Son şampiyon Lakers sezona iyi başladı. 20-6’lık oranla Batı Konferansı’nda 2.sıradalar. Sahada ne istediği bilen, az farkla kazanmakla beraber gerektiği kadar oynadığı izlenimi veren bir Lakers izledik. Son şampiyonun bu görüntüsü normal sezonu böyle düşük tempoda geçirecek play-off öncesi vites yükselterek böylece son dönemece hem diri hem de formda girecekler şeklinde düşünmeme neden oldu. Şu ana kadar da bu görüşümü değiştirecek bir şey olmadı. Koç Frank Vogel 11 kişilik geniş bir rotasyon kullanıyor. Üst üste oynanan maçlarda bazı oyuncularını dinlendiriyor. Zaten yeniklerin takıma uyumu, rolü hemen hemen netleşti, savunma sertliği geçtiğimiz yıl olduğu gibi üst seviyeye ulaştı. Lakers, Hücum-savunma oranlarının ortalamasının hesaplanmasıyla elde edilen toplam verimlilikte NBA 1.si olarak rakamlarla da sistemin oturduğunu göstermiş oldu.
Lakers bütün bu bahar havasını oluştururken büyük bir risk alıyor. En çok dinlenmesi gereken oyuncusu Lebron James yüksek olasılıkla kendi tercihiyle böylesi sıkışık takvimde 34 dakika ortalama ile sahada kaldığı yetmezmiş gibi uzatmaya giden son üç maçta 140 dakika oynadı. Üst üste üç maçta 43 dakika oynamak Lebron’un bile orta vadede fiziksel düşüş yaşamasına hatta sakatlanmasına neden olabilir. Ayrıca maçın son periyodunda bütün takım Lebron’un eline bakıyor. Lakers’ın maçlarını az farkla kazandığını düşündüğümüzde bütün yükü omuzlamak zorunda kalan Lebron sadece fiziksel değil mental olarak da çok yıpranıyor. Play-off’lara bu kadar yıpranmış şekilde girmesi büyük hata. Ayrıca geçen seneye göre çok daha geniş bir kadro var. Onların birkaç maç Lebron’suz oynayarak sorumluluk alması da lazım. Takım henüz Lebron’suz verimli oynamaya alışmadı, muhtemelen bazı maçlarda dinlendirilse Lakers 1-2 maç fazla kaybeder ancak bu risk Lebron’un sakatlanma riskinden çok daha az. Ayrıca Lebron’un maç sonu coşkulu zafer görüntülerine alışkınız bu türlü yorgunluktan yere yattığı bu anlara tanıklık etmemiz hoş değil. Daha az oynasın, daha zinde kalsın.