Galatasaray NEF, Anadolu Efes’i beklemediği yerden vurdu, üç uzundan elde ettiği “ekstra” katkı ile yarı final serisini son maça taşıdı.
Aslında Efes oyuna istediği gibi başlamış, Larkin’in, 3. maçın aksine bu kez skor üretiminde başrole soyunduğu ilk periyodu da 7 sayı önde kapamıştı. İkinci periyodun başında Dee Bost’un üst üste 13 sayısıyla giren Galatasaray NEF, oyunun kalanında zaman zaman tıkanıklık yaşasa da momentumu hiç elinden bırakmadı. Bunda da en büyük sebep, Sadık Kabaca, Maurice Ndour ve Kerry Blackshear üçlüsünün verimliliğiydi. Bu üçlü, toplamda 41 sayı, 14 ribaund ve 7 asistle Sarı-Kırmızılı cephede uzunlardan beklenen katkının çok üzerinde bir artı değer kattılar oyuna… Kaptan Göksenin Köksal’ın da ceza atışlarını sayıya çevirmesi, Efes’in dengesini iyice bozdu.
Galatasaray, Efes’in ikili oyunlarını mükemmele yakın savunarak, Micic ve Larkin’in potaya yapmak istediği atakların da önünü çok iyi yardımlaşarak kesti. Özellikle de kırılma anlarında yorgunluğa rağmen diri kalarak seriyi beşinci maça götürmeyi başardılar.
Efes’in bu seri öncesi zaafiyet yaşayabileceği “yegane” yönü Türk rotasyonuydu. Dün, serinin “sıra dışı” ilk maçının ardından bu anlamda en belirgin fark oluştu iki takım arasında… İkinci maçtan itibaren 7 kişilik rotasyonla sahada yer alan Efes’te dün yine T.C. pasaportlu Larkin’in yanında 5 yabancı dışında sadece Buğrahan Tuncer 19 dakika 23 saniye süre aldı. Canberk Kuş’un 2 dakikası dışında Galatasaray NEF de rotasyonu sınırlayıp, sahada en yüksek verim aldığı isimlerle, 7 oyuncusuyla maçı sürükledi. Göksenin ve Sadık, Sarı-Kırmızılılar adına fark yaratan Türk oyuncular olarak geceye damga vurdular.
Serinin geride kalan 4 maçının 2’sini kazanan, ilk maçta karşısına Euroleague şampiyonu unvanıyla çıkan Efes’i 35 farkla deviren Galatasaray NEF, bunun tek maçlık bir sürpriz olmadığını, dün yine kazanarak gösterdi. Artık Efes’in psikolojik üstünlüğü ortadan kalktı. Ancak “yıldız farkı” ve geri gelen saha avantajıyla serinin “doğal favorisi” olmayı sürdürüyorlar…