Anadolu Efes, basketbol kalite kıvamını, eski kıtada pek de görmeye alışık olmadığımız bir boyuta çekerek, yoluna her çıkanın üzerinden silindir gibi geçerek hedefe doğru ilerliyor…
Yetenek, tecrübe, alışkanlık, özgüven, takım kimyası ve dahası… Liderlik özelliğine sahip birden fazla oyuncu ile bu rolü paylaşmayı becerebilen, fedakarlığın ve yardımlaşmanın ön planda olduğu ve en önemlisi de “birbirini yukarı çekmek için adeta yarışan” elit oyuncu grubu…
Yukarıda saydığımız detayların tamamında “seviyeyi tavana çıkarmış”, öyle de devam ediyor Anadolu Efes, haftalardır… Euroleague’de açık ara en iyi basketbol oynayan ve bunda da süreklilik sağlamış tek takım…
Maccabi karşısında yine “işini iyi yapan” profesyoneller olarak hem de hiç hırpalanmadan, yıpranmadan vurup geçtiler… Hem de evinde Avrupa kupaları tarihinin en ağır yenilgisini tattırarak!.. Rakibinden sadece 1 fazla üçlük deneyip (14/26 % 53,8), iki katı (7/25) isabet bularak…
Efes kadrosu öylesine müthiş bir ergonomiye sahip ki, hangi rakiple oynarsa oynasın hem savunma direncini hem de hücumdaki akıcılığını elindeki oyuncu grubu içinde çözümleyebiliyor. Dünkü maçın kilidi Pleiss’in performansıydı mesela… Sadece 10 dakika sahadaydı belki ama hem uzak şutu olması itibarıyla rakip uzunları dışarı çekip, penetreci Efes kısalarına alan açtı hem de ceza atışlarını sayıya çevirdi. Savunmada da 3 blokla rakibin potaya ataklarını savuşturdu. Son dönemin formda isimlerinden Sertaç da bazen Moerman bazen de Singleton’la birlikte yardım savunmasında yine çok iyi iş çıkardı.
Efes’in direksiyondaki iki ismi Micic ve Larkin öylesine yüksek bir özgüvenle oynuyorlar ki bu durum, takım arkadaşlarını da doğrudan etkiliyor. Efes adına daha ilk dakikalarda ‘ben bu maçı alırım’ mesajını veren de, rakibinin geri dönüş için son çırpınışını yaptığı üçüncü periyodun başında yakmaya çalıştığı kıvılcımın üzerine köpüğü sıkan da bu ikiliydi.
Bu kimyanın oluşmasındaki en büyük faktör elbette coach Ergin Ataman… Sadece elit oyuncu grubunun değil, yanındaki yardımcıların da, başta Yakup Sekizkök olmak üzere bu mükemmel kimyanın oluşumunda büyük payı var. Ataman, takım kimyası konusundaki becerisini daha önceleri de farklı kulüplerle çoğu kez ispatlamış bir isim. Ama bu gelinen seviye herhalde tavan noktası…
Dün Efes’in düzeni mükemmel işlerken, Ataman’ın en küçük hatada Sertaç Şanlı’ya kızarak azarlaması ve sonrasında kenara alması, yine bir mesajdı oyunculara… Sahada mükemmele yaklaşmış olsalar da motivasyon seviyesinde en ufak bir düşüş yaşanmasını istemiyor tecrübeli coach… Dileriz sakatlık yaşamadan, bu seviyede ilerlemeye devam ederler