Kupa başarılarında "tesadüflerden" bahsederiz. Genelde takımlarımızın bu fırsatı yakalaması sezon performansı ve kura şansıyla beraber gelişir ama Fenerbahçe, peş peşe üçüncü kez Final Four'a çıkıyor. Birincisinde final oynayamadı, ikincisinde 21 sayı geriden geldiği maçta tarih yazıyordu, bu kez İstanbul'da kupa için pusuya yattı.
Gerçekten Obradovic ve oyuncuları tarih yazıyorlar. Sadece saha performansından bahsetmiyorum. Bir takım, seyircisiyle bu kadar bütünleşirken aynı zamanda diğer takım taraftarlarının da sempatisini ve desteğini de arkasına alıyor. Galatasaraylısı veya Beşiktaşlısı da bu basketbol takımı için hayran ve övgü dolu kelimelerle ifade ediyor duygularını… Çünkü emek saygıyı öğretir.
Ülker Sports Arena'da Udoh'a, Bogdanovic'e veya genç kaptan Melih Mahmutoğlu'na yapılan jestlere bakın. Takım oyuncusu değil, "evin çocuğu" gibi sarılıyor taraftarlar… Böylesine bir samimiyet ve içtenlik ile büyük bir yürüyüşün parçası oluyor herkes.
Kaynak: sabah
