Fenerbahçe BEKO’nun Pire’den galibiyet çıkarabilmesinin yolunun savunmadan geçtiği, basit hata adedini aşağıda tutmasının büyük önem taşıdığını vurgulamıştık…
Ancak ilk maçta da bunu sadece ilk yarıda yapıp, ikinci yarıda rakibe hücumda istediği alanı bırakıp, pozisyon hataları ve odaklanma sorunuyla coşmasına izin verip kaybetmişti Kanarya…
Dün de bu yenilginin etkisiyle moral motivasyon açısından çok aşağıda başlayınca, rakibin de ilk maç gerginliğini galibiyetle üzerinden atmış olmasının etkisiyle henüz 11. dakikada 16 sayı (26-10) gerideydik…
İlk maçın aksine coach Itoudis bu kez oyuna erken müdahale etti… O maçta oyun koptuktan sonra “sudan çıkmış balık” misali sahaya sürdüğü Edwards’la, yine kötü başlayan Dorsey’i değiştirdi… ABD’li şutör, üst üste 2 üçlükle açılışı yapıp, mental olarak dibe vuran takımını yukarı çekti, Sarı-Lacivertli takımı adeta oyuna yeniden dahil etti… Olympiakos coachu Bartzokas da farkı yaratan Fall, Canaan, Vezenkov gibi isimleri kenara alıp, rotasyona gidip, maçın sonunda diri kalmayı hedefledi. Bu da maça “sıfır enerji” ile giren Fenerbahçe’nin ekmeğine yağ sürdü. Ve Edwards’ın yaktığı ateş, maçın sonuna kadar sönmedi.
Fall’un yokluğunda önce Bolomboy, ardından da Black sahada iken Fenerbahçe sürekli potaya atak etti. Edwards’ın çizgi gerisinden bulduğu isabetler, içeri iyi kapanan Olympiakos savunmasını zorunlu olarak dışarı odaklanmaya itti. Bu da Sarı-Lacivertliler için maçın kilidini açan en önemli faktördü.
Devre sonu geldiğinde onca olumsuzluğa, Guduric’in faulleri üçleyip kenara gelmesine karşın Fenerbahçe sadece 3 sayı gerideydi.
Üçüncü çeyrekler, Olympiakos’un evindeki tüm maçlarda “Ferrari” moduna geçtiği çeyrekler… Bu noktada da hiç ama hiç geri adım atmadı Kanarya… Papanikolau ve Vezenkov’la zor şutları sokmaya devam etti ev sahibi… Edwards da faulleri dörtleyip kenara geldi… Aslında Edwards 3. faulü aldığında, Calathes de yorulmuşken direksiyonu Guduric’e verip, Dorsey’yi “şarj olmuş” haliyle biraz daha erken sahaya sürebilirdik. Bu hamle Biraz gecikince fark da tekrar 8 sayıya (51-43) tırmandı. Ancak Itoudis’ten beklenen hamle 27. dakikada geldi. Yunan coach, Guduric&Dorsey ikilisini birlikte sahaya sürdü ve maçın sonuna kadar da 1&2 pozisyonunu bu ikiliyle sürükledi. Şimdi herkes, ikinci çeyrekte maçı çeviren Edwards’a neden oyunun sonunda süre vermedi diye Itoudis’i eleştirebilir… Ancak Yunan coach tercihini “deneyimden” yana kullandı ve doğrusunu yaptı; hakkını yemeyelim…
Vezenkov’un “şapkadan tavşan çıkardığı” üçlükle son periyoda 5 sayı önde girdi Olympiakos… Ancak Fenerbahçe’nin de bu kez geri adım atmaya, pes etmeye niyeti yoktu… Son periyoda 8-0’la başladı Sarı Kanarya… Motley’nin basketini Guduric ve Nigel Hayes’in iki üçlüğü takip edince, maçın başından sonra 32. dakikada ilk kez öne geçti (56-59) Sarı-Lacivertliler… 33.19’da Dorsey ile de seriyi 12-2’ye taşıyıp 5 sayı (58-63) öne fırladı… Olympiakos, buna Vezenkov&McKissic ikilisiyle 9-0’la yanıt verdi, 34.29’da skoru 67-63’e getirdi… Düello devam ediyordu, Nigel Hayes’in üçlüğüne Sloukas yanıt verdi devamında… 35.11’de Olympiakos hala 70-66 önde olan taraftı… 35.43’te Sloukas’la fark 5 sayıya (73-68) çıktı. Ne varki bu kez pes etmeye niyeti yoktu Fenerbahçe’nin… Nigel Hayes’in üçlüğü ile son direnişi başlattı Kanarya… 1.31 kala Motley ile tekrar (76-77) öne geçti. Ardından McKissic çizgiden 2 atışı da kaçırdıktan sonra Guduric iki atışın birini sayıya çevirip takımını 76-78 öne geçirdi. Vezenkov’un kaçan üçlüğü sonrası Nigel Hayes’in pasında hızlı hücumu bitiren Dorsey 7 saniye kala skoru 76-80’e getirdi. Mola sonrası Sloukas’ın basketi sonrası Olympiakos’un taktik faulünde çizgiye giden Guduric bu kez hata yapmadı ve 2/2 isabetle Fenerbahçe BEKO’ya Pire’de “servis kıran” galibiyeti getirdi.
Elbette İstanbul’daki 2 maç da kolay olmayacak… Normal sezonda Fenerbahçe BEKO’yu 2 kez yenen Olympiakos, birinci bitirdiği sezonda Final-Four için İstanbul’a “topuyla, tüfeğiyle” gelecek elbette… Sarı-Lacivertliler’i en azından Pire’deki kadar iki zor maç bekliyor olacak… Ancak normal sezondan farklı olan çok önemli bir detay var bu iki maç öncesinde… Fenerbahçe BEKO, kaybettiği 3. maçta “kağıt üzerinde” kalan artılarını sahaya yansıtabildiğini “keşfetti” artık… Hem de Wilbekin gibi bu seride fark yaratabilecek çok önemli bir silahının yokluğunda… Bu keşfin, Final-Four’un yolunu açabilecek bir keşif olduğunu düşünüyorum… Tıpkı Olympiakos’un “mütevazi” denebilecek bir kadro ile sezonu lider kapayabilecek oyun kalitesini Bartzokas sayesinde keşfederken yaptığı gibi!..
Fenerbahçe BEKO, eksikleri de olsa (Wilbekin&Booker) hala Olympiakos’tan daha iyi bir kadroya sahip… Dün “daha iyi bir takım” da olabildiğini gösterdi… Zaten fark da burada yatıyor… Daha iyi bir takım olmaya 2 maç daha ihtiyacı var Sarı-Lacivertliler’in Final-Four için… Dileriz İstanbul’da, seyircisi önünde bunu tekrar ispat edip Kaunas’ın yolunu tutarlar… Sonrasında her şey mümkün zaten!..