12 Dev Adam’ın müthiş bir enerji ve istekle ve de en önemlisi her bir bireyiyle sahaya özveri ve paylaşım koyarak açık farkla kazandığı ilk iki maçın ardından Ukrayna mücadelesinde vitesin küçülmesi normaldi.

Ukrayna’nın, önceki iki rakibe; İzlanda ve Bulgaristan’a göre daha nitelikli oyunculara sahip olması, Millilerimiz’in biraz da bu maçı da aynı iklimde oynayacağı hissine kapılması, ilk iki karşılaşmanın aksine daha yakın geçen bir maçın yaşanmasına neden oldu. Bunu da doğal karşılamak gerek...

12 Dev Adam, dün de ikinci ve üçüncü çeyrekte rakibi ile arasındaki kalite farkını net biçimde skora ve oyuna yansıttı. İlk periyotta, ilk 8 dakika içinde gelen 5/7 üçlük isabeti Ukrayna’nın oyuna tutunmasına neden oldu. Ancak ikince çeyrekte rakibin 4 sayı öne geçtiği 3,5 dakika sonrasında Ataman’ın Alperen’e faul verilmeyen pozisyona şiddetli itiraz ederek aldığı teknik faul, Millilerimiz’i hem hücum hem de savunmada ayağa kaldırmaya yetti. Çeyreğin kalanında 20-8’lik seriyle soyunma odasına 8 sayı önde giderken, Alperen’in de skorbordda 19 sayısı yazılıydı. Zaman zaman ribaund sonrası tam sahayı kat ederek, bazen 3 sayı çizgisinin gerisinden, bazen de pota dibinden bitirerek kalitesini ortaya koydu.

Üçüncü periyotta da savunmada geri adım atmayan Ay-Yıldızlılar, Furkan’ın sayılarıyla farkı çift hanelere çıkardı ve Onuralp’in üçlüğüyle de son periyoda 15 sayılık avantajla girdi. Son çeyreğin başındaki 10-2’lik Ukrayna serisine de yine yanıt verip, son bölümde de rakibinin yaklaşmasına izin vermeden kazandı ve grup birincisi olarak yarı finale çıktı.

Dün, ilk iki güne göre farklı olan detaylar, Alperen’in normale göre daha fazla sorumluluk alması, takım olarak da hücumda biraz daha fazla bireysel çözüm arayışlarıyla çözüm üretme yoluna gitmemiz oldu. Bunu sadece Alperen’le değil, zaman zaman farklı oyuncularla da denedik ve sonuç aldık. Milli Takım’da dün ilk 2 maça göre fark etmeyen şey ise yine mücadele ve kararlılık adına hiç geri adım atmaması, yardımlaşma ve gerektiği anda sorumluluk alma konusundaki “zamanlama” becerisiydi. Kenan yine kusursuz oynadı, oyunun iki yönünde de müthiş katkı verdi. Okben’in kenardan gelip takıma enerji katmadığı an yok gibi… Bulduğu kritik üçlükler ise cabası… Uzun yıllardır böylesine uyum içinde, üretken, mücadeleci, istikrarlı, pes etmeyen, sahaya ve tribünlere pozitif enerji veren bir Milli Takım görmemiştik… Yarı finalde de aynı çizgiyi koruyacaklarından şüphemiz yok…