Hidayet Türkoğlu: Heyecanlı ve mutluyuz

İspanya diktatörü acımasız franco bile baskıyla yönettiği ülkesinde spora el sürmemişti. 2024 yılında protesto edilecek diye bu ülkede maç bileti taraftarlara satılmıyor ve yarı amerikalı başgan bey heyecanlı ve mutlu olduğunu belirtiyor. Yaşamımın 6-7 yılı yurtdışında geçti, inanın yukarıdaki cümleleri çevirip yabancılara anlatmaya mecbur olsam sanırım bunu yapamazdım. Trolü, başganı, bakanı, medyası, siyaseti, sözde milli takım antrenörü dahil hepsi dört koldan harıl harıl basketbolumuzu bitirmek suretiyle yok etmeye çalışıyor, yaradan yar ve yardımcımız olsun. Yakında basketbolumuzun selasını duymaktan ödüm patlıyor. Rafa Nadal bir yorumunda şöyle demiş,

Kaybetmek benim düşmanım değil, benim düşmanım kaybetme korkusudur.

Güzel şeyler başarmak derken ne mesela, kanun kaçaklarıyla poz vermek, dopingden kariyerini bitirmek, milli formayı parayla primle giymek, çetnik selamı vermek, randevu verip gitmemek sonra seçim yaklaşınca kapı kapı gezmek, salondan nemalanma peşinde koşmak, yılın 10 ayını vatandaşı olduğun Abd’de geçirmek falan mı? Sayın dediğin zat sayesinde makam sahibi oldun da onca yılda Türk basketboluna dair ne yaptın? Kadın,erkek milli takımlar yerlerde, oyuncular milli takıma keyfe keder gelmiyor, Fransa hezimetinden sonra sırf milyonlarca euroya koçluk yapan spora, spor ahlakına yakışmayacak ne varsa yapanın itibarı bozulmasın diye Sırbistan’daki maçlara çıkılmadı, prestijimiz sarsıldı, Türk oyuncular iyice figüran oldu, yetişen ve gelişen Türk oyuncu neredeyse yok gibi bir de üstüne 4+3 kuralını getirdin, salon açılışına zata tepki verilmesin diye taraftarlar alınmıyor hala güzel şeyler başarmaktan bahsediyorsun ve yeniden başkanlığa aday oluyorsun !!!

Geçen Kızılyıldız haberine bayılıyorum böyle sazanlara deyu başlamıştım, şimdi ise bayılıyorum böyle haberlere deyu başlayalım. Yapma böyle Hido başkan sistemin en büyük ama en ucuz dişlilerini de ortaya çıkarıyorsun. Yazık baba parası ile yöneticilik oynayanların müritleri o pembiş gözlükleri ile en büyük muhalif bizim sanarken resmen dalga geçiyorsun sözde büyüklükleriyle… Kulüplere 1000 davetiye, geri kalan davetiyeleri seçkin misafirlere dağıtacağız hikayesiyle CIA ‘in bile aklına gelmeyecek güvenlik!!! önlemleri ile yine bir tarih yazılacak. Demek ki tek umutları siyasileri kapı kapı gezen sözde büyük kulüp başkanları bu davetiyeleri dağıtıyorlarmış 🙂 Ama bizim yıllardır dediğimiz gibi bağğğzı kendini dev aynasında görenlere bir kez daha söyleyelim ÜZGÜNÜM LEYLA!!! Sözde büyükler bu sistemin en pratik çarklarıdır , göbek bağından öyle bir kaptırmışlar ki kulüpleri , ne denirse yapmak zorundalar… Ama işin kötüsü bağğğzıları yazılan ve söylenen masallar ile uyutulurken , gerçeklerle karşılaşınca psikolojik olarak çöküp yıl boyunca travmalarını yazıyorlar. Bundan dolayı kırk yaşından genç kardeşlerim için hep şunu yazarım YOK BİRBİRİNDEN FARKLARI bu sözde büyüklerin…

Aslında et fiyatlarina meracılık, cehalet ve sırbistan açısından bakarsak dünyada bizim düşmanımız kendimiziz, bu konuyu ancak ali şeyhimiz yunan takım koçu ve mahdumu için yeni bir ülke yaratarak çözebilir, böylece ona layik olabilir ve halkımıza yılda bir bedava kokoreç verebiliriz. bunu yaptığımızda yalı çocuğunu içeri atıp, şer kaynağı Fenerbahçe’yi kapatıp birkaç gayrımenkulüne el koyup oynamayan oliveiranın borç taksitlerini ödemek suretiyle sporumuza, ülkemize ve şeyhimize ve nahdumuna olan borcumuzu ödemiş oluruz. Et konusuna gelince neden milli maçlar hariç yunanı gururlandıran şeyhimize ve mahdumuna 5-6 milyon metrekarecik bir alan içinde bir külliye yapmayalım, bahçesine salarız üç beş davarla 10-15 camışı böylece hem yunanlılara barış yoluyla yalakalık yapar hem de tarım ve hayvancılığımızı geliştirmek suretiyle Türk sporu temizlenmiş olur.