26 Ekim 2024, Cumartesi
spot_img

İstikrar

Avrupa Kadınlar Basketbol şampiyonalarının son yıllardaki klasik finalinde kupaya uzanan taraf İspanya oldu.

İspanya, turnuva boyunca inandığı ve benimsediği iki oyun kurucu ve iki uzunlu düzen ile final maçına çıktı. Buna karşılık Fransa, Bria Hartley’in yerine, yarı final maçında harika bir performans sergileyen Marine Johannes’e ilk beşte yer verdi. Böylece Fransızlar da maça iki oyun kurucu ile başlamış oldular. Parkeye çıkan beşler her iki takımın da oyunun temposunu maçın başından itibaren elinde tutmak istediğini gösteriyordu.

Turnuva boyunca 3 sayılık atışlarda sıkıntı çeken İspanya, finale Xargay’ın 3’te 3 üç sayılık basketiyle giriş yaptı. Onu diğer İspanyol oyuncular izledi ve ilk çeyrek sonucunda 6/8’lik üç sayı isabeti ile 32 sayı bulan İspanya, 12 sayı farkla öne geçti. İspanya’nın finale gelene kadar ki en güçlü yönü olan kısa oyuncuları, ilk dakikadan itibaren yine makine düzeninde çalıştı. Palau ve Xargay önderliğindeki guardlar, alışılageldiği gibi yarı sahada baskı yapıp, hücumda tempoyu yüksek tuttular. Bunun yanında İspanya, Fransa’nın üstün olduğu pota altını ise ikili sıkıştırmalarla savunmayı tercih etti. Böylece maçın başından itibaren sahaya istediğini yansıtmayı başaran taraf oldu.

İkinci çeyrekte Fransa, rakibinin hızını kesmek amacıyla 3-2 alan savunmasına döndü. Bu tercihleri ile etkili olan Fransızlar, İspanya’nın hücumdaki rüzgarını dindirdi. Ancak, hücumda istedikleri organizasyonları kuramayınca İspanya savunmasını aşmayı başaramadılar. İlk devre rakibini 10 top kaybına iten İspanya 6 top çalarak kolay sayılar üretti. İspanyollar aldıkları 8 hücum ribauntu ile rakiplerinin kendilerinden daha güçlü olduğu bölgede dahi üstünlük sağladılar.

Üçüncü çeyreğe Fransa, turnuva boyunca tercih ettiği beşliye dönerek ilk devre 8 dakika oyunda kalan Bira Hartley ile başladı. Yarı finalin durgun ismi Hartley çembere yaptığı bire bir hücumlar ve Fransa’nın ayakta kalan tek ismi Sandrine Gruda ile oynadığı ikili oyunlar ile oyuna dengeyi getirdi. Ancak Fransa, savunmada Marta Xargay’ı durdurmayı başaramadı. Koç Valerie Garnier’in, Xargay üzerinde baskı kurabilmek amacıyla 1997 doğumlu Ornella Bankole’yi oyun alması da çözüm olmadı. Xargay, gece boyunca mükemmel bir performans ortaya kodu: 23 sayı (5/8 üç sayı isabeti), 4 asist, 3 ribaunt ve nihayetinde 28 verimlilik puanı. Bu noktada bir parantez açmak lazım. Xargay ve koç Lucas Mondelo, İspanya’nın gümüş madalya kazandığı 2010 Ümitler Avrupa Şampiyonası’ndan beri milli takımlarda neredeyse hiç ayrılmadılar. 2011 senesinde Mondelo, Halcon Avenida ile ilk Euroleague şampiyonluğunu kazanırken, o dönem 21 yaşında olan Xargay’a final maçında çok büyük sorumluluklar vermişti.

Son çeyrek ise maçın sonucunun belli olduğu ve Fransa’nın psikolojik olarak yenilgiyi kabul ettiği bir hal aldı. Oyundan iyice düşen Fransa karşısında İspanya, üst üste ikinci kez kupaya uzanmayı başardı.

Maç öncesindeki yazımda, İspanya’nın rakiplerine göre en üstün yanının guardları olduğunu belirtmiştim. İspanya, final maçında bulduğu 86 sayının 65’ini 1 ve 2 numara pozisyonlarından üretti. Güçlü Fransa uzunları karşısında en büyük sıkıntılarının ise dış atışlar olabileceğini yazmıştım. Ancak bu noktada kilidi açan isim 5 üç sayı isabeti ile Xargay oldu. Fransa adına ise ayakta kalan iki oyuncu Sandrine Gruda (18 sayı, 6 ribaunt, 4 asist) ve Bria Hartley (17 sayı, 4 asist) idi. Finale gelene kadar Fransa’nın kendinden beklenen basketbolu ortaya koyabildiğini söylemek güç. Genç bir kadroya sahip olan Fransa son dört Avrupa şampiyonasında da finale çıkmayı başardı ancak üçü İspanya’ya karşı olmak üzere finalde hep kaybeden taraf oldu.

Diğer yandan İspanya, kadın basketbol tarihindeki 4. Avrupa şampiyonluğuna uzandı. Bunların üçünün koç Lucas Mondelo önderliğinde geldiğini söylemek de yarar var. İspanya’da son 6 senedir milli takımın başında aynı koç bulunuyor. Bu süreçte İspanya Basketbol Federasyonu (FEB), yönetimde değişiklikler olsa da Mondelo’yu takımın başında tuttu. Bir diğer deyişle “yeni yönetim, yeni ekip” anlayışı yerine var olan başarıyı sürdürmeyi tercih etti İspanyollar. Bu noktada istikrarın başarıya giden yolda ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor. Böylece koç Mondelo; iskelet kadroya ve oynattığı sisteme sahip çıkarak Sovyet Rusya’nın dağıldığı 1991’den bu yana şampiyonluğunu koruyan ilk ve tek takımı oluşturmayı başardı.

Diğer tarafta ise Fransa, dört yıl üst üste finale adını yazdırarak tarihi bir başarıya imza attı. Fransa’nın yaş ortalamasının 24 olduğunu belirtmekte fayda var. Bu da Fransa’yı daha uzun yıllar şampiyona kürsülerinde göreceğimiz anlamına geliyor.

Bizim adımıza ise hüsran ve hayal kırıklığı ile erken biten bir şampiyona oldu. Grubumuzdaki hiçbir takımın bir üst turda diğer gruptan gelen rakiplerine karşı galibiyet alamadıklarını göz önüne almamız lazım. Gerçekleri kendi adımıza kabul etmek gerekiyor. İlk üç takıma baktığımızda karşımıza istikrar ile büyüyen takımlar çıkıyor. Bu turnuvaya gelirken son beş senede üç farklı teknik kadro oluşturduğumuzun altını çizmeliyiz. Farklı kadro yapıları, farklı basketbol anlayışları ve değişik oyuncu tercihleri ile istikrar oturtmak neredeyse imkansız. Fransa yaş ortalaması küçülmesine rağmen aynı yerini korumayı başarırken, biz 26 yaş ortalaması ile çok büyük bir düşüş yaşadık

Ülkemiz adına son yıllardaki tek istikrarlı isim ise kadın hakemimiz Özlem Yalman oldu. Yalman, bu turnuvada çeyrek final, yarı final ve final maçlarında görev aldı. Aslında Yalman, bu başarının sinyallerini son yıllarda uluslararası arenada kendisine verilen önemli sorumlulukların altından başarı ile kalkarak vermişti. Bir sonraki şampiyonada Yalman’ı tekrar üst düzey maçlar yönetirken göreceğimizden hiç şüphemiz yok. Umarız milli takımımız da gelecek şampiyona da tekrar kürsüye çıkmayı başarır.

Ömer Buharalı

BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler