EuroBasket 2025 öncesi hazırlıklarını sürdüren A Milli Erkek Basketbol Takımımız, Turkish Airlines DBB Süper Kupa’da Almanya’ya 73-71 mağlup oldu.
Mücadeleye iyi başlayan Milli Takım, Cedi Osman ve Alperen Şengün’ün iyi performansı ile çeyreği 17-25 önde tamamlarken; ilk yarıyı 28-35 önde tamamladı ve soyunma odasına üstün gitti.
İkinci yarıya daha iyi başlayan taraf Almanya oldu, Adem Bona’nın etkili performansı ile rüzgarı lehine çeviren Ay yıldızlılar son çeyreğe 49-51 önde girdi. Ancak hücum ribaundları veren ve dış atışlarda zorlanan milliler, üstünlüğü ele alamadı. Son topta Shane Larkin’in kaçan üçlüğü sonrasında Ercan Osmani tamamlama şansını kaçırınca Almanya galibiyete ulaştı.
2/20 dış atış ve 17 top kaybıyla oynayan Ay yıldızlılarda Cedi Osman 15 sayı 1 ribaund, Alperen Şengün 25 sayı 9 ribaund 4 asist, Ercan Osmani 8 sayı 1 ribaund 2 asist ile oynadı.
19 hücum ribaundu alan Almanya’da Dennis Schroder 22 sayı 3 ribaund 5 asist, Franz Wagner 17 sayı 3 ribaund ile oynadı.
Güzel ve sert bir hazırlık maçı oldu. Maçın sonucu ikinci şans sayıları bence, özellikle üçüncü periyotta her pozisyonda iki kere hücum ettiler, halbuki ilk yarı ribaundları biz toplamıştık… Teknik ekip bu kez iyi iş yaptı, oyuncular şut ritmini bulunca takım daha iyi olacaktır… Yalnız Şehmus, Sertaç, Onuralp ve Berk basketbolu unutmuş gibiler… Kenan belki şutu yok ama son 1 dk kala attığı üçlük potaya bile değmese bile yüreği var… Furkan da kötü ama takımda oyun kurucu problemi olduğundan ya elinde patladı top ya da oyun kurmak zorunda kaldı bu sebeple top kayıpları yaptı.Takim beraber oynadıkça top sadece bitirici olarak ona gelecek ve daha iyi olacaktır.Larkin belki hücum olarak hazır değil ama savunma da en az bu şekilde oynamalı turnuvada…Zaten Cedi – Larkin ve Alperen 30+ oynayacak , en kritik dakikalar ise adamım Osmani’nin…Ataman son 5de onu oynatmak istiyor ama boş şutu sokacak ve kritik ribaundu alacak…Yoksa üst üste Adem-Osmani hücum ve savunma değişikliği bizi yorar…
Kısalarımız skora katkı veremedikleri gibi ribauntlara da katkı vermediler. Ortaya düşen toplar hep onlarda kaldı. Yediğimiz sayılar hep ikinci üçüncü şans sayılarıydı. Kısalarımızın üzerlerindeki ölü toprağını bir an önce atmaları gerek. Onlardan katkı alamazsak koyduğumuz hedeflere ulaşmamız çok zor. Maça iyi tarafından bakarsak ilk maça göre daha bir takım hüviyetinde göründük. Alperen ve Adem oldukça arzulu ve formda bir görüntü çizdi.
Bu muhteşem TÜRK MİLLİ takımı Halil Ergin Ataman ile oynamaz, oynayamaz… Saymadım, lakin yaptığı bütün hazırlık maçlarını kaybetti sanırım. Hele bir Fransız milli maçı var ki tam bir hezimet, daha doğruz tam bir skandal idi. Şöyle ki; Ataman, çalıştırdığı tüm takımlarda 1 numara, gardlar üzerinden oyunu okumuştur. (Bakın geçmişine; Arroyo’dan Larkin’e Sloukas’a kadar hep aynı tablo) Onların da yönlendirmesiyle süper şutör 2 ve 3 numaralarla neticeye gitmiştir. Asla uzunlar üzerinden setler çizdiğine göremezsiniz. Oyun çizdiği 5 numaralar da vardır. Lakin onlar da genel de dışarıya çıkıp üçlük atan uzunlardır. Yani Halil Ergin Ataman’ın maçlarını yöneten kısalardır. Çoğu kez oyunu onlara bırakır. Karışmaz. Larkin ve Miçic örneğinde olduğu gibi akıllı oyun kurucular oyunu da çizer, uzunları da yönetir vs… Direksiyon onların insiyatifindedir. Şu anda ki Türk Milli basketbol takımı son yılların en güçlü kadrosudur ve süper bir kadrodur. Ancak Larkin artık yaşlanmıştır ve bu takımı yönetecek Larkin haricinde süper star bir oyun kurucumuz yoktur. (Hepsi iyi oyuncular, ama sazı eline alıp söz dinletmek çok ayrı bir zenaat) Bu nedenle iş Halil Ergin Ataman’a düşmüştür ki ben süper gard olmadan bu işi çözebileceğine inanmıyorum. Çünkü bu Milli Takımımız oyunu uzunlar yani Alperen Şengün ve Adem Bena ve hatta Ömer Faruk, Ercan Osmani üzerinden oynamaktadır. Sanıyorum Ataman takımı vatan, millet Sakarya metodu ile hazırlamaktadır.