Euroleague’de iki gün önce Anadolu Efes’e evinde sürpriz yapan Valencia, neredeyse Fenerbahçe BEKO’nun da yenilmezliğini elinden alıyordu.
Her oyun, tıpkı ilk üç maçta olduğu gibi “toz pembe” olmayabilir. İşlerin kötü gittiği zamanlar, beklenmedik kayıplar olacaktır elbet… Ama o anlarda bile sahada ne yaptığınız, duruma, gidişata nasıl reaksiyon verdiğiniz önemlidir. Fenerbahçe BEKO dün ters giden şeyleri ikinci yarıda lehine dönüştürüp, bir yolunu bulup kazanmayı başardı. Kaybedebilirlerdi de… Ancak öyle olsaydı dahi kaybediş şekli baş ağrıtmayacak, vicdanlarda sızı yaratmayacaktı.
Sonuçta Sarı-Lacivertliler’in karşısında, iki gün önce son 2 sezonun şampiyonu Anadolu Efes’i hem de evinde 92 sayı bularak yenmiş bir Valencia vardı. İlk iki maçta evinde aldığı mağlubiyetlerin ardından Efes maçıyla sahip olduğu potansiyeli açığa vuran ve özgüven tazeleyen İspanyol ekibi, olduğundan daha tehlikeli hale gelmişti. Üstüne üstlük, Fenerbahçe BEKO da ilk 3 maçı beklenenden kolay kazanmasına yol açan savunmada ilk kez bu kadar gevşekti. Bu durumu avantaja dönüştüren Valencia da 25 sayı bulduğu ilk periyodun ardından ikinci çeyreğe de 8-0’la girip, daha sadece 11 dakika 35 saniye geride kalmışken Harper’ın üçlüğüyle farkı 13 sayıya çıkarıp 33 sayıya ulaşmıştı bile!..
Itoudis’in tam da o sırada aldığı molanın ardından, oyunun kalan 28 dakika 25 saniyesinde potasında 44 sayıya izin verdi Kanarya!.. Yani özetleyecek olursak savunmada özüne döndü Sarı-Lacivertliler… Hücumda işler hala iyi gitmese de devre sonuna kadar sadece 10 sayı yediler ve soyunma odasına da 9 sayı farkla geride gittiler. 16 üç sayılık atışta sadece 3 isabet bulabilmesi, Fenerbahçe’nin ilk yarıda kötü savunma yanında kötü hücum ettiğinin de göstergesiydi.
Ve ikinci periyodun ikinci dakikasında başlayan, oyunun sonuna kadar da 1-2 dakika hariç maçın sonuna kadar devam eden o savunmadan fayda ile hücuma da üçüncü çeyrekten itibaren Nigel Hayes, Motley ve Wilbekin ile çözüm getirdi Fenerbahçe BEKO… Calathes ve Guduric de kıpırdanıp, son periyotta kritik anlarda sorumluluk alınca, son bölümde onca hataya rağmen Sarı-Lacivertliler namağlup unvanını korumayı başardı.
Beş oyuncunun skor yükünü çektiği (71 sayı) Kanarya’da hiç süre almayan Melih’i bir kenara koyacak olursak, oynayan diğer 6 oyuncunun toplam skor üretimi sadece 8’di. Zaten dünkü krizin de ana sebeplerinden biri buydu. Hücumda ilk yarının verimsiz isimlerinde ikinci yarıda ısrar etmedi coach Itoudis… Booker, Edwards ve Jekiri’nin gününde olmadığını görüp, oyunun kalanını buna göre şekillendirdi ve bir maçı daha coaching olarak da artı hanesine ekledi.
Sarı-Lacivertliler için dünkü maç, kriz anında da çözüm üretebilme adına artı hanesine yazılacak bir karşılaşmaydı; tebrikler…
