Eurocup yarı final ilk maçında bir ara farkı 19 sayıya kadar çıkaran Galatasaray, Gran Canaria'yı 14 farkla devirdi. Maçın yıldızları iki beklenmedik isim Davis ve Göksenin oldu
Galatasaray istediğini aldı ilk maçta. Önce bunun altını çizelim. Ergin Ataman'ın maç öncesi ortaya koyduğu 21 fark hedefinin yarattığı algı ve bitime 5 dakika kala elde edilen 19 sayı farkın sonda 14'e inmesi nedeniyle hafif bir "Tam olmadı" havası var. Buna gerek yok. Daha iyisi olabilirdi elbette ama ilk maçta 14 sayılık avantaj gayet iyi.
Hiç kolay olmadı ama oraya gelmek. Ve pek de beklenmedik isimlerin ekstra katkısı sayesinde ulaştı Galatasaray bu sonuca. Maça hızlı girdi girmesine sarı-kırmızılılar ama tepe oyunlarında ne penetreyi, ne de Omiç'in devrilmelerini durduramayınca ilk 10 dakikada potasında 24 sayı gördü. Ancak ondan sonra oyun kontrolü, skor üstünlüğü, hakimiyet son 5 dakikaya kadar gittikçe daha da büyüyen oranda Galatasaray'ın eline geçti.
Sinan ve Lasme'nin çok erken faul problemine girip etkinliğinin düştüğü yerde ekstra ellere ihtiyaç duydu temsilcimiz. Teknik olarak da tepe oyunlarını savunmaya. Bunlara ilaç önce Davis'le geldi. Galatasaray'la anlaşmadan önce 6 aydır parkeden uzak kalan Amerikalı oyuncu geldiği günden beri formunu arttırıyor. Son dönemde ise sadece "eşleşme problemi yaratan yan parça" olmaktan çıkıp, "her soruna yanıt veren" isim konumuna geçti. Bayern önünde turun kapısını açmıştı. Dün ikinci çeyrekte Gran Canaria'yı felç eden isim oldu. Hem tepe oyunlarını bozdu, hem de hücumda en önemli el.
Gerek Gran Canaria'nın tempo bulmasını engellemek için topa yaptığı baskı gerek ribaundlara verdiği katkıyla Göksenin'in rolü de bu takım için çok önemli. Ama hücumda çok az şey alabiliyorsunuz ondan. Dün Davis'in yanında Göksenin her zaman yaptıklarının üzerine hücumda da ekstra isabetler ekleyince İlk çeyrekte 24 yiyen Galatasaray takip eden 25 dakikada sacece 38 sayıya izin verdi. İlk çeyrek sonrası konuk ekip istediği açık alan oyununu hiç bulamadı. Oyun kontrolü ve skor düzenli olarak sarı-kırmızılılar lehine gelişti ve 5 dakika kala yine bir Göksenin üçlüğüyle 19'a kadar dayandı. Son 5 dakikaya çok da takılmamak gerekiyor. Çünkü istenen sonuç alındı.
Davis'in ikili oyunlara, Göksenin'in toplu oyuncuya yaptığı baskı zaten asli görevleri. Gran Canaria'yı en çok da bu bozdu. Farkı yaratan ise bu ikilinin savunmanın üstüne 13/22 isabetle 31 sayı üretmesi oldu.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısının tüm hakları Yeni Yüzyıl Gazetesine aittir. İzin alınmadan kullanılamaz, kaynak gösterilemez.
Kaynak: yeniyuzyil