Fenerbahçe BEKO, serinin üçüncü maçında eksik kalan savunma silahını tekrar devreye sokup, “Türk oyuncu artısını” da net biçimde sahaya yansıtarak 2018’den sonra ilk toplamda 10. şampiyonluk kupasını müzesine götürdü.

Sarı-Lacivertliler, ikili oyun savunmasında Larkin ve Micic’e üçüncü maçta verdiği özgürlüğü bu kez fazlasıyla sınırlayıp, baskılı savunma ile rakibini top kaybına zorlayıp, momentumu da tüm maç boyunca bu şekilde elinde tuttu. Ancak esas ivmeyi kenardan gelen oyuncularından, özellikle de Türk oyuncularından yarattı kanarya…

Evet, iki takım arasındaki fark net biçimde Türk oyuncuların performansıydı… Vesely, Guduric ve De Colo’dan istediği verimi alan Fenerbahçe, oyunun seyrini kenardan gelen isimleriyle değiştirdi.

Seri öncesi de bu detayın altını çizmiştik. Üçüncü maç hariç kanarya’nın bu farkı artıya dönüştürmesi, şampiyonluğa giden yolu da açtı. Kaptan Melih, Efes’in geri gelmeye çalıştığı üçüncü periyotta sazı eline alırken, Metecan ve Şehmuz da yine kırılma anlarında sarı-lacivertliler’e oyunun iki yönünde de değer kattılar.

İlk periyot bitmeden çift haneye çıkan fark, zaman zaman Efes’in iki uzunu Pleiss ve Singleton’la erise de, iki “kilit” isim Micic ile Larkin’in üçüncü maçtaki “doğaüstü” performansını bu kez “doğal olarak” tekrar edemeyince Efes’in eli kolu bağlandı. Bunda Fenerbahçe’nin savunma direnci ve bu iki oyuncu üzerindeki baskısı kadar, iki yıldızın bir maç önce sarf ettiği olağanüstü eforun da etkisi vardı. Haksızlık etmemeli… Her ikisi de bu sezon da Efes’e çok şey kattılar. Ancak Türk oyunculardan gelen katkınını hep sınırlı kalması onları bu kadar yıpratan en önemli faktördü. Bu sezon üst üste ikinci kez Euroleague kupasını kazanarak “tarihi bir sezon” geçirdiler, Türkiye Kupası’nı kazandılar. Ligi de finalde kaybettiler. Dolayısıyla Anadolu Efes’i de bu görkemli, gurur verici sezon için de tebrik etmeli…

Maç sonunda Fenerbahçe Beko molasını yanlış algılayıp, mola dönüşü Fenerbahçe hücumunda oyuncularına “durun” talimatı veren Efes coachu Ergin Ataman, hemen ardından hatasını anlayıp, oluşan üzüntü verici görüntünün ardından Djordjevic’ten özür dileyerek Sırp coachu ve tüm sarı-lacivertli takımı tebrik etti. Ayrıca Anadolu Efes’in takım halinde Fenerbahçe Beko’yu sahada bekleyerek kupa seromonisinde de alkışlayarak soyunma odasına gitmesi de güzel bir jest oldu.

Serinin üçüncü maçı sonrasında “salonda neden kupa yok”, “Başkan Hidayet Türkoğlu niye sivil kıyafetli” şeklinde yoğun eleştiriler vardı. Buradan Fenerbahçe’nin şampiyon olmayacağı sonucunu çıkarmanın “abesle iştigal” olduğu dün ortaya çıktı. Başkan Türkoğlu salona yine sivil kıyafetle geldi, kupa da yine salonun içinde duruyordu. İşin aslı 5 yıldır zaten kupa sahibini sahanın içinde beklemiyordu ki!.. Türkoğlu maç biter bitmez, salonun içindeki ofisinde takım elbisesini giyip, sahaya geri dönüp, şampiyonluk kupasını kazanan Fenerbahçe Beko’ya teslim etti. Dolayısıyla bir bardak suda fırtına koparmanın hiç de gereği yoktu.

Sonuçta Fenerbahçe Beko, Euroleague’deki hayal kırıklığının ardından ligi şampiyonlukla noktalayarak taraftarlarının yüreğine su serpti. Tüm Fenerbahçe camiasına, oyunculara, teknik kadroya ve tabii ki sarı-lacivertli taraftarlara kutlu olsun.

Gökhan Türe