williams ve Suns oyuncuları için kendini ispat etme fırsatı.
Goran Dragiç ustasının yanına gitti
Goran Dragiç’i NBA’deki ilk yıllarını izleyenler uyum sağlamakta çok zorlandığını da anımsayacaktır. Phoenix tarafından draft edilen Sloven gard, Steve Nash’in yedeği olarak o kadar kötü performans sergilemişti ki “Goran Trajic” lakabıyla tiye alınmıştı. Çok zor geçen ilk üç yılın ardından bambaşka bir kimliğe bürünen Dragiç, Phoenix serüveni ve izleyen Miami Heat macerasındaki performansıyla NBA’in elit oyun kurucularından birine dönüştü.
Bu sezonu oynamadan geçiren Goran Dragiç, San Antonio Spurs tarafından serbest bırakılmanın ardından transferin gözdesi haline geldi ve çok sayıda teklif aldı. 35 yaşındaki basketbolcu, Los Angeles Clippers, Golden State Warriors, Milwaukee Bucks ve Brooklyn Nets arasından biraz duygusal davranarak tercihini Nets’ten yana kullandı. Dragiç takım arkadaşı olarak adım attığı NBA macerasında bu defa öğrencisi olarak Steve Nash’in yanına gitmeyi uygun gördü. Ayrıca Nets şampiyonluk şansı olan bir takım. Dragiç kariyerinin son döneminde bir yüzük şansı elde etme fırsatını kaçırmak istememiş olmalı. Golden State veya Milwaukee Bucks’a gitse yüzük şansı daha yüksek olurdu. Ayrıca her iki takım da çok iyi savunma yaptığı için savunma zafiyeti de sorun olmazdı. Hem takım savunması daha kötü hem de şampiyonluk şansı daha az bir takımı tercih ettiğine göre Nash sevgisi ileri boyutta demek. Öte yandan Nets kadrosu gard dolu. Dragiç, Patty Mills, Ben Simmons, Seth Curry ve Kyrie Irving arasında nasıl süre bulacak merak ediyorum. 15-20 dakika arası sahada kalmasının yek yolu Kyrie Irving’in aşı olmadığı için iç saha maçlarında oynamayacak olması. O konuda da New York Valiliği’nin aşı kısıtlamasına son vereceği konuşuluyor. Sloven oyuncu oynama şansı açısından riskli bir tercih yaptı. Dragiç hamlesine Nets açısından bakacak olursam GM Sean Marks’a tam puan veririm. Houston Rockets’ın Dennis Schröder’ı serbest bırakmayacağını açıklamasının ardından by out marketteki en iyi oyun kurucuyu kadrosuna katmış oldu. Aşı kısıtlamasının sürmesi durumunda Irving’in oynamadığı bir senaryo için takımı garantiye aldı. Dragiç sezon başından bu yana oynamadı. Ne derece hazır bilemeyiz ama play-off’lara 23 maç var. Hazır değilse bile o zamana kadar form tutar. Kısaca Nets her halde kazandı, Dragiç az oynama belki de süre bulamama riskini göze aldı.
Genetik harika mı yoksa cam adam mı?
Anthony Davis 2.08 boyu, uzun kolları, atletizmi, ayak çabukluğu, 2.27’lik kanat genişliğine rağmen gard savunabilecek kadar çevik olmasıyla bir genetik harikası. Jimmy Butler gibi atlet kısaların karşısında durabilecek çabukluğa ve Joel Embiid türü güçlü pivotlarla baş edebilecek kalıp ve güce sahip. Davis herkesi ve her yeri savunabiliyor. Öte yandan böylesi üstün fiziksel özelliklere sahip olmasına rağmen şaşılacak derecede sık sakatlanıyor. Sezon başında 11 maç kaçıran Davis bir kez daha sakatlandı ve bu defa 4 hafta daha oynayamayacak. Davis’in sağlığı söz konusu olunca içine girdiği ruh halini bildiğim için normal sezonu kapattı diyebilirim. Lakers yüksek olasılıkla play-in maçı oynayacak. Davis anca o maçlarda oynayacak duruma gelir. Los Angeles Lakers’ın Lebron James sonrası takımın lideri olması amacıyla büyük yatırım yaptığı Anthony Davis oyun olarak bu yatırımın karşılığını veriyor ama sürekli yaşadığı sakatlıklar geleceğine ilişkin kuşku yaratıyor. 28 yaşındaki oyuncu 10 yıllık NBA kariyerinde hiçbir sezon maçların tamamında oynayamadı. Çaylak sezonu olan 2012-13 sezonunda 18 maç kaçıran 2.08’lik basketbolcu takip eden sezonlarda sırasıyla 15,14, 21, 7,7,26, 20 geçen sene de 46 maç kaçırdı. Bu sene muhtemelen 35 maç kaçırmış olacak. Basit bir hesapla 3 yıllık Lakers kariyerinde bir seneden fazlasını sakat geçirdi. Bu endişe verici bir durum. Lakers yönetiminin sağlık heyetiyle bu olayı masaya yatırması ve önlem alması gerek. Davis’i normal sezonda kısıtlı sürelerle oynatmak, zaman zaman oynatmadan dinlendirmek gibi önlemleri düşünmeli. Takım kurgusunu da o yönde yapmalı. Diğer taraftan da hala ligin en elit uzunuyken takas seçeneğini de düşünmeli. Anthony Davis’in sözleşmesi 2024-25’e kadar sürüyor. Yıllık kazancı 40 milyon dolar. Sağlıklı kaldığı sürece aldığı parayı son kuruşuna kadar hak ediyor. Ancak sağlıklı kaldığı süre git gide azalıyor.