Fenerbahçe BEKO, savunmanın “devre dışı” olduğu ilginç bir 40 dakika sonunda Baskonia’yı müthiş ötesi bir hücum performansıyla saf dışı bırakıp, ilk 4 yolunda bir rakibini daha “ekarte” etmeyi başardı.
Sarı-Lacivertliler, uzunuyla, kısasıyla son derece yetenekli şutörlerden kurulu Baskonia ile 40 dakika boyunca kora kor oynayıp, 3 çeyrek boyunca tehlikeli sularda yüzdü, durdu. Yüksek tempo ile sonuca gitmeye endeksli bir takım olan Bask ekibinin yüksek şu yüzdesine misliyle karşılık verse de, topun hiç durmadığı oyunda geçiş hücumlarını savunmak hiç de kolay değildi… Böyle olunca da, üstünlüğü elinde tutsa da 3 çeyrek boyunca maçı kazanacak ivmeyi hem de olağanüstü şut yüzdesine karşın yakalayamadı Fenerbahçe… 14.38’de Papagiannis ile skoru 47-40’a getirdiyse de ardından Rogkavopoulos ve Sedekerskis’le gelen 8-0’lık Baskonia serisine engel olamadılar. Kısacası, ilk 3 periyotta ne kadar iyi hücum ederse etsin, rakibinin buna aynı karşılığı vermesinin önüne geçemedi Sarı-Lacivertliler…
İlk yarıda Sestina, üçüncü çeyrekte ise Tarık Biberovic sürükledi Kanarya’yı… Milli Takım’la da yıldızı parlayan genç şutör, üçüncü periyotta 5/5 üçlük isabetiyle, Marinkovic, Diez ve Moneke ile 6 sayı öne fırlayan Baskonia’nın bu hamlesine Nigel Hayes-Davis’le birlikte göğüs gerdi.
Fenerbahçe BEKO’dan beklenen hamle, son periyodun başında geldi… Sarı-Lacivertliler, Tarık, Guduric ve Calathes’le 10-0’lık seriyle başladığı bu periyotta “kararlılık” ve “sertlik” anlamında da gerçek yüzünü gösterince, rakibini hata üstüne hataya zorladı. 33.24’te Sestina’nın üçlüğüyle 11’e (93-82) çıkan fark, Theodore&Moneke ikilisinin 7-0’lık serisiyle, sadece 1,5 dakika gibi kısa bir sürede 4’e kadar eridi. Jasikevicius’un molasının ardından 7-0’ı bulan Guduric, Nigel Hayes ve Motley ile bu kez Fenerbahçe’ydi. Ve bu seriyle Sarı-Lacivertliler, Baskonia’nın direncini bitime 4 dakika kala kırmayı başardı.
33-18’lik son periyotta savunmadaki küçük kıpırdanış dahi Kanarya’nın kazanmasına yetti de arttı bile…
Dün 111 sayı ile birlikte 32 asist Euroleague’deki yeni kulüp rekoru olarak tarihe yazıldı. Ancak bundan çok daha önemli olan detay, kenardan gelen isimlerin katkısıydı. Kanarya’nın en önemli parçalarından biri olan Wilbekin’in çemberi dövdüğü, 6’da 0 isabetle sadece serbest atış çizgisinden 1 sayı üretebildiği bir gecede 111 sayı üreterek kazanmak çok büyük bir lüks… İlk 5’ten gelen 49 sayıya kenardan gelen isimlerin 62 sayıyla eşlik etmiş olması da ayrı bir rekor olabilir Fenerbahçe cephesinde… Tarık ve Sestina’nın sanki “2 yeni transfer” gibi çıkış göstermesi, Sertaç’ın form grafiğindeki yükseliş ve tabii 35’lik Calathes’in 30 dakika bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi, deneyimi ve oyun aklı ile savunmaya müthiş katkısı (11 sayı, 12 asist, 3 ribaund, 2 top çalma, 1 blok, 25 VP), son 7 maça girilirken Kanarya’nın elini güçlendiren faktörler…
Haftaya Madrid’de oynanacak Real Madrid mücadelesi, formda Fenerbahçe BEKO için ilk 4 yarışında müthiş bir avantaj sağlayacak bir kilometre taşı olabilir. Elbette Real’e kaybetmenin telafisi var… Ancak orada alınacak bir galibiyet, “bir galibiyetten fazlası” anlamına geliyor… Neden olmasın?..
Gökhan Türe