25 Nisan 2025, Cuma
spot_img
Ana SayfaTHY EUROLEAGUEFenerbahçe BEKO ve takım olmak / GÖKHAN TÜRE

Fenerbahçe BEKO ve takım olmak / GÖKHAN TÜRE

Fenerbahçe BEKO, Euroleague’de Play-Off’a giden yolda kendi kredisini kendi yaratmaya devam ediyor…

Daha doğrusu, sezonun ilk 15 maçında neredeyse yok ettiği krediyi, doğru yolu bulup, çalışıp didinip, bileğinin hakkıyla cebine koymayı sürdüren bir “emekçi” gibi Kanarya…

Dün, en az CSKA Moskova galibiyeti kadar değerli bir kazanımdı Maccabi galibiyeti; Sarı-Lacivertliler için… Arka arkaya gelen 6 galibiyetin ardından rakiplerin “hedefi” haline gelmesi, ilk maçı 10 sayıyla kaybeden Maccabi’nin İstanbul’a mutlak galibiyeti kovalaması, İsrail ekibinin istikrarsız olsa da zaman zaman dış sahada hedefi yüksek takımlara karşı aldığı sürpriz galibiyetlerle birleşince Kanarya’yı oldukça zor bir maçın beklediği ortadaydı.

Dün gel-gitler yok muydu oyunda; evet, vardı. Özellikle oyunun sonunda De Colo eliyle kaybedilen toplarda o arka arkaya farklı yenilgilerin geldiği “saç baş yolduran” süreç akıllara gelmedi mi; evet, geldi. Bazen Brown, bazen de De Colo’nun kısa süreli de olsa topu eveleyip geveleme hastalığı baş gösterdi mi; ona da evet… Ama genel olarak Fenerbahçe BEKO’nun, altı maçtır doğru yaptığı işleri, zaman zaman kesintiye uğrasa da 40 dakikanın büyük bölümünde sahaya yansıttığını gördük.

Kanarya, “enerjisini savunmadan alan takım” kimliğini oyunun büyük bölümünde rakibine hissettirdi yine… Rölantide başladığı oyunda ikinci çeyreğe öylesine bir fırtına ile girdi ki Sarı-Lacivertliler, Maccabi cephesinde adeta göz gözü görmüyordu… 13-0’lık seriyle son bulan o “kusursuz fırtına” ile dizginleri eline alan Fenerbahçe BEKO, maçın sonuna kadar da bir daha bırakmadı zaten… Geçiş hücumlarını olabildiğince zorladılar. Maccabi geriye çabuk koşarak buna çoğu zaman engel olsa da, 2. periyot başında çaresiz kaldıkları süreci çok iyi değerlendirdiler. Sete sette de yine son dönemde yaptıkları gibi hem en sıcak eli hem de en uygun seçeneği bulana kadar sabırla topu dolaştırdılar. Vesely’nin sahada olan biten her olumlu işte parmağı olması da ayrı bir hikaye… Çek uzun, bir pivot mu, bir ribaund uzmanı mı, yoksa topa yön veren bir guard mı, ön alanda baskı yapan savunma profesörü mü, yoksa alley-oop bitirme konusunda bir eksper mi, artık buna karar vermeliJ Şaka bir yana, nazar değmesin Vesely’ye… Kariyerinin en parlak dönemini, üzerine her maç artı değer katarak geçiriyor…

De Colo yine acayip işlere imza attı. O nasıl dönerek turnikeydi öyle?.. Fizik kurallarını zaman zaman öylesine ihlal etti ki, onu da izlemesi gerçekten keyif veriyor. Ah bir de o acayip işlerin olumsuz tarafları da olmasa?.. CSKA maçında kusursuzdu, dünkü ufak tefek kusurları da artılarının yanında yine “nazar boncuğu” oldu.

CESUR YÜREK PIERRE

Sarı-Lacivertli takımda bir power ranking yapılsa, herhalde son 7 maçta gelen müthiş galibiyet serisinde sürekli ilk üç yer alan iki isim Jan Vesely ile birlikte Dyshawn Pierre olur. Bu kadar basit ama akıllı oynayan, kırılma anlarında da yürek isteyen topları eli titremeden potaya gönderen, en zor anlarda sorumluluk almaktan çekinmeyen Fenerbahçe BEKO’nun “cesur yüreği” Pierre…

Sezon başında biri çıkıp da “Eddie çok iyi bir savunma silahı olacak” dese kimse inanmazdı. Hala da inanması zor ama dün savunmanın fitilini ateşleyen isimlerin başında Vesely ve Pierre ile birlikte Eddie geliyordu.

Kaptan Melih üzerindeki ölü toprağını atma yolunda dün önemli bir adım attı. Onun da kritik anlarda kritik sayılarla takımı soluklandıran isim olması önemliydi. Brown 7 sayı, 6 asistle fazla göze batmadan önemli katkı verirken, Ahmet ve Ulanovas da aldıkları sürenin hakkını veren isimlerdi.

Kyle O’Quinn 1,5 dakika sahada kaldı. Yarınki Khimki maçında muhtemelen onu daha iyi analiz etme fırsatı bulacağız. Daha sırada sakatlıktan dönen Barthel ve Dixon ile ısınma turlarına devam eden Perez var. Takımdaki rekabet ortamının da kalitenin artmasına faydalı olacağını düşünüyorum.

Evet, Fenerbahçe BEKO için Euroleague serüveni daha yeni başlıyor… İlk hedef olan Play-Off, her gelen galibiyetle biraz daha yakınlaşıyor… Ve sevindirici olan, kötü başlayan senaryonun  mutlu sona doğru yol alıyor olması… Ve bu yolda en büyük güvence “takım olmak”…

ANADOLU EFES HATA YAPMADI

Bu sezon evindeki “maç kaybetme” kredisini tüketen Anadolu Efes için Kızılyıldız galibiyeti olmazsa olmazdı. Lacivert-Beyazlılar, maça öyle bir başlangıç yaptı ki, Sırp rakibinin fişini daha ilk periyotta çekti. Sonrasında da 29-13’lük bu periyodun avantajını maçın sonuna kadar korudular. Sezonun en rahat maçlarından birini oynadılar. Shane Larkin’in, önceki maçlara göre daha verimli bir gün geçirmesi, Simon’un sakatlığı dönüşü yavaş yavaş form tuttuğunu göstermesi, Micic ve Beaubois’nın standartlarını tutturması Efes’e yetti de arttı bile… Onlar için de kalan maçlar, tıpkı Fenerbahçe BEKO gibi final niteliğinde olacak. Ne kadar az kayıp, o kadar Play-Off şansının artması demek…

BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler