Hazırlıksız yakalandık! / GÖKHAN TÜRE
21.08.2023 - 15:00

12 Dev Adam, olimpiyat elemelerinin kapısını aralayacak final maçında Hırvatistan karşısında savunma zaaflarının kurbanı oldu.

Elemelerdeki grup maçlarında önce İzlanda, ardından Bulgaristan ve son olarak da Ukrayna karşısında uzunların ağırlıklı olarak ürettiği formasyonda sorunsuz bir şekilde, beklentilerin çok üzerinde bir hücum performansıyla istediğimizi almıştık.

Ancak bu üç maçta da, hatta İsveç ile oynadığımız yarı final mücadelesinde de savunma sertliğini belli bir seviyeye çıkarmadan, yani “tutarak” değil, “atarak” kazanmıştık. Ve Hırvatistan ile oynayacağımız “büyük maç” gelip çattığında savunmanın belirleyici olacağına vurgu yapmıştık.

Dün Hırvatistan karşısında Devlerimiz’i daha zor bir sınavın beklediği ortadaydı. Hırvatlar’ın işin hücum kısmında, bize ilk dört maçtaki kadar rahat bir hareket alanı bırakmayacağını kestirmek zor değildi. Savunmada da Hezonja-Saric gibi iki müthiş şutöre sahip bir rakibe karşı çok daha tedbirli olmamız gerekiyordu.

Rakibimiz, oyun planı, konsantrasyon ve kararlılık anlamında bize göre bu finale çok daha hazır olduğunu daha ilk dakikalarda hissettirdi. Millilerimiz’de ise farklı skorlarla kazandığımız ilk 4 maçın atmosferi hakimdi. Sahada, özellikle de hücumda istediklerimizi yapamayınca, ikinci çeyrekten itibaren zaten kırılgan olan savunma direnci iyiden iyiye çöktü. Biz hücumda duvara tosladıkça, Hırvatistan, geçiş hücumlarında Hezonja ve Saric’le cezayı kesti. Hırvatlar’ın devşirmesi Jaleen Smith de devreye girince, üçüncü çeyrekteki kovalamacada Furkan’la farkı 6 sayıya kadar çektiysek de arızalı savunmamız ve yine hücumdaki tercih hataları zaten zor olan geri dönüşte önümüze set çekti.  Hırvatistan’a daha devre bitmeden 20 sayı gibi bir “konfor” sununca geri gelmek hiç de kolay değildi. Bu savunma seviyesiyle de mümkün olamazdı, olmadı. İşin özeti, maçın mental ağırlığını kaldıramadık. Bu noktada takımın zorluk seviyesi yüksek bir maça bu derece “hazırlıksız yakalanma” gibi bir lüksü olamaz.

Bu ancak “tedbirsizlikle” açıklanabilir ki bu anlamda da sorumluluk coach Ergin Ataman ve teknik ekibindir… Onlara Hırvatistan’a karşı her şeyin ilk 4 maçta olduğu gibi “toz pembe” olmayacağı, bu kez savunmada çok daha fazla enerji koymaları ve bunu tüm maça yaymaları gerektiği demek ki yeterince dikte edilmemiş… Şimdi kimse kalkıp da bu “ciddiyet” eksikliğini “ama bizde ne Larkin ne de Wilbekin yoktu” diye açıklamaya kalkmasın!..

Yorumlar


ENGİN Ergin Aatman'la bizden daha zayıf takımlara karşı kazandık. Fakat aynı sıkletteki rakiplere karşı kazandığımız resmi ya da hazırlık hiç bir maç yok. Mental olarak çok kırılganız, yıllardır bu yönümüzü geliştirmedik. Hırvatistan maçında ilk beşte Sadık ve Sertaç ile Zubac'ı yıpratmamız, sonrasında Alperen ve Ömer ile pota altına ağırlık koymalıydık. Böylece uzun rotasyonundaki kadro derinliğimizden faydalanabilirdik. Dış şutlara ondan sonra başlamalıydık. Hezonja ve Saric çok kolay demorilize olan oyuncular. Bunu fırsata çevirebilirdik. Koç bu maç için ne planlamış, nasıl hazırlanmış ben hiç anlamadım doğrusu.
22-08-2023 10:12
Bülent Turhan Gündüz Seyirci galeyana gelse, hakemler bu durumdan etkilense ve düdüklerinde tereddüt etseler bile, fazlasıyla açık bir fark oluşmuşsa (basketbol istatistikleri), basketbolcularda gaza gelemeyecek derecede mental yorgunluk başlamışsa bir işe yaramaz; şişineceğiniz bir şov olarak kalır. Sadece Futbol fanatikleri, “Ataman yine şovunu yaptı, helal olsun basketbolu ne kadar iyi biliyor” derler ve bu da Ataman’a yeter ve artar. Maç içindeki oyuncu değişiklikleri tam bir faciaydı. Alperen’in kısa sürede aldığı iki faul nedeniyle yapılan değişiklik dışında, hiçbir değişikliğin basketbol gerçekleri ile ilgisi yoktu. Ataman’da utanma duygusu varsa (birazcık bile) istifa eder. Ataman ile basketbol olmayacağı açık…
21-08-2023 19:34
Bülent Turhan Gündüz Oyun içi görüşü olarak bildiği/ni (zannettiği) tek taktik de, ‘teknik faul’ almak. Bunu nereden öğrenmiş bilmiyorum, ama saçma bir plan olduğu açık. Saçma olmasına rağmen, Ataman basketbolu futbol fanatiklerine oynandığı için seyredenler için olağanüstü bir şeymiş gibi görünüyor ve Ataman da prim yapıyor. Böyle bir plan ancak, başa baş giden bir maçta ve hakemleri baskı altına alabileceğin bir ortamda, örneğin yerel ligde başarılı olabilir, çünkü baskı altına alabileceğin hakemler vardır sahada. Seyirci galeyana gelir, hakemler bundan etkilenir ve aleyhine düdük çalmakta tereddüt ederler. Basketbolcun gaza gelir ve daha iyi oynar ve maç dengelenir.
21-08-2023 19:34
Bülent Turhan Gündüz USD Milli Takım Koçu, Dünya Kupasındaki rakiplerinin kendilerini nasıl yenebileceklerini anlatıyor basın toplantısında; “bu gizli saklı bir şey değil, tüm Dünya biliyor bunları” diyerek. Ataman Hırvatistan’ı nasıl yenebileceğimizi bile açıklayamıyor, çünkü bilmiyor! Alperen, Ömer Faruk, Furkan yollarlar üçlükleri ve kazanırız diye umut ediyor. Hazırladığı dahiyane taktik plan; “salonu hınca hınç dolduracağız ve bu baskıyla kazanacağız”, bakar mısınız müthiş taktik plana.
21-08-2023 19:33
Bülent Turhan Gündüz Sonuç, FIBA’nın kural değişikliği ile ülkemizin son yıllarda elde ettiği en büyük şansı, ne yazık ki, Federasyon ve Ataman’ın iş bilmezliği, basketbol otoriteleri ve gazetecilerin suskunluğu sayesinde elimizin tersi ile ittik. Ülkem adına çok üzgünüm, ama tıpkı Marquez’in Kırmızı Pazartesi romanında, Santiago Nasar’ın öldürüleceğini, hatta kimlerin öldüreceğini bile herkesin bildiği, ama engellemek için hiçbir şey yapmadığı gibi, Ataman’ın bu şansı mahvedeceğini, hatta nasıl mahvedeceğini bile herkesin (yetkililerin-gazetecilerin-basketbol otoritelerinin) bilmesine rağmen, engel olmamalarına öfkeliyim.
21-08-2023 19:33
Bülent Turhan Gündüz Hayır, siz de kendinizi aklayamazsınız, buna hakkınız yok. Bu yazınız üzerine, Milli Takımımızın hazırlık maçları dahil, yazdığınız tüm değerlendirme yazılarını okudum. Evet, savunma sıkıntısından bahsetmişsiniz birçoğunda, ama bahsetmesiniz de olurmuş ayarında. Türkiye’de basketbolu bilen herkes, siz dahil, Milli Takımımızın ciddi bir savunma zafiyeti yaşadığını, hatta savunma yapmadığını/yapamadığını görüyordunuz, ama zayıf rakipler karşısında elde edilen açık farklı galibiyetler karşısında ya sesinizi çıkarmıyordunuz, ya da çok cılız…
21-08-2023 19:32
Bülent Turhan Gündüz Basketbol bir istatistik içerir. Beş maç üst üste aynı istatistik ile oynamak ancak süper yıldızlara özgüdür. Bu bile her zaman gerçekleşmez. Bu nedenle basketbol takımlarının, takım olmaya, hücum ve savunma kurgularının olmasına ve her gün bu kurgular üzerinden taktiksel ve fiziksel hazırlık (antrenman) yapmaya ihtiyacı vardır. İşte bu nedenledir ki, her takım pahalı basketbolcuların yanında, tüm bunları bilen ve basketbolcularla bu anlamda iletişim kurabilen bir koça ihtiyaç duyar. Ataman’ın bu koç olmadığını bilmiyor muydunuz ki, zayıf rakipler karşısında basketbolcuların takım oyunundan uzak bireysel başarılarını öne çıkarıp bu gerçeği görmezden geldiniz. Bu nedenle şimdi hazırlıksız yakalanmaktan bahsedemezsiniz.
21-08-2023 19:32
Bülent Turhan Gündüz Hazırlıksız yakalandığımız bir gerçek, ama bu sadece bu maça özgü bir hazırlıksızlık değil. Dünya kupası elemelerinde de hazırlıksızdık. Avrupa şampiyonasında da… Dünya kupasını bizler gibi televizyondan izleyecek olan Ataman ile hep hazırlıksızdık! FIBA kural değiştirdiğinde, ülkemizin önüne bir altın fırsat çıkmıştı. Dünya kupası elemelerinde ikinci turdan yukarı çıkamayan, birbirinden zayıf rakiplerden oluşan (FIBA güç sıralamasında birinci sıradayız) bir turnuva ve kazanan Olimpiyat elemelerine katılacak. Üstelik elendiğimiz Hırvatistan, bu koşulu bile gerçekleştirememiş, İngiltere katılmadığı için bu turnuvaya katılabilmiş bir takım. Üzücü olan, böyle bir turnuvaya bile hazırlanamayarak, Olimpiyat fırsatını kaçırmamız.
21-08-2023 19:31
Bülent Turhan Gündüz Avrupa Şampiyonası sonrası, “Ömer Faruk gelse, kılpayı kaçan maçlarda bize destek verse belki de Avrupa Şampiyonuyduk” dediğinde kaç gazeteci, “bu saçma bir değerlendirme, Lebron’da Türk olsaydı, Dünya Şampiyonuyduk o zaman, sen neden bahsediyorsun yahu” dedi ki, şimdi Larkin ve Wilbekin yoktu bu nedenle kaybettik demesin diyorsunuz. Ataman’da mazeret tükenmez, üstelik bu mazeretleri turnuvanın başında hazırlamıştı ve bu konuda güzellemecisi Gökhan Gürman güzel bir yazı yazmış, siz de yayımlamıştınız. Şimdi bu mükemmel mazeretten niye vazgeçsinler ki? Düşünüyorum da, yine Ataman bir röportajında aynen şöyle söyleyecek “Larkin ve Wilbekin bizi satmasaydı, belki de Olimpiyat şampiyonuyduk”
21-08-2023 19:31
Mertbaba Devşirmelere bol bol artistlik yaptık!!!İyi güzel...Peki iki yıl sonra Kenan ve Berk dışında Gardımız var mı ey ahaliiiii!!!!NBA'dekileri beğenmiyoruz iyi güzel,-la kaç tane Euroleague kalitesinde olan oyuncumuz var!??!! Olanı 'da otuz sekizinci koçu olan Ataman , adamı 30 yaşında basketbolcu yaptı!!!!!!!.!????!!! Yine çok dolandık , özeti verelim; Devşirme, NBA farketmez tam takım olmazsak bu yaz gibi; kazanabileceğimiz maçları kazanırız, kazanmamız gereken maçları ise kaybederiz...Kendimizi dev aynasında görmekten vazgeçelim takımımızda kaç tane nerede olursa olsun, final maçı oynayan oyuncu var!?!!?! Aynı bu final gibi...
21-08-2023 12:54
Mertbaba Ya da Kenan -ki jenerasyonun belki de dünya da en büyük umuduydu- Şehmus 'a büyük! takıma gidip nasıl kendini bitirdiğini ve 5 yıl sonra ancak yeniden basketbola döndüğünü anlattı mı? Veya federasyondan biri bu örnekleri görüp , yeni birşeyler söylememiz lazım dedi mi!?!?! La daha yeni; kurulduğundan beri hayatında görmediği kupayı iki kez kazanan Efes: "sen nasıl üçüncü kez kupayı alamazsın" deyu Atamanla vedalaştı!!! Spor eşittir başarı oldukça doğu cephesinde hiçbir şey değişmeyecek.Kimse farkında değil NCAA artık gençlerimiz için bir zorunluluk oldu!!! Bırak T.C'yi , Avrupa'yi beğenmez oldu oyuncular!!!
21-08-2023 12:53
Mertbaba Hiçbir proje yapmadan, sadece paramızın yettiğince kazandığımız başarılar ile kulüplerimizin fanatik taraftarlarının gönlünü almasıyla veya kulüp-federasyon başkanlarının kendi günahlarını basketbolda para harcayarak kapatmasını izleyerek her zaman başarılı olacağımızı sanıyoruz... Ülkemizin olmazsa olmazı "kısa vadeli kendini kurtarma politikası" oldukça , spor kültürümüz kazanmak üzerine oldukça, doğu cephesinde birşeyler değişmez... Halbuki fırsatlar hep geliyor kulüpler içinde federasyon içinde tabi oyuncular içinde...Ama "amaaaan kim uğraşacak, memleketi biz mi kurtaracağız" kolaycılığı oldukça, olmayacak... Mesela Avrupa'da üçüncü kupa olan şampiyonlar ligi sayesinde Kenan-Berk-Sadik-Osmani gibi oyuncular kazandık!Okben kendinin yıldız oyuncu olmadığını anlayınca(7-8 yıl sürdü) kazandı! Ama Okben , Onuralp'e bunu anlatıyor mu?
21-08-2023 12:51
Serdar Yalçın Savunma dökülüyordu, kabul. Ama savunmada olduğu kadar belki de daha fazla hücumda da dökülüyordu takım. Üçlük yüzdemizi 0'a çekebilseydik, maça ortaktık. Ama Hırvatistan el üstü üçlükleri leblebi gibi sokarken biz boş üçlükleri bile kaçırınca bu tablo kaçınılmaz oldu. Turnuva bitti, bu bize ders oldu mu? Olmuştur İnşallah. NBA oyuncularımız olmadan katılacağımız eleme turları bakalım nasıl geçecek?
21-08-2023 09:31

Yorum Yazın