12 Dev Adam için Atina’da kıl payı kaybettiği maçın ardından İstanbul’daki rövanş için “yeşeren umutları” Yunanistan boşa çıkardı.
İlk maçtan ders çıkaran, rövanşa daha iyi hazırlanan taraf net biçimde Yunanistan’dı. Değişmeli savunma ile, bazen adam adama bazen de eşleşmeli alan savunmasıyla Ay-Yıldızlılar’ın ritm bulmasının önüne geçtiler hep… Özellikle kısa savunmasında, son periyodun ilk 5 dakikalık süreci hariç müthiş yardımlaşma ile Milli Takımımız’a nefes aldırmadılar.
Üçüncü periyodun ilk 2 dakikasından sonra onlar sakin kalıp, akıllı hücum etmeye devam ettikçe ve fark büyüdükçe biz panikle erken atışlarla yetişmeye çalıştık ve doğal olarak işler “arapsaçına” döndü.
Onlar iki uzun Papagiannis ve Agravanis’ten toplamda 43 sayı, 20 ribaund, 5 asist çıkarırken, Ay-Yıldızlı cephede bu istatistik Furkan, Oğuz, Sadık, Okben, Samet’ten 14 sayı, 18 ribaund, 5 asistle karşılık buldu. Metecan’ın 12 sayı, 13 ribaund, 2 asist, 2 top çalma ile gösterdiği çaba destek bulamadı…
Papagiannis’i Atina’daki ilk mücadeleye göre çok daha etkili kullandılar. Hemen tüm ikili oyunlarda ya O’nun devrilmeleri ya da yardım geldiğinde boşa çıkan kısaların ceza atışlarıyla bu kez “daha yüksek isabetle” (13/29 % 44,8) sonuca gittiler.
Üçüncü çeyrekte 16 sayıya çıkan farkın ardından son periyotta rakibe neredeyse 5 dakika skor izni vermeden Larkin, Melih, Metecan bazlı 14-0’lık müthiş bir seri bulduk. Ama o süreçte harcanan enerji ve rakibin Sloukas ve Papanikolau gibi iki deneyimli isimle sakin kalmayı başarması ile momentum yeniden el değiştirdi. Bir tarafta büyük maç oynamayı bilen ellerin fazlalığı ve “soğukkanlılık”, diğer yanda “kırılganlık” devreye girince Yunanistan, İstanbul’da beklediğinden daha kolay kazanıp çok önemli bir galibiyeti daha cebine koydu.
Ve dün, Yunanistan, gruptaki diğer 3 rakibinin arasından sıyrılıp zirveye otururken, Belarus ve Büyük Britanya ile boğuşup “ekmeği taştan çıkarmak” bize kaldı.
GÖKHAN TÜRE