Cedevita deplasmanında Fenerbahçe'nin maça tam konsantre olmasını pek kimse beklemiyordu. Grup birinciliği garantilenmişken kalan son 3 maç için asıl hedefler biraz aktif dinlenme ve takımın sıtkının sıyrıldığı sakatlıklardan uzak kalmak. Bu hedeflere ulaştı sarı-lacivertliler. Ama bir başka hedef daha var ki o alanda işler çok da iyi gitmedi. Sakatlanan Vesely'nin bir mucize olmazsa çeyrek final serisinde oynaması beklenmiyor. O en kritik maçlarda ne yapacağının provası aynı zamanda Top16'nın kalan randevuları. Ve dün grubun belki de en zayıf takımı karşısında alınan farklı yenilgi pek de iyi bir prova olmadı.
Vesely-Udoh Fenerbahçe'nin oyunu kurguladığı ana eksen. Dün Vesely'nin yokluğunda bu eksen olmayınca başta boyalı alanda kurulan üstünlük tamamen terse döndü. Cedevita boyalı alanda mutlak hakim oldu. Antiç daha sakatlıktan yeni döndüğü için onun yetersiz performansı anlaşılabilir ama forma girse bile Fenerbahçe'nin asıl beslendiği hareketlilik ve enerjiyi veremeyeceği ortada. Ve Fenerbahçe dün o beslendiği, coştuğu enerji olmadan ne kadar düşük bir seviyede kaldığını gördü. Alışkanlıklardan, oyuncu ve oyun kalitesinden öte bu rakibi boğan enerjiyle tanımlıyor sarı-lacivertliler oyunu. O olmadan Cedevita'dan dünkü gibi 30 fark yenebiliyor.
Daha ilk 5 dakikada maçın resmi belli oldu aslında. Bu 5 dakikada 13-7 geriye düştü Fenerbahçe ama daha önemlisi tam 6 faul yaptı. Rakibi fiziksel oyunu ile yıpratan, sürekli dışarı püskürten Fenerbahçe yerine sürekli kaçırdığı oyunculara yetişmek için uzanan ve faul yapan bir takım vardı. İkinci çeyrekte fark 15'e çıktığında 14 serbest atış kullanmıştı Hırvat ekibi. Ribaundlarda da mutlak bir hakimiyet kurdu Cedevita.
Dünkü yenilgi önemli değil. Fark da mesele değil. Ama çeyrek final öncesi Vesely'siz ne yapılacağı konusunda herhangi bir ipucu verilmemesi esas endişe verici konu.
Kaynak: yeniyuzyil