Tek uzunla kalan Galatasaray Odeabank’ın Fenerbahçe gibi bu alanda Avrupa’nın önde gelen takımına karşı farklı düzenler ortaya koyması gerekiyordu.
Ergin Ataman maç planlamasında her zaman önemli işlere imza atmış bir isim olduğu için ‘derbi hamleleri’ merakla bekleniyordu. Ataman beklentileri boşa çıkarmayıp Lasme’yi bençten getirdi, Sinan’ı 1 numarada başlattı ve alan savunması gibi yerleşip adam değişmeli savunmasıyla Fenerbahçe’yi belli bir süre düzenden çıkardı.
Hücumda da dış atışlar girmeye başlayınca Galatasaray derbiye üstün başlamayı başardı.
Ne zaman ki Fenerbahçe, normal düzenine yani içeride Vesely-Udoh’un olduğu fiziksel oyununa dönünce ibre yön değiştirdi. Galatasaray’ın fiziksel oyuna cevap verecek sertlikte olması mümkün değildi ve Fenerbahçe üstünlüğü ele aldı.
İkinci yarıda Galatasaray bu kez Vesely-Udoh’a önlem alayım derken Fenerbahçe’de dış atışlar girmeye başladı. Üst üste 3 üçlükle beraber fark çift haneleri gördü; üstüne Obradovic bir hamle daha yapıp Datome’yi 4’e çekince bu kez de koridorlar açıldı.
Artık Fenerbahçe 15 sayı öndeydi ve yorgun Galatasaray’ın buradan geri dönmesi oldukça zordu.
Obradovic ve Fenerbahçe ikinci yarı başında iki hamlesiyle oyunu kırdı ve set, maç dedi…
Şu bir gerçek ki; Fenerbahçe her hamleye, her oyuna, her duruma bir yanıt verebilme özelliğine sahip. Kazanma alışkanlıkları ve özgüvenleri cepte. Çantalarında ise her sorunu çözebilecek bir anahtarları mutlaka mevcut..
Galatasaray ise ‘Barcelona’daki ilk maçındaki Dorsey’e sahip olsa çok farklı adımlar atabildi. Ancak şuanda orada eksikler ve yorulmuş durumdalar. Karşıyaka ile Salı günü oynayacakları maçta Dusan’ı biraz daha fazla kullanmayı tercih edebilirler.