Fenerbahçe Beko için çok inişli-çıkışlı bir sezon yaşandı. Yeni coach, yeni oyuncular, sakatlıklar derken sezon neredeyse beklentilerin çok üzerinde bitecekti. Başlarda çoğu kimsenin Final-Four beklentisi yoktu. Play-Off başarı sayılıyordu. Sonuçta Play-Off’ta 5. maça kadar geldi Fenerbahçe. Olympiakos’un 3. maçın sonunda attığı şans üçlükleri, Fenerbahçe’deki önemli oyuncuların sakatlığı nedeniyle süre alamaması, son maçta hakemlerin ev sahibi avantajını abarttıkça abartmaları bu sonucu getirdi. Peki bu olumsuzluklara rağmen Fenerbahçe Beko, Final-Four yapamaz mıydı? Tabi ki yapabilirdi.
Örneğin 3. maçın 4. periyodunda Fenerbahçe 60-51’lik ciddi bir avantaj yakalamasına rağmen kısa sürede bu avantajı elinin tersiyle itti. Orada bir iki küçük müdahele Olympiakos’un oyuna ortak olmasını engelleyebilir, son saniye faciası da yaşanmayabilirdi. 5. maçta daralan rotasyon iyice yorulmuştu. Hayes-Pierre ikilisi hiç skor üretemiyordu. Dorsey ve Edwards’ın da katkı veremeyeceği anlaşılınca Wilbekin, belki Melih sahaya atılabilirdi. İtoudis, Guduriç hariç 15’te 0 üçlük atan diğer oyuncularda çok ısrar etti.
Serinin geneline bakacak olursak, İtoudis normal sezonu lider bitiren Olympiakos’a taktik anlamda üstünlük sağladı. Vezenkov, Fall ve Walkup etkisiz kaldı. Bir maç Canaan, iki maç Sloukas’ın ekstra performansları dengeyi bozan faktörler oldu. Buralarda cevap veremedik rakibe… Sonuçta can sıkıcı ve çok üzüldüğümüz bir seri izledik. Genele baktığımızda takımın başarısız olduğunu kesinlikle söyleyemeyiz. Ama bazı küçük detaylara dikkat edebilsek, çok iyi hazırlandığımız seriyi kazanabilirdik. Darısı gelecek seneye..
Kaynak: fanatik