NBA karşılaşmaları hepimizin bildiği gibi 48 dakika olmasına rağmen bu süre gerçek hayatta oyunun sürekli durmasıyla beraber yaklaşık olarak ortalama 2 saat 15 dakika sürüyor. Maçın büyük bir kısmını oynamasına rağmen kenara geldiği zaman sıkıntıdan “water-bottle challange” oynayan Cleveland Cavaliers oyuncularını düşündüğümüz zaman oyuna nadiren giren ve 2 saati aşkın bir süre boyunca kenarda oturan oyuncuların hissettiklerini anlamamız belki biraz daha kolay olabilir.
2014 yılında Detroit Pistons tarafından 38.sıradan draft edilen Spencer Dinwiddie ilk iki NBA sezonunda toplam 46 maça çıkmıştı. Bu 46 maçta ortalama 13 dakika forma giyen Dinwiddie vaktinin çoğunu oturarak geçiriyordu. Bir kasım akşamı takım arkadaşı Andre Drummond kameralar kendisinin üzerindeyken kenara geldi ve Dinwiddie’nin yanına oturdu. Dinwiddie kameranın kadrajına girdiğini fark etmedi ve Gatorade bardağının içerisine saklamış olduğu gofrete uzandı. Annesinden gizli gizli çikolata yiyen bir çocuk gibi gofretinden hızlı bir ısırık alan Dinwiddie yakalandığını anladığı zaman artık çok geç olmuştu.
Şu sıralar Brooklyn Nets’te 28.2 dakikada 13.2 sayı ortalamasıyla oynayan oyuncu, “Bazen benchteki dostlarınız da acıkabiliyor.” yorumunda bulunmuştu. “O kadar da kötü değildi. Enerji bar’ı yiyordum. Fakat bu, Cadılar Bayramı zamanına geldiği için internette popüler oldu.”
Benchte, Gatorade bardağına bir şeyler koyarak atıştıran tek oyuncu tabi ki sadece Spencer Dinwiddie değil. Miami Heat uzunu Kelly Olynyk eski takım arkadaşı Gerald Wallace’ın bardağa şeker koyduğunu, Gerald Green’nin ise kahve koyarak gizli gizli yudumladığını söylüyor. Cleveland Cavaliers oyuncusu Channing Frye ise isim vermeden daha önce takım arkadaşlarını benchte bir öğün yemek yerken gördüğünü söylüyor.
Dinwiddie burada asıl önemli olanın yakalanmamak olduğunu söylüyor. NBA benchlerinde dikkatimizden kaçan bir diğer konu ise oyuncuların kenardayken oturduğu yerler.
New York Knicks oyuncusu Doug McDermott, Chicago Bulls’tan OKC Thunder’a takas olduktan sonra bu konu hakkında kısa zamanda bilgilendirildiğini söylüyor. “Benchteki son koltuğa oturmamam, Westbrook’un kenara geldiği zaman oraya oturduğunu söylendi. Ona ayrılmış iki tane koltuk vardı. Çoğu zaman kenara geldiğinde çok hararetli ve terli olduğu için ona biraz alan veriyorduk.” NBA takımlarının benchleri 2 sıradan oluşuyor. İlk sırada minimum 13 koltuk olması gerekiyor. İkinci sırada ise yalnızca asistan koçlar ve takım üyeleri oturabiliyor ve burada da en az 6 koltuk olması gerekiyor. Çaylak oyuncular genellikle koça en yakın, yarı saha hizasına en yakın, koltukta oturuyor. Bu sıradaki en son koltuklara ise genellikle takımın veteran isimleri oturuyor. Bu koltuk oyuncular arasında en çok istenen koltuk olarak görülüyor.
Olynyk, “Herkes sezon başında bir koltuk seçiyor ve bütün bir yıl genellikle o koltuğa oturuyor.” açıklamasında bulunuyor ve son koltuğun 15 yıldır Miami Heat forması giyen Udonis Haslem’a ait olduğunu söylüyor.
Orlando Magic cephesinde ise bu koltuk 10.sezonundaki Marreese Speights’e ait ve Speights bu koltukta oturmanın oldukça rahat olduğunu söylüyor. “Her zaman sondaki koltuğa oturuyorum. Kalkıp etrafta dolaşabiliyor ve taraftarla konuşabiliyorsun. Eğer geldiğimde orada başkası oturuyorsa bunu biliyor ve hemen kalkıyorlar.”
Tabii ki takımın en yaşlı oyuncusu her zaman istediği yerde oturamıyor. 28 yaşındaki Portland Trail Blazers’ın en yaşlı ikinci oyuncusu olan Ed Davis, genellikle koça en yakın koltukta oturmayı ve pozisyonları tartışmayı seviyor. Buradaki problem ise Portland’ın yıldız oyuncusu Damian Lillard’ın da aynı şekilde düşünmesi. Davis, Lillard’tan 2 sezon daha fazla oynamış olmasına rağmen onun neden koça yakın oturması gerektiğini anlıyor ve kenara çekildiğini söylüyor.
Portland’ın çaylak oyuncusu Jake Layman ise yerini seçerken bütün bunlara dikkat ettiği gibi en çok Noah Vonleh’ten uzak kalmaya çalıştığını söylüyor. “Aşırı terleyen oyunculardan uzaklaşmak istersiniz. Noah Vonleh de onlardan biri.”
Oturma sorununu geçtikten sonra çoğu oyuncu zamanını nasıl geçireceğini düşünüyor. Karinde hep yedek oyuncu rolünde olan ve ortalama 17.2 dakikadan daha fazla forma giymeyen Knicks pivotu Kyle O'Quinn, genellikle basketbol hakkında konuştuklarını söylese de sıkıldığını da itiraf ediyor. “Zamanımızın yüzde 75’ini basketbol hakkında konuşarak kalan 25’ini ise maçın ne kadar uzun sürdüğünden bahsederek geçiriyoruz.” “Maçta neler olduğunu takip ediyorsunuz fakat orada uzun bir süre oturmak hiç de kolay değil. Bana güvenin bunu biliyorum.”
Zamanı geçirmek için en çok yardımcı olan şeylerden biri ise son zamanlarda çok sık görmeye başladığımız “handshake”ler, yani oyuncu tokalaşmaları. Channing Frye oyuncuların daha orijinal handshakeler üretmeye çalışarak vakit geçirdiğini ve dev ekranı takip ettiklerini söylüyor. “Herkes yarı sahadan atılan şutlara ve dans eden anneannelere bakıyor.”
Frye aynı zamanda oyuncuların kalabalığın arasında gördükleri bir kadın hakkında konuştuklarını da kabul ediyor. Frye’ın takım arkadaşı ve Khloe Kardashian’ın erkek arkadaşı olan Tristan Thompson ise bunun kesinlikle katılmadığı bir aktivite olduğunu söylüyor. “Hayır, benim bir kız arkadaşım var ve kimseye bakmıyorum. Kapıya atılmak istemiyorum, ben doluyum ve mutluyum. Hayır, kimseye bakmıyorum.”
DERLEME: CAN ÖNAL
Yazının orjinal linki için tıklayınız.
