22 Kasım 2024, Cuma
spot_img
Ana SayfaMİLLİ TAKIMLARErkek Milli TakımlarEurobasket’in tadını kaçırdılar! / GÖKHAN TÜRE

Eurobasket’in tadını kaçırdılar! / GÖKHAN TÜRE

Basketbolda kazanmak da var, kaybetmek de… Her ikisi de sporun doğasında var olan şeyler…

Kaybediş şeklimiz her ne kadar üzücü, kalitemize, potansiyelimize yakışmayan bir şekilde olsa da, saha içinde ve dışında Gürcistan’ın “ev sahipliğine yakışmayan davranış ve tutumları” kabul edilemez!..

Sadece böyle büyük bir organizasyonu ülkenize almakla olmuyor. Ev sahipliği yapıyorsanız, bunun belli kuralları vardır. Ülkenize gelen takımların, kafilelerin güvenliği birinci derecede önemlidir. Bunu yapmadığınız gibi bir de elinizdeki gücü kullanıp işi “zorbalığa”, “kabadayılığa” dökerek “çağ dışı” yöntemlerle kazanmanın yollarını aramak cezasız kalmamalı… Ne demek soyunma odasına giden bir oyuncunun (Furkan Korkmaz) hem de rakip takım oyuncuları tarafından takip edilip saldırıya uğraması?… Bunu taraftarlar yapsa ayıplanır, oyuncular bir de “polis eşliğinde” yapıyor (Shengelia, Bitadze ve Sanadze)!.. Pes doğrusu!..

TBF Başkanvekili Ömer Onan’ın maç sonu açıklamalarını izlerken tüylerim diken diken oldu. 35 yıla yakın bir süredir bu tip organizasyonları takip ettim. Böyle bir şeyi ilk kez duyuyorum!.. Furkan Korkmaz’a saldırdıkları yetmiyormuş gibi bir de maç sonu soyunma odasına giden takımı da itip kakmış Gürcü polisler!.. Tüm bu olan bitenler cezasız kalmamalı…

FIBA’DAN AĞIR CEZA GELMELİ

Gelelim maçın doğal akışında “üst üste” yaşanan iki kural hatasına… FIBA hakemlerinin bu seviye için “yetersiz” kaldığını, bunun böylesi büyük turnuvalarda “can alıcı” hataları da beraberinde getirdiğini daha önceki bir çok organizasyonda hep gördük… Ne yazık ki görmeye de devam ediyoruz. Maçların zorluk derecesi artıp, işler kızıştığında oyuncular ve kenar yönetimlerden önce onlar “çuvallıyor”!..

Dün de gün içinde bunun ilk örneğini Litvanya-Almanya maçında yaşadık. Hakemler, Valanciunas’ın Maodo Lo’ya yaptığı faul sonrası Alman Milli Takımı’nın coachu Gordie Herbert’e teknik faul çaldılar. Önce Litvanya’nın teknik faulden doğan serbest atışı kullanması gerekirken hakemler bu atışı atlayıp direk Lo’yu serbest atış çizgisine gönderdiler. Doğal olarak da Litvanya Federasyonu, FIBA’ya resmi itirazda bulundu.

Milli Takımımız’ın, Gürcistan mücadelesinde de normal sürenin bitimine 4 dakika 48 saniye yaşanan gerilimde oyuncumuz Furkan Korkmaz ile Gürcü oyuncu Duda Sanadze arasındaki gerilim sonrası hakemler iki oyuncuya da karşılıklı teknik faul verdi. Bu durumda Furkan, zaten maç içinde yaptığı sportmenlik dışı faul nedeniyle otomatikman diskalifiye olmuştu. Ancak baş hakem Aleksandar Glisic, sonrasında iki oyuncunun “karşılıklı diskalifiye” edildiğini işaret etti. Kurallara göre bir oyuncu 2 kez diskalifiye edilemez. Dolayısıyla Gürcü takımından diskalifiye olan Sanadze için Milli Takımımız’ın 2 serbest atış daha kullanması gerekiyordu. Bu da atlandı. Bundan daha da önemlisi 4.48 kala gerçekleşen bu olay sırasında masa hakemleri duran zamanı tekrar çalıştırdılar! Süre akarken 4.26 kala fark edip durdurdular. Buna yapılan sözlü itiraz üzerine hakemlerin masaya gidip ekrandan akışı tekrar izlemeliydiler. Bunu da yapmadılar! Ve oyunun kalanı 4 dakika 26 saniye üzerinden oynandı!.. Yani neresinden bakarsanız bakın tam bir “hakem faciası”!.. Türkiye Basketbol Federasyonu da takım menajeri Muratcan Güler ve kaptan Melih Mahmutoğlu ile iki detay için de gerekli itirazları yaptı.

FATURAYI SAHADA KESMELİYDİK!

Aslında bu gibi ülke takımlarına cezayı saha içinde keseceksin… Onlara verilecek en güzel cevap bu olurdu; ama yapamadık.

Basketbolda göğsümüzün kabardığı, gururlandığımız, sevinçten göz yaşı döktüğümüz onlarca maç izledik… İçimizin burkulduğu, kahrolduğumuz bir çok yenilgiye de şahitlik yaptık… Sahada ve saha dışındaki çirkeflikler bir yana… Ama dün 2 uzatmada gelen Gürcistan mağlubiyetini unutmak hiç de kolay olmayacak (tabii eğer maç iptal edilip tekrar oynanırsa o ayrı)…

Tıpkı önceki iki maçta olduğu gibi savunmada “gevşek” başladığımız, hücumda da tutuk olduğumuz ilk çeyrekte Alperen’i kenara alıp Sertaç Şanlı’yı sahaya sürerek hücuma akışkanlık getirirken, Shermadini’yi durdurup, oyunun kontrolünü ele geçirmiştik. Hatta ikinci periyodun başında da, 12. dakikada farkı 10 sayıya çıkarmış (29-19), maçı “koparma” noktasına getirmiştik. Ancak sonrasında, hem de savunmada verim sağlamışken, arayı açabileceğimiz sekansı hücumda ya yanlış seçimler yapıp ya da boş şutları kaçırarak rakibe önce geri gelmesi için “davetiye” çıkardık. Anlamsız biçimde dibe vurduk!.. Neredeyse 7 dakika sayı bulamadık!.. 14-0’lık seriyle de geriye düştük. Gürcistan bu seriyle maçı kazanabileceğini “hissetti” ama ne yazık ki biz “kaybedebileceğimizi” hiç hesaba katmadan oynadık oyunun kalanını!..

Gürcistan’a bakıyorsunuz… En büyük kozu Shengelia turnuva öncesi sakatlanmış, kadroda yok. Bitadze turnuva sırasında sakatlanmış, o da yok… Sanadze, oyundan atılmış, Shermadini normal süre bitmeden 5 faulle oyun dışı kalmış… Kısacası maç içinde de eksilmişler… Onlar eksilirken bizde de Furkan, özde çok haklı olsa da Sanadze’nin oyununa gelip, sinirlerine hakim olamayıp, oyundan atılmış… Ama hala “oyunun kaderine etki edecek oyuncu adedi” bizde fazlasıyla mevcut… Buna rağmen bu büyük fırsatı artıya dönüştürme becerisini sahaya yansıtamıyoruz!.. Oyuncularımız sanki büyülenmiş!.. Uzatmada 5 sayı önde iken, rakibin fişini çekebilecekken basit olanı yapmak yerine acele ediyor, doğrudan uzaklaşıyoruz. Ve Gürcistan da, maça geri geldiği ikinci çeyrekteki davetin ardından bu “ikinci daveti” de geri çevirmeyip önce McFadden’ın ilki el üstünden ikincisi “savurarak” bulduğu iki üçlükle hayata tutunup, maçı ikinci uzatmaya taşıyor.

İkinci uzatmada da bizim “ellerimiz titrerken” onlar üreten “tek” uzunları Mamukelashvili ile maçı avuçlarımızın içinden alıp götürüyor!.. Oyunun bizim açımızdan hazin hikayesi bu!..

Teknik anlamda tüm bu olan bitenleri özetleyecek olursak sonuç şu: Gürcistan’ın bizim seviyemize çıkma ihtimali yoktu… Ne yazık ki biz onların seviyesine indik!..

BÜYÜK FIRSAT TEPTİK

Dün grupta Belçika’nın İspanya’yı, Karadağ’ın da Bulgaristan’ı mağlup etmesiyle 4 takım (Karadağ, Belçika, Türkiye, İspanya) 2 galibiyet, 1 yenilgi ile sıralanıyor. Gürcistan da dünkü galibiyetle umutlarını son 2 maça taşımış oldu. Milli Takımımız için de gerek Salı günkü Belçika gerekse Çarşamba günkü İspanya maçları “final” niteliği kazandı. Dileğimiz, 12 Dev Adam’ın dün eksik kaldığı stres ve baskı ile başa çıkabilme potansiyelini yukarı çekmesi… Bunun için kenar yönetime de iş düşüyor… Ve tabii savunma direncinde sürekliliği… Yoksa her ikisini de kazanabilecek kaliteye ve yeterliliğe sahip…

BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler