Fenerbahçe Beko, evindeki şok Kızılyıldız yenilgisiyle girdiği çift maç haftasını Alba Berlin deplasmanında hata yapmadan kazanarak noktaladı ve bir bakıma içine girdiği krizi de büyümeden atlatmış oldu.
Kızılyıldız yenilgisine şok derken yanlış anlaşılmasın… Sezona alabildiğine genişlemiş ve formda giren Sırp rakibine eksik yakalanmışken kaybetmesi çok da büyük sürpriz olmazdı belki… Ama sıkıntı verici olan kaybediş şekliydi Sarı-Lacivertliler’in… Rakibin kararlı başlangıcına reaksiyon vermek yerine ‘kabullenen’ görüntüsü pek de alışkın olmadığımız bir durumdu Kanarya’nın, Kaybettiği Süper Kupa finali de dahil, kazandığı Olympiakos ve Anadolu Efes maçlarında mücadele ve direnç anlamında sahaya her şeyini koyan takım gitmişti. Fark bir çırpıda 19 sayıya dayandıktan sonraki 3-4 dakikalık kıpırdanış ‘saman alevi’ etkisi yaratmış, bir ara rakibine 4 sayıya kadar yaklaşsa da ötesine geçememişti Sarı-Lacivertliler…
Dün de Alba Berlin karşısında benzer bir başlangıçla yürekleri ağızlara getirdi Kanarya… İlk 4 dakikayı 8-1 geride geçen, ilk saha içi isabetini 4.30’da Hall ile bulan Kanarya’nın çehresi, Tarık&Zagars ikilisi oyuna girdikten sonra tamamen değişti. Kızılyıldız maçında cezalı olan Boşnak oyuncu takımının üzerindeki ‘ölü toprağını üst üste iki üçlükle attı. Zagars da araya bir üçlük sıkıştırınca, boyalı alandan 9’da 1 isabetle (o da Hall’dan geldi) uzunlardan neredeyse hiçbir şey üretemediğimiz çeyrek sonunda 4/9 üçlük isabetiyle sadece tek sayı gerideydik. İkinci çeyreğin başında da Tarık’la gelen üçlük yağmuruna Pierre de eşlik edince oyunun kontrolü tamamıyla Fenerbahçe’ye geçti. Tarık’ın durmaya niyeti yoktu, 15.10’da 5. denemesinde 4. isabeti buldu. 18.06’da Melli’den sonra devre biterken Nigel Hayes Davis’le 10. üçlüğünü buldu ve ilk yarıyı da 31-38 önde tamamladı.
3/15 2 sayı isabeti ile biten devreye 10/19 üçlük isabeti sığdıran Fenerbahçe, üçüncü periyodun başında da Marjanovic’ten aldığı verimle farkı 10 sayı civarında önde götürmeyi sürdürdü. Baldwin’in de ilk yarının aksine bire birleri zorlayıp potaya giderek bulduğu sayılar, Sarı-Lacivertliler’in skordaki konforunu koruması adına sigortaydı. Son çeyrekte 13’e tırmanan fark, Alba’nın 8-1’lik serisiyle 6’ya kadar eridiyse de savunma direncini kalan sürede tekrar yukarı çeken Fenerbahçe, Nigel Hayes Davis’le rakibine yanıt verip Berlin’den galibiyetle dönmeyi başardı.
Boyalı alandan üretimde bu kadar sıkıntı yaşadığı, yine ribaundlarda da sezon başındaki ivmesini kaybettiği bir dönemde 3 sayı çizigisinden üretim, Kanarya’nın çift maç haftasının kabusa dönüşmesinin önüne geçti. Sarı-Lacivertli takıma acilen oyuna yön verecek, sahada takımı çekip çevirecek, yeri geldiğinde de sorumluluk alabilecek, şut tehdidi olan bir guard takviyesi şart…