Gelinim sen anla!

Murat Ülker’in mesajını aldın mı Turgay? Ne? Hı!.. Sponsorluktan çekilme kararı futbolla ilgili; basketbola ‘devam’ mı dediler? Bence… İktidar körlüğü gelmiş sana! Çekilme nedenlerinin satır başlarını okursan sıranın basketbola geldiğini çok iyi anlarsın ama.. Bu yılı atlattın ya! Senden sonra tufan…
Yeni seçilecek (eğer sen o koltuğu bırakırsan) başkan için yazıyorum: Futbolun düştüğü durumdan ders almalıyız dostlar! Görün işte. Sponsorlar teker teker çekiliyor çirkinliğin, başarısızlığın ve programsızlığın olduğu futboldan. Basketbol farklı mı? Bizim tribünlerimiz de bomboş, bizde de kavga dövüş gırla gidiyor, biz de yabancı sayısını hiçbir plan program yapmadan arttırıp eksiltiyoruz. Ve.. Bizim federasyonumuzun başında da kendisini apartmanın sahibi sanan bir yönetici oturuyor. Oysa.. Defalarca yazdık: Basketbol Federasyonun Başkanı, basketbolun patronu değil hizmetkarıdır. Bu işi beleş (fahri) olarak yapıyor olması bir şey değiştirmez. Seçimle gelmiş, seçimle gidecektir(ama bizimkisi bir türlü gitmiyor
o başka); görevde bulunduğu süre içinde ‘tutarlı bir iş adamı gibi’ basketbolun çıkarlarını korumak zorundadır…
Ah! İşte bu noktada futbola dönmek istiyorum. Yahu beyler! Futbol şirketinize yılda 21 milyon dolar katkıda bulunan bir‘müşteri’yi yitiriyorsunuz; federasyonunuzdan tek bir kişi bile ‘ne oluyor’ diye arayıp sormuyor adamı. (En azından dün saat 19.00’a kadar bu durum böyleymiş. Kaynak: İbrahimYıldız) Nerede basiretli iş adamlığı? Murat Ülker size mektup yazıp sıkıntılarını dile getirmiş; Yanıt bile vermemişsiniz… Çakıl taşı değil bu: 21 milyon dolar! Babanızın işyerinden kaçırsanız böyle bir müşteriyi, federasyona başkan yaparlar sizi (!)
Neyse! Bana ne? Futbolu, futbol yazarları düşünsünler. (Ah! Bu arada Ülker’in çocuklara dönük futbol programlarından çekilmediğini de memnuniyetle öğrenmiş bulunuyorum. Paylaşayım dedim…) Biz basketbolu güzelleştirip, zar zor bulunan sponsorları kaçırmamak için çalışmalıyız. Bunun için de MuratÜlker’in dört maddelik futbol manifestosunu iyi okumamız gerekir çünkü… Sıra bize geliyor!