Görünen o ki Fenerbahçe BEKO’da coach Dimitris Itoudis de bazı oyuncuların form grafiğindeki düşüşe ayak uydurmuş!..
Virtus Bologna deplasmanındaki kaybı sadece saha içi organizasyondaki zaafiyetlere, top kayıplarına ya da 3 sayılık atışlardaki düşük yüzdeye bağlamak mümkün değil…
Oyuna başladığı beşten tutun da, sonradan sahaya sürdüğü isimlere, maçın gidişatına göre yaptığı hamlelere kadar “felaket” bir maç çıkardı Itoudis!..
İç sahada kaybettiği Baskonia ve Partizan maçlarında rotasyonu iyice daraltıp, kenardan gelen – ya da gelemeyen (!) – oyuncuların sürelerini iyice sınırlayan Itoudis, dün de çizgi gerisinden oyun Fenerbahçe aleyhine “berbat” bir yüzdeyle akarken, Edwards’ın yüzüne bile bakmadı!.. Ama 6’da 0’la oynayan ve son dönemde düşüşte olduğu herkesçe malum Nigel Hayes, kırılma anlarında sahadaydı ve en kritik anda top kaybını yapan da ta kendisiydi!.. Bunun için Nigel Hayes’i mi suçlamalı yoksa Pierre daha iyi iş çıkarmışken O’nu kenarda tutan Itoudis’e mi kızmalı?.. Ya da çizgi gerisinden çemberi döverken Edwards’ı yok sayıp, Melih’i “şaka gibi” fark 7 sayıya tırmandıktan sonra sahaya sürmesine mi şaşırmalı; bilemedim!.. Ki o Melih, eline gelen ilk topta üçlüğü yapıştırıp, 35 dakikayı niye kenarda geçirdiği sorusunu da Yunan coacha en anlamlı şekilde sormuş oldu…
Virtus’tan yenen 92 sayı, Fenerbahçe BEKO gibi sezon başından bu yana – üst üste kaybettiği 4 maça kadar – ligin en savunmacı takımı hüviyetini taşıyan bir takıma hiç mi hiç yakışmadı… Eğer Edwards, böyle bir maçta oynamayacaksa o zaman Şehmus neden kadroda değildi?.. Eğer Şehmus olsa, rakibin etkili kısalarına baskı ile savunmayı canlandıramaz mıydı? Ya da saha içi organizasyona zerre kadar faydası olmaz mıydı?..
Bu sorular, cevaplarını arayadursun bardağın boş tarafından dolu tarafına dönecek olursak eğer Sarı-Lacivertliler, son 6 maçtaki 5 kayba karşın liderlik kürsüsünden daha bu hafta aşağıya indi. 16. hafta sonunda liderin sadece bir galibiyet gerisinde… Ve sezon öncesi bu zamanda böyle bir tablo ile yarışa devam edeceği varsayılsa eminim herkes altına imzasını atardı… Ancak çıta yükselince aşağıya çekmez olmaz… Wilbekin’den sonra Motley’nin de hem de iyi şekilde geri dönmesi umarım hem coach Itoudis hem de Nigel Hayes’in toparlanıp yeniden ritmini bulmasına fayda sağlar!.. Zalgiris Kaunas ve Panathinaikos deplasmanları “yeniden yükseliş” için iyi bir fırsat olabilir…
