Fenerbahçe BEKO, Kızılyıldız karşısında evindeki yenilmezliğini kaybederken, bir çuval inciri de berbat etti Ülker Arena’da…
Sarı-Lacivertliler, bu sezon 9 deplasman mücadelesinde – ki tek galibiyeti de geçen hafta “kağıt üzerinde” deplasman olarak sayılan, kendi evi Belgrad’daMaccabi’yi mağlup ederek alan – Kızılyıldız’a galibiyeti “altın tepsi” ile sundu adeta… Birkaç kez kazanma noktasına getirdiği oyunda “kararlılık” anlamında bu kez sahaya hiçbir şey veremedi Kanarya… Aksine, rakibinin oyundan kopma noktasına geldiği evreleri de iyi değerlendiremeyip, Kızılyıldız’a maçı kazanabileceği hissini verdi, durdu sürekli…
Fenerbahçe’nin uzun pozisyonundan aldığı verim konusunda sıkıntılar yaşadığını, bu anlamda “anlık parlamalarla” günü kurtardığını defalarca dile getirmiştik. Dün bu anlamda Sarı-Lacivertliler’de “lastik patladı”! Motley’nin“basit faul” almaktan kendini alıkoyamaması artık “kronikleşen” bir sorun Sarı-Lacivertli cephede… Ve artık rakipleri de bunu fazlasıyla kullanıp O’nu oyundan kolayca düşürmeyi başarabiliyor… Onun bu zaafını son birkaç maçta Papagiannis “halının altına süpürecek” katkıyı vermeyi başarabilmişti. Ama dün O da 12 dakika kaldığı oyunda hiçbir şey veremedi… Üçüncü alternatif Sertaç da çuvallayınca Fenerbahçe’nin 5 numaradan bir şeyler üretme şansı ortadan tamamıyla kalktı… Kızılyıldız, Bolomboy ile Fenerbahçe’nin üç uzununu da denize döktü, oyunda kaldığı 31 dakika süresince… 24 sayı, 6 ribaundla ilk maçta Teodosic’in Fenerbahçe’ye yaptığını “tek başına” yaptı ABD asıllı Ukraynalı uzun… Sezon ortalamasının 2 katından fazla üretti.
Kısalardan üretimde de sınıfta kaldı Kanarya… Guduric’in, Jasikevicius’ungelişiyle birlikte azalan sorumluluğu ile birlikte verimi de dibe vurdu. Zaten kırılma anlarındaki hatalı seçimleriyle dikkat çekiyordu. Dün oyunu 23 dakikadan fazla “işgal” etti, yine beklentilerin çok ama çok altında kaldı. Bu noktada Saras’ın, formda Madar’ı hem de ikinci çeyrekte oyuna girdiği andan itibaren fark yaratmasına karşın “sınırlı süre” sahada tutması, dün tüm kısalar tel tel dökülürken O’na güvenmemesi de yenilginin sebeplerinden biriydi.
Koskoca Fenerbahçe’nin oyun tıkandığında sürekli Hayes Davis ve Wilbekin’inyaratıcılıklarına mahkum kalması, bir alternatif planının olmaması da cabası… Alternatif plan demişken; transfer döneminde, özellikle de son günlerde hemen tüm takımlar eksiklerini gidermek için takviyeler yaparken, Fenerbahçe’nin “elinin armut toplaması” olacak iş değil… Geçen hafta Efes galibiyeti sonrası da ifade etmiştim. Sarı-Lacivertli takıma kalıplı, atletik, ribaund özelliği olan, kısacası pota altını karartan iyi bir uzuna ihtiyacı var… Yine şutör guardkonusunda da elini güçlendirmesi Sarı-Lacivertliler için elzem…
Sonuçta iç sahada alınan Real Madrid galibiyeti, bu yenilgiyle çöpe gitti!.. Şu Kızılyıldız’dan 2 maçta 40 sayı fark yedi Kanarya!… Olacak iş değil… Denizi geçip, derede boğulmak diye buna derler!…
