Birçoğumuzun iple çektiği o gün geldi! Euroleague yeni sezonu perşembe akşamı Asvel-Kızılyıldız maçı ile başlıyor.
Ben de yeni sezon öncesi bazı önemli notlarımı sizlerle buluşturmak istedim.
Temsilcilerimizden Anadolu Efes, Perşembe akşamı Palau Blaugrana’da Barcelona ile karışılaşacak. Koç Erdem Can‘ın Anadolu Efes ile Euroleague’de ilk resmi maçı olacak. Efes’in son 3 sezonda 2 defa Euroleague şampiyonu olmuş olması ve Euroleague’de en çok maaş alan 10 oyuncudan 3’ünün bu takımda yer alması da Erdem Can’ın işinin ne kadar zor olduğunu gösteriyor. Yeni sezon öncesi Doğuş Özdemiroğlu’nun sakatlığı moralleri epey bozsa da, 2005 doğumlu Melih Tunca’nın katkısı rotasyon için çok değerli. Ancak Anadolu Efes’te asıl sorun oyun kurucudan ziyade, uzun oyuncularda gibi. Pleiss, Zizic, Ercan Osmani, Tyrique Jones’dan oluşan uzun rotasyonunun kısa oyuncu karşısında yapacakları savunma, şimdilik soru işareti gibi. O bölgeye bir takviye gelebilir.
Rakip Barcelona tarafında ise yeni sezon öncesi Koç Jasikevicius ile yollar ayrıldıktan sonra kulübün efsaneleri arasında yer alan Roger Grimau ile imza atıldı. Mirotic sonrası yeni transfer Willy Hernangomez’in performansı merak konusu. Barcelona son 15 günde hem Süper Kupa hem de lig maçında Real Madrid’e karşı mağlup oldu. Koç Grimau’nun Efes maçını üst üste mağlubiyetlerden dolayı daha da önemseyeceğini düşünüyorum. Genel anlamıyla iki takım da sezon başı olması nedeniyle potansiyellerinin uzağında olabilir ama mücadele açısından üst düzey bir maç bekliyorum.
Diğer temsilcimiz Fenerbahçe Beko ise Cuma günü Ataşehir’de Olimpia Milano’yu ağırlayacak. Koç Dimitris İtoudis, Dünya Kupası’ndan dolayı sezon öncesi hazırlık dönemine geç gelmişti ve 2 hafta önce de Yunanistan Milli Takımından ayrılmak durumunda kaldı. Tamamen Fenerbahçe’ye yoğunlaşması bence çok önemli olacaktır. Yazın nokta hamlelerle harika bir transfer dönemi geçirdi aslında Fenerbahçe Beko. Ancak Dünya Kupasında sakatlanan Raul Neto gerçekten büyük şanssızlık. Bu sakatlık sonrası Fenerbahçe yönetiminin Nick Calathes’le devam etmesi bir nevi kaçınılmaz oldu. Olası Calathes formsuzluğunda, mevcut kısalar bekleneni verebilecek mi? Aksi takdirde ara transfer döneminde bir NBA çıkarması olur mu? Ancak bunlardan daha da önemlisi Tyler Dorsey ve Marko Guduric gibi iki önemli yaratıcı oyuncunun bu sezonki performansı olacak gibi. Onların katkı vermesi Fenerbahçe Beko’yu farklı bir noktaya getirebilir. Takım olarak iyi bir hazırlık dönemi geçirilmiş olsa da en çok parlayan isim Sertaç Şanlı’ydı. Gerçekten ne kadar katkı verebileceğini hem şut yüzdesi hem asist hem de ribaund katkısıyla gösterdi. Takımın en önemli oyuncusu diyebileceğimiz Nigel Hayes’in sakatlıktan iyi dönmesi de sevindirdi. Yazın oynanan hazırlık maçlarının tamamında forma giyememesine rağmen geçen hafta oynanan Bodrumspor maçındaki performansı şahaneydi.
Olimpia Milano’da geçen sezonki kötü başlangıç şüphesiz hala akıllardadır. Messina Barcelona’dan ayrılan Mirotic’i takımına kattı, onun bu sezon Milano’ya katacakları çok önemli olacak. Maçın en önemli olaylarından biri ise aslında Datome’nin de maça geliyor olması. Duygusal anlar yaşayabiliriz.
Haftanın maçı hiç şüphesiz Panathinaikos-Olympiacos. Atina derbisi cuma akşamı OAKA’da oynanacak. Ergin Ataman ile beraber yapılanmaya giden Panathinaikos bu yaz tam 11 transfere imza attı, bunlardan biri de ezeli rakip Olympiacos’tan Kostas Sloukas’tı. Panathinaikos’taki bu yapılanma, hazırlık maçlarında bile hissedildi aslında. OAKA elbette tamamen dolmamıştı ancak hazırlık maçı için müthiş bir kitle vardı. Zaten Koç Ataman’ın da Atina ekibini eski günlerine geri döndürmesi için ilk etapta taraftarları inandırması lazım, o da bunun gayet farkında. Olympiacos tarafı kadrosunu büyük ölçüde korudu ve Nikola Milutinov hamlesiyle daha da güçlendi diyebiliriz. Zaten Olympiacos ne kadar iyi bir takım olduğunu geçtiğimiz hafta Ataman’ın ekibini Süper Kupa maçında 24 sayı farkla mağlup ederek göstermişti. Özellikle son 2-3 senedir Atina derbilerinde Olympiacos’un ezici bir üstünlük kurması ve geçen haftaki farklı mağlubiyet Ergin Ataman’ın işinin ne kadar zor olduğunu gösteriyor.
