12 Mayıs 2025, Pazartesi
spot_img
Ana SayfaTHY EUROLEAGUEFener, kapıyı araladı / Gökhan Türe

Fener, kapıyı araladı / Gökhan Türe

Fenerbahçe BEKO, serinin ikinci maçında Paris Basketballkarşısında kadro olarak ‘kalite ve derinlik’ farkını net biçimde yansıttı sahaya…

Serinin ilk maçında ikinci periyottan itibaren oyuna dikte eden Sarı-Lacivertliler, ‘bu kez baştan sona’ mücadelenin tek hakimiydi. O ilk karşılaşmada Shorts, Hifi, Ward üçgeninde sıkışıp kalan, oyuna ekstra katkı anlamında bocalayan ve bu üçlünün ‘yıpranmasının’ önüne geçemeyen Paris, farklı bir formasyonla rakibinin karşısına çıkma lüksüne sahip olmadığı için yine ‘aynı isimler üzerinden oyunu sürükleme çaresizliğine’ yönelince maç bu kez erken koptu. Fenerbahçe cephesinde ise tam tersi bir denklem vardı. Sertaç, Melli ve Guduric gibi kilit isimlerin ‘0’ çektiği o ilk maçta buna karşın tam 6 oyuncusundan çift haneli skor bulmayı başardı Kanarya… Dün de Guduric, Melli ve Pierre işin içindeydi. İlkbaşta söylediğimiz ‘kalite farkı’ da zaten bu istatistik verilerle ortaya çıkıyor… Dolayısıyla bir tarafta fazla yük binen oyuncuların bunu doğal olarak taşımakta zorlandığı bir Paris, diğer yanda ise her yönüyle ‘üretken’ ve bunu skora net biçimde yansıtan bir Fenerbahçe BEKO vardı. Paris cephesinde ilk maçta üst düzey verim sağlayan Shorts, Wardve Hifi’nin – aldıkları süre de baz alındığında – her maç aynı performansı göstermeleri doğaya aykırı bir durum olur. Zaten Shorts ve Hifi’nin verimlilik anlamında ilk maça göre geride kalmalarının – ki buldukları sayıların büyük bölümü farkın 25’e çıkıp maçın kırıldığı evrede geldi –  altında yatan sebep de ‘yıpranma’ idi. Fenerbahçe BEKO, sezon boyunca rakiplerine göre en önemli farkı olan fiziksel direnç ve süreklilik açısından zaten çok önde olduğu Paris’e karşı bu avantajı iki maçta da en iyi şekilde kullandı.

İlk maç stresini kazanarak aşan Sarı-Lacivertliler, ikinci ayakta çok daha özgüvenli, kararlı ve en önemlisi da sahip olduğu artıların bilincindeydi 40 dakika boyunca… İki gün öncesine göre artan özgüvenle birlikte şut yüzdesi de yukarı sıçrayınca Paris’i kendi silahıyla vurdu ilk yarıda Kanarya… Eğer 10’a yakın basit top kaybı olmasa Fenerbahçe, devrede 61 sayı ile kırdığı Play-Off rekorunu çok daha ileriye taşıyabilir, tarihin en büyük farkına da ulaşabilirdi. Müthiş bir yüzde ile, Tarık’ın başı çektiği ‘skor yarışı’ Paris’i çaresiz bırakmıştı daha devrenin sonunda…

Fenerbahçe BEKO, ikinci yarıda da tempoyu kontrol eden taraf olmayı sürdürüp, rakibine yaklaşma izni vermeden sezonun en rahat galibiyetini elde etti Paris’e karşı…

Paris’e taşınacak seride Sarı-Lacivertliler artık F4’ten sadece bir galibiyet uzakta… Paris’in, bu sezon 4 kez kaybettiği Fenerbahçe BEKO’ya karşı üst üste 3 maç kazanma ihtimalinin, şu koşullar altında mucizeden de öte olduğu gerçeği tartışılmaz… Bu gerçek ışığında Paris’in özellikle ikinci maçta yaşadığı mental düşüşün ve Fener cephesinde oluşan yüksek özgüven ve kararlılığın serinin 3. maçına da net etki edeceğini düşünüyorum. Artık Fenerbahçe BEKO içi yeni bir Final-Four çok yakın…

BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler