Anadolu Efes, neredeyse tüm direk rakiplerinin kayıplar yaşadığı 29. haftada hiçbir iddiası bulunmayan, ligin “en zayıf halkalarından biri” olan Asvel’e deplasmanda kaybederken büyük bir fırsatı da elinin tersiyle itmiş oldu.
Bu sezon deplasman maçlarının büyük çoğunluğunda sahaya enerji kopmak adına hep geride kalan Efes, dün de Asvel karşısında “kaçacak balığın” büyük olduğunu son 5 dakikada fark etti!..
Oyunun başından son periyodun ortalarına kadar, “temel sorunu” olan savunmada yine sınıfta kaldı Lacivert-Beyazlılar… Belki de ligin “en kötü hücum eden” takımına sezon başından bu yana “en kolay fırsat veren takım” olarak da istatistiklerdeki yerlerini aldılar!.. Neredeyse potaya giden tüm Asvel’li oyuncular istediğini aldı. Fall’un pota dibinden kaçırdığı basit atışlar olmasa çok daha vahim bir tablo Efes’i devre sonunda bekleyebilirdi.
Ancak çizgi gerisinden ligin “en vasat” takımı olan Asvel, ilk yarıdaki tablonun getirdiği özgüvenle üçüncü periyotta çizgi gerisinden de üretmeye başlayınca fark da hep 10 sayının üzerinde kaldı.
Efes, hücumda bireysel üretime o kadar endeksliydi ki, top 2-3 el değiştirmeden, rakip savunma için zorlayıcı bir alternatif yaratılmadan kullanılan atışlar sonuçsuz kalınca fark da daha son periyot başlamadan 15 sayıya kadar tırmandı. Son periyodun başında 31.06’da da Luwawu-Cabarrot’nun üçlüğüyle Asvel böyle bir maç için olabilecek en büyük lükse, 18 sayılık farka kavuştu.
Ardından giden maçı geri döndürme psikolojisi devreye girdi. Ne acıdır ki Efes için, kendi standartlarını yakalama, oyuna hükmetme adına böylesine “vahim” bir tablonun ortaya çıkması gerekiyordu!.. Ardından baskı ile rakibi top kaybına sürükleme eğilimi devreye girdi. Bu baskının, fark 18 sayıya çıktığında değil de çok öncesinde devreye girmiş olması gerekiyordu. Ve Efes, 68-52’den sonra, bu çeyrekte rakibini 8 top kaybına zorlayıp, 28-12 gibi müthiş bir seri bularak farkı tek sayıya kadar çekti. Fakat son hücumda De Colo’nun köşede topla buluşturduğu Peris Lee, Efes için belki de sezona noktayı koyan üçlüğü çemberden geçirip, Asvel’e galibiyeti getirdi.
Efes’in, artık önündeki en kritik 4 maçta “cepte” görebileceği yegane maç Alba Berlin ile oynayacağı karşılaşma… Çift maç haftasına Olympiakos maçıyla girecek olan Lacivert-Beyazlılar’ın bu maçı kazanması, ardından Alba Berlin’i yenmesi, sonrasında ise arka arkaya iki deplasmanda Fenerbahçe BEKO ve Baskonia’ya karşı “bu haliyle şapkadan tavşan çıkarması” gerekiyor…
Kalan tüm maçları kazanması da yetmiyor rakiplerin de kaybetmesi gerekli ve Olympiakos, Fenerbahçe,
Baskonia karşısında da işleri çok zor ve çantada keklik görülen Asvel’e yenilen Alba’ya niye yenilmesin? Efes seneye baştan sona değişmeli buna Alper başta yönetim de dahil…