U20 Milli Takımdan beklentilerimizi alamadık ama U18 Milliler oldukça heyecan vericiydi…
Final maçını iyi oynamasak da kazanacak noktaya getirdik, sonlardaki hakem hataları etkili olunca ikincilik kürsüsüne çıktık… Çok önemli değil… Sonuçta bu jenerasyonda iyi oyuncularımız olduğunu mutlulukla izledik…
Gençlerin koçu Gökhan Güney'le takımı ve oyuncuları konuştuk.
Güney'den pasajlar…
* Bu takımla iki ay birlikte olduk, İlyasoğlu, dışarıdan şutu olan 2.12'lik Tarık, Alperen, Tibet, Furkan, Berkan, Boran gibi çok potansiyelli oyuncular var… Aslında isim olarak ayırmamak lazım, çünkü hepsi iyi oyuncu olabilecek özelliklere sahip.
* Farklı sistemlerle geldikleri için harmanlamak zor oldu. Bazıları çok kırılgan, bazıları ise vurdum duymaz. Rol oyuncusu olmaya alışmış olanlar sorumluluk almaktan kaçıyorlar. Kendi takımlarında ana oyuncu olmaya alışanlar da rol oyuncusu olamıyor… Bu zorluklarla başladık ama sonlara doğru bu sorunu büyük ölçüde giderdik. Bazı oyuncular 'Bana kulüpte atma dediler' diyerek top kullanmaktan kaçınıyordu.
* Defansif ağırlıklı oynadık ve savunmamız bizi finale kadar taşıdı. Turnuva sonunda en az sayı yiyen iki takımdan biriydik.
* Buna karşılık hücumda çok hata yaptık… Özellikle İspanya maçının kırılma anlarında bomboş şutları sokamadık. Turnuvada serbest atış yüzdemiz ise sondan ikinciydi. Bunda serbest atışları genelde uzunların kullanması etkili oldu. Elbette milli takımda şut çalışıyoruz ama bu sorun kulüplerde çözülebilir.
* Altyapıda oyuncu yetiştirirken kulüplerinde, "Her topu kullan" kredisi verilen, çok fazla serbestlik tanınan oyuncular da var. Hatta içlerinde 'benden savunma istenmedi' diyenlere dahi rastladım… Gelişim çağındaki oyuncularda serbestlikle doğru basketbol arasındaki dengeyi kurmalıyız.
* Takımın havası harikaydı, zaten finale de bu sayede yükseldik. Gücümüzü soyunma odasından aldık, "Biz" diyen bir milli takım olduk.
* Bu çocukların takımlarında süre alması, yani süre alacakları takımlarda oynamaları gerekiyor. Onlar da maddi açıdan fedakarlık yapmalılar…
Kaynak: Basketfaul