İki takımın da standartlarının oldukça altında kaldığı, kalitesini sahaya yansıtamadığı bir final maçı izledik.
Anadolu Efes cephesinde bu durumu açıklayacak “geçerli” sebep oldukça fazlaydı. Lacivert-Beyazlılar’da Euroleague Final-Four’u ve hemen ardından Galatasaray NEF ile oynanan yarı final serisi ile arka arkaya çok zorlu iki serinin getirdiği “yıprantı” net biçimde görülüyordu. Micic’in yokluğu ile G.Saray serisinin son maçında olağanüstü çaba ile takımını finale taşıyan Larkin’in yorgunluğu birleşince Efes’in eli iyice zayıflamıştı. Kaldı ki, maçın başında Buğrahan, ardından Erten ile Micic’in skor üretimine katkı anlamında açığını kapamayı da başarmıştı Efes… Ama O’nun saha içindeki liderliği, oyuna dikte edişi, saha içi organizasyonu açısından boşluğunu doldurmak hiç de kolay değildi. 19 top kaybı yaptı Efes… Bunların 18’i de kısalardan geldi ki bir çoğu da oyun akarken gelen ve rakibe hızlı hücum olarak geri dönen top kayıplarıydı. Buna rağmen oyunun sonuna kadar maçın içindeydiler hala… Sakatlık sonrası bir türlü form tutamayan Beaubois’nın nihayet beklenen patlamayı yapması ve 20 sayı ile eski günlerinden esintiler sunmasının payı büyüktü. Ancak Efes’in oyunun içinde kalabilmesinin asıl sebebi, Fenerbahçe BEKO’nun da son dönemde artık iyice göze batan “basit hata” adedinin yine “kabarık” olması ve de 3 sayı isabet yüzdesinin çok aşağıda kalmasıydı.
Fenerbahçe için şampiyonluğa giden yol, savunmadan geçiyor… Savunma kalitesi ve sürekliliği bu açıdan serinin her maçında büyük önem taşıyor… Dün sahada en iyi uygulamaya koydukları yönleri savunma direnci “gibi” göründü… Gibi diyorum, çünkü hem Micic yoktu hem de Larkin varken yoktu!.. Larkin, önce Henry ve Şehmuz’un dönüşümlü baskısında üretkenlik sağlayamadı. Vesely ve Booker’ın da ikili oyun denemelerinde sağlam durmaları, milli guardın verimini ortadan kaldıran en önemli faktörlerdi. Buna rağmen Efes 3 sayı çizgisinin gerisinden F.Bahçe’ye göre daha etkili (FB: 7/25 % 28 – AE: 10/29 % 34,4) bir performans ortaya koydu. Normal şartlarda Fenerbahçe’nin çok daha farklı kazanması mümkündü. Ancak çizgi gerisinden 1/11 ile ilk yarıda “karavana” atan Kanarya’nın ikinci yarıda maçı 6/14 ile kapaması dahi kazanmasına yetti. Fenerbahçe BEKO, Efes’e karşı üstün olduğu Türk oyuncu rotasyonundan da dün iyi verim almayı başardı. Bunu yaptıkları sürece de Efes’e karşı hep “bir adım önde” olacaklar. Kısacası, şampiyonluğa giden yol elbette savunmadan geçiyor. Ancak dün, üretilen 85 sayıya karşın, daha önceki Darüşşafaka serisinde de dikkat çeken tempolu oyundaki birbirinden basit top kayıplarının aşağıya çekilmesi, 3 sayı yüzdesinin de en azından standartlara yaklaşması şart…