Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi’nde Bahçeşehir Koleji, Fenerbahçe Beko ile karşılaştı.
Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nda oynanan karşılaşmaya hızlı başlayan Fenerbahçe Beko ilk yarıyı 33-49 önde tamamladı.
İlk yarıda Fenerbahçe Beko adına Şehmus Hazer 11 sayı ile oynarken; Bahçeşehir Koleji’nde Philip Scrubb 8 sayı üretti.
İkinci yarıda Bahçeşehir Koleji geri döndü. Üçüncü çeyrekte hücum sahasında etkili bir performans gösteren Bahçeşehir Koleji final periyoduna gidilirken farkı tek hanelere çekti; 64-72.
Dördüncü periyotta sahada nefesleri kesen bir mücadele vardı. Periyot bitimine 3:15 kala Bahçeşehir Koleji, Axel Boutielle’den gelen üçlükle 84-83 önde geçti. Normal sürenin son dakikasına 91-91 eşitlik ile girildi. 48 saniye kala Johnathan Motley ile Fenerbahçe Beko tekrar öne geçti; 91-93. Maçın sonuna 19 saniye kala tekrar sahneye çıkan Boutielle, Bahçeşehir Koleji’ni 94-93 öne geçirdi. Mola sonrası Fenerbahçe Beko topu tam sahadan oyuna soktu, 7 saniye kala Yam Madar’ın top kaybının ardından normal sürenin tamamlanmasına 2 saniye kala Egehan Arna hızlı hücumda sayıyı buldu; 96-93. Topu hızlı bir şekilde oyuna sokan Fenerbahçe Beko’da Georgios Papagiannis’in orta sahanın gerisinden attığı şut isabetli oldu ve maç 96-96’lık skorla uzadı.
Uzatmada da rekabetin dozu yüksekti. Bitime 45 saniye kala Melih Mahmutoğlu’nun üçlüğü ile Fenerbahçe Beko 105-108 öne geçti. Bahçeşehir Koleji peş peşe hücumlardan boş döndü ve taktik faul sonrası çizgiye giden Yam Madar maçın skorunu belirledi. Mücadeleyi Fenerbahçe Beko 105-110 kazandı.
Fenerbahçe Beko adına Melih Mahmutoğlu 21 sayı 2 ribaund 4 asist, Şehmus Hazer 13 sayı 10 ribaund 3 asist ile oynadı.
Bahçeşehir Koleji’nde Axel Boutille 23 sayı 4 ribaund 3 asist, Tyler Cavanaugh 23 sayı 2 ribaund 2 asist üretti.
Bu sonuçla Fenerbahçe Beko 18. maçında 15. defa kazandı. Bahçeşehir Koleji ise 7 galibiyette kaldı.
Attığı şut değil fırlattığı top ile olmalı
Bir basketbolseverin ancak rüyasında görebileceği kadar inanılmaz hikayelerle dolu bir maçı uganda basketbol medyası umursamazlığında sunan bir medya, ama aynı medya milli!!! ligi nebea maçı için şunu yazmış: müthiş düello… basketbolumuza yepyeni bir katkı… Ama yeter mi? Asla ve kat’a, vandal katliama doymaz; yorum yapan ahc adlı zavallıya bu da yetmiyor, basketbol daha da katledilmeli, “fırlattığı top” diyelim ki basketbol vandalizminin aklında hiç bir şey kalmasın. Bence sizin de, ahc denen meczubun da cehennemin dibine kadar yolunuz var. Bu mudur sahada emek verenlerin, vazgeçmeyenlerin, inanılmaz şutları sokanların, bu soğuk ocak ayında hiç bir senaristin yazamayacağı hikayeyi yazanların, yüreğin hakkı?
Sayın Derbend,
Şahsıma yönelik kullandığınız sözcükler karşısında ne diyeceğimi bilemiyorum açıkçası. Kızsam,küfür etsem anlamı yok. Sanırım yorumunuzu bir daha okursanız maksadı aştığınızı fark edebilirsiniz. Vandallık neresinde, emeğe saygısızlık neresinde,yazılan öyküye burun bükme neresinde bu tanımlamanın? Siz de biliyorsunuz ki o son anda yapabileceğiniz tek şey ya tutarsa deyip,hatta bunu bile demeye zaman kalmadan, topu fırlatmaktır. Hedef alarak bilinçle tercih edilen bir atış değildir o. Benim tek kastım budur ama sizin attığınız alenen şut.
Saygıyla.
basketbola sanal olarak bile yaklaşamadığınız o kadar belli ki, Papa antremanlarda kaç defa topu oradan “fırlatmıştır” bilir misiniz? ayrıca fırlatsa ne olur, sallasa ne olur? ne farkeder? bu maçtan zevk alınacak onca detay varken sinekten zeytinyağ çıkarma çabası neden? size şiddetle basketboldan uzak durmanızı, bildiğiniz konularda yorum yapmanızı öneririm… ha canınız şut çekiyorsa Melih zaten onu en üst düzeyde yaptı, gözlerinize de bir baktırmanızı yine şiddetle öneririm.
Sepet topuna doğuştan aşina olduğunuzu anlıyorum .Benim için, fırlatmak, sallamak, şut atmak farklı kavramlar. Türkçede bunca detay varken bu detayların anlamını bilmeyenlere anımsatmak da benim beyhude çabam olsun.