Sezonu koçlar açısından değerlendirecek olursam birkaç istisna dışında koç performanslarının takımlarına olumlu etki yaptığımı söyleyebiliriz.
BATI KONFERANSI
Utah Jazz Koçu Quinn Snyder çok başarılı bir sezon geçiriyor. 4 şutör, 1 çember savunucusu sistemi gayet iyi işledi ve Jazz’ı Batı’nın zirvesine taşıdı. Yedeklerden iyi verim aldı. Çok iyi bir normal sezon geçirdi ve yılın koçu ödülünün en büyük adaylarından biri.
Phoenix Suns Koçu Monty Williams için de sezonun parlak geçtiğini söyleyebiliriz. Savunmada seviye atladı takımı. Kadroyu çok iyi kullandı. Phoenix şu anda Batı Konferansı’nda 2. sıraya ancak kalan maçları zor, normal sezonu belki 3 veya 4. sırada tamamlayabilir. Koç Williams kaçıncı sıradan play-off’a girerse girsin bu sene çok başarılı oldu.
Clippers Koçu Tyron Lue için ilk sezonu iyi geçti diyebiliriz. Ancak daha sağlıklı bir değerlendirme için play-off performansını görmek lazım. Clippers en azından bir Batı Finali yapmalı.
Önceki yılların aksine dar rotasyonla mücadele eden Mike Malone için bu sene zorlu geçti. Sezona kötü başlayan hatta bir ara son sıralara kadar düşen takımını toparladı, ardından Aaron Gordon takasıyla takım uyumunu bir seviye yukarı taşıdı ve bana göre Nuggets Batı Finali için gizli aday oldu. Ancak bu defa da Jamal Murray sakatlanarak sezonu kapattı. Denver play-off’a kalmayı neredeyse garantiledi ama Murray olmadan play-off’ta işleri zor. Böylesi ortamda Mike Malone için iyi iş çıkardı diyebiliriz.
Lakers koçu olarak ilk yılında şampiyonluk yaşayan Frank Vogel, Anthony Davis’in yaklaşık 35, Lebron James’ın ise 30 civarı maç kaçırdığı sezonda özellikle takım savunmasındaki başarısıyla Lakers’ı yarışta tuttu. Vogel için rüştünü ispat etti diyebiliriz.
Portland Koçu Terry Stotts başarılı bir sezon geçiren koçlar arasında. Nurkiç’in sakatlığı ve formsuzluğu, Robert Covington’un beklenen performansı verememesi nedeniyle ligin en kötü savunma yapan takımlarından biri olmalarına rağmen play-off yarışında kaldılar. Terry Stots bu dalgalı denizde gemisini iyi idare etti diyebiliriz.
Oyuncu gelişimi ve kadrodan verim alma konusunda ligin en iyi koçlarından biri olan Rick Carlishe zorluklarla boğuşan bir diğer koç. Dallas Mavericks, Luka Doncic’in liderliğinde bir geçiş döneminde. Daha uygun parçalarla çok daha iddialı bir takım haline dönüşebilir.
Memphis Grizzlies Koçu Tyler Jenkins için bayağı iyi bir sezon geçiriyor. Genç, deneyimsiz, yıldızları sakatlıklarla boğuşan takımını yarışın içinde tuttu. Kadrodan çok iyi verim aldı. Tyler Jenkins yönetimindeki Memphis Grizzlies’in geleceği parlak.
Oyuncu ve koç olarak 5 şampiyonluk yüzüğüne sahip olan Steve Kerr, süperstarı Stephen Curry ile beraber adeta sakatlar ve acemiler mangası halindeki takımıyla play-off mücadelesi veriyor. Ancak bu sene işi zor.
NBA tarihinin en büyük koçlarından biri olan Gregg Popovich, yetersiz kadrosuyla takımını yarışta tuttu. Daha kaç yıl daha koçluk yapacak bilmiyorum ama bencinde Popovich’in oturduğu 12 sıradan basketbolcu bile rakip takımlar için tehlike oluşturur.
Uzun yıllar yorumculuk yapmanın ardından yeniden koçluğa dönen Stan Van Gundy’in beklentilerin uzağında kaldı. Takımında Brandon Ingram ve Zion Williamson gibi formda iki skorer olmasına rağmen çok kolay maçlar kaybetti. Van Gundy genç ve atletik kanat forvetlerini Steven Adams gibi şutu olmayan bir pivotla oynatarak hücumun sıkışmasına neden oldu. Pelicans kadrosu üst sıralarda olmalıydı. Bulunduğu nokta Koç Stan van Gundy’ye eksi yazar.
Luke Walton yönetimindeki Sacramento Kings’in sezon performansı için zigzaglarla dolu desek yerinde olur. Üst üste 8 maç kazandığı, çok iyi savunma yaptığı serilerin ardından hem hücum hem savunmada çok kötü performanslar ve ardı ardına gelen mağlubiyetler takip etti. Bütün bu istikrarsızlık sonucu play-inn’in bile dışında kalmak kaçınılmaz oldu. Sacramento yönetimi Koç Walton’la vedalaşmayı ciddi ciddi düşünmeli.
Oklahoma City Thunder Koçu Mike Daigneault ilk senesinde umut verdi. Gelişim Ligi’nden gelen koç Daigneault neredeyse tamamı G Lig, draft edilmemiş veya diğer takımların rotasyonlarında 14, 15. tercih olup, istenmeyen oyuncularından kurulu kadrosuyla 20 galibiyet elde eti. Bu isimsiz oyunculardan gelecek senelerin planına dahil edeceği birkaç isim çıkardı. Koç Daigneault Oklahoma’nın yeniden yapılanma senesini başarıyla yönetti.
Houston Rockets Koçu Stephen Silas, takımı dağıtılana kadar fena performans sergilemedi. Ancak aslar draft hakları karşılığında birer birer elden çıkarılınca takımıyla beraber bir yandan sezonun tamamlanmasını beklerken diğer yandan da gelecek senenin planlamasını yapmaya başladı.
Minnesota Timberwolves bu sezon NBA’in en büyük hayal kırıklığı oldu. Sezon boyu adeta en kötü olmak için çabaladılar. Oysa sezon başında D’Angelo Russel ve Karl Anthony Towns ikilisiyle play-off mücadelesi verme amacıyla yola çıkmışlardı. Ancak sahadaki görüntü hiç de öyle olmadı. Hücumda organize olamayan, savunma yapamayan, maçları bitse de gitsek havasında oynayan Minnesota’nın kadrosunu dağıtıp neredeyse G Lig oyuncularıyla oynayan takımların bile gerisinde kalması kabul edilemez. Bu kötü performansta kovulan koç Ryan Saunders ve ardından takımı devralan Chris Finch katkı sahibi. Timberwolves için yeni koç ve yepyeni oyuncularla bir ‘silbaştan’ lazım.
DOĞU KONFERANSI
Philadelphia Sixers Koçu Doc Rivers için ilk senesinde çok daha iyi bir takım kimyası oluşturmayı başardı. Takımın yıldızları Joel Embiid ve Ben Simmons geçen senenin aksine çok daha uyumlu göründü. Ayrıca yedeklerden iyi katkı geldi. Koç Rivers zaman zaman play-off’lar için farklı beşler ve farklı sistemlerle oynadı. Ayrıca temsilcimiz Furkan Korkmaz’a güvenip, 20 dakika süre vermesi Türkiye’den çok sayıda hayran kazanmasına neden oldu.
NBA efsanesi Steve Nash ilk koçluk denemesinde Brooklyn Nets’i zirveye taşımayı bildi. Durant, Irving, Harden üçlüsünü ego çatışması yaşamadan idare etmek bile Nash’in sınıfı geçtiğinin göstergesi. Steve Nash, Mike D’Antoni, Ime Udoka ve Jacque Vaughn gibi deneyimli asistan kadrosuyla öğrenim sürecini hızla geçiyor.
Milwaukee Bucks Koçu Mike Budenholzer için bu sene son şans diyebiliriz. Yıllardır normal sezonda takımı iyi idare ediyor A, B planları işliyor. Ancak play-off’larda rakipler Antekoumpo’nun potaya yüklenmesine izin vermediği anlarda bir çözümü yok. Bu sezon içinde de bu konuda bir taktik geliştirdiğini görmedik. Bu bilindik kurguyla Bucks konferans finalinin ötesine geçemedi. Artık Budenholzer için play-off’ta taktik zekasını gösterme zamanı. Aksi takdirde Antetokounmpo’ya bir başkası koçluk yapar.
New York Knicks ve Koç Tom Thibodeau için büyülü bir sezon geçiyor. Konferansın en kötü takımlarından biri olarak nitelendirilen kadrodan çok çok iyi verim aldı. Julius Randle’ı bambaşka bir kimliğe büründürüp, takımın yıldızı yaptı. Thibodeau yönetiminde limitlerini zorlayan Knicks oyuncuları istikrarlı bir grafikle doğrudan play-off yapacak noktaya geldi.
Atlanta Hawks Koçu Nate Mc Millan sezon ortasında 11. sıradan devraldığı takımını 4. sıraya kadar çıkararak kariyerinde çok başarılı bir döneme imza attı. Mc Millan Hawks’ı küçük dokunuşlarla çıkışa geçirdi. Önce savunmayı toparladı, rolleri önceki Koç Lloyd Pierce’e göre daha adil dağıttı ve bu senenin başarı hikayesini yazdı.
Boston Celtics Koçu Brad Stevens dar rotasyona rağmen fena iş çıkarmadı. Ancak önceki yıllarda olduğu gibi adeta şapkadan tavşan çıkarırcasına sürpriz isimlerden sıradışı katkı alamadı. Koç Stevens’ın sihirbazlığının da sınırı varmış. Önümüzdeki sezon daha iddialı bir Celtics izleyebilmek için GM Danny Ainge gerekli takviyeleri yapmalı.
Eric Spoeltra ve Miami Heat beklendiği gibi normal sezonu düşük viteste geçiyor. Tıpkı geçen sene olduğu gibi asıl yüklemeyi play-off’ta yapmalarını bekliyorum. Rakip analizini çok iyi yapan ve maçın gidişatına göre farklı taktiksel çözümler getirebilen Spoelstra yönetimindeki Miami Heat play-off’larda bambaşka kimliğe bürünüp çok tehlikeli oluyor.
Charlotte Hornets Koçu James Barrego çok başarılı aynı oranda da şanssız bir sezon geçiriyor. Çok yetersiz boyalı alan rotasyonuna rağmen kısalardan aldığı verimle takımını play-off potasına sokan Barrego ard arda gelen LaMelo Ball ve Gordon Hayward sakatlıklarıyla bir anda top yönlendirici olmadan oynamak zorunda kaldı. Haliyle bu eksiklik üst üste yenilgileri beraberinde getirdi. Hornets sezonu nerede bitirirse bitirsin Koç Barrego geçer not alır. Çünkü kadrosundan maksimum verim almayı başardı.
Koç Nate Bjorkgren‘in ilk koçluk denemesi inişli çıkışlı geçiyor. Sezona hareketli hücum setleri ve Sabonis, Turner ikilisini verimli kullanmasıyla hızlı giren Indiana Pacers ardından sakatlıklar ve istikrarsızlıkla düşüşe geçti. Şu anda da play-inn içinde kalmaya çalışıyor takım. Bütün bunlara rağmen Koç Bjorkgren en azında bir ‘geçer’ almayı hak ediyor.
Washington Wizards, Bradley Beal ve Russell Westbrook’un üstün formuyla play-inn potasına girmeyi başardı. Sezonu burada tamamlamaları için Beal, Westbrook ikilisinin üst düzey performans sergilemeye devam etmesi gerekir. Koç Scott Brooks aktif NBA koçları arasında en yetersiz isimlerden biri. Genç kadrodan verim alamadı, onları geliştiremedi. İki yıldızın sürüklediği takımı tıpkı bizler gibi izliyor.
Nick Nurse üç yıllık Toronto Raptors koçluğunda hiç bu kadar zorlanmamıştı. Takım savunma yapamıyor, pivot sorunu üst düzeyde, hücumda da zaman zaman tıkanma yaşıyor. Koç Nurse’ün taktik zekâsı da bu sorunları çözmeye yetmiyor.
Bill Donovan sezon boyu inişli çıkışlı grafiğin ardından takas döneminde istediği takviyeleri yaptı ama özellikle hedef maçları kaybetti ve play-inn yarışında geride kaldı. Koç Donovan’ın sezonun geride kalan kısmında işi çok zor.
JB Bickerstaff ve Cleveland Cavaliers bu sezonu boş geçti diyebiliriz. Artık umutlar seneye.
Orlando Magic bence doğru olanı yaptı ve vasata kitlenen kadrosunu sezonun son döneminde draft hakları karşılığında elden çıkararak yeniden yapılanma sürecine girdi. Koç Steve Clifford kalırsa birkaç sene gençleri geliştirmek için çaba göstermesi gerekecek.
Detroit Pistons gençlerle yola çıktı. Beklenti düşüktü ama Koç Dwane Casey geleceğe umut olacak hamleler yapamadı. Detroit yeniden yapılanma planlarına yeni bir koçu da eklemeli.