25 Ocak 2025, Cumartesi
spot_img
Ana SayfaTHY EUROLEAGUEEfes’ten Osmani tokadı! / Gökhan Türe

Efes’ten Osmani tokadı! / Gökhan Türe

Anadolu Efes, çift maç haftasının ikinci ayağında da yine ‘gevşek’ bir başlangıç yaptığı, ilk periyodunda potasında 27 sayı gördüğü maçta Partizan’ı 28-14’lük son periyot ve tabii ki Ercan Osmani’nin kariyer rekorları kırdığı bir 40 dakika sonunda yenip 3’te 3 yaptı.

Aslında Kızılyıldız maçının kopyası gibiydi dünkü mücadele de… İki gün içinde ikinci Sırp rakibine karşı da beklenen savunma sertliğini maçın başında gösteremeden başladı Efes… istanbul’a Ntilikina, Lundberg ve Marinkovic gibi üç önemli kısasından yoksun gelen Partizan, dış atışları ‘bomboş’ kalmadıkça hiç forse etmeden ikili oyunlar üzerinden çoğunlukla potaya gitti hep… Eski oyuncusu Tyrique Jones’un da Bonga ile birlikte boyalı alandan yarattığı etki, Carlik Jones ve Washington’ın da devreye girmesiyle Partizan son periyoda kadar momentumu elinde tutmayı başardı. Son periyoda girilirken Efes’in hala rakibinin sadece bir top gerisinde olmasını ise milli uzunu Ercan Osmani’ye borçluydu. 6/7 2 sayı, 4/7 3 sayı, 1/2 serbest atış, 6 ribaund, 4 asist, 2 top çalma ile 25 sayı ve 29 verimlilik puanıyla kariyerinin en görkemli gecesiyle Efes’e kazandıran isim oldu. Son periyotta kırılma anlarında da Beaubois ile birlikte devredeydi Ercan… Fransız yıldızla birlikte Partizan’ın direncini kırdı.

Larkin’den 6, Thompson’dan 11 olmak üzere asist üzerinden tam 27 basket buldu Lacivert-Beyazlılar… Zaten asist-top kaybı (27-11 Efes, 17-13 Partizan) istatistikleri de (+16’ya +4) Efes adına işlerin yavaş yavaş rayına oturmaya başladığının en önemli göstergesi…

Sonuçta Efes, bu sezon üst üste ilk kez 3 galibiyet almış oldu. 5 maçta 1 galibiyetle başladığı evinde toparlanması önemliydi. Şimdi önlerindeki 5 maçın 4’ünü deplasmanda oynayacaklar ve bu 4 maç, sezonun kalanına dair belirleyici bir veri olacak.

Maç seçme hastalığı kötü bir huy… Bu durum, sizi bazen yukarı çekerken, bazen de tepetaklak aşağıya indirebiliyor… Efes’in de sezon başından beri yaşadığı bu… Çift maç haftasında da Lacivert-Beyazlı takımın Panathinaikos maçına ‘bakış açısı’ ile Kızılyıldız maçına yaklaşımı arasında 180 derece fark vardı… İlkinde savunmanın da en az hücum kadar dolu dolu, 40 dakikaya yayılmış olmasının gerekliliği ön plandaydı. Biraz da Nunn gibi üretim anlamında bir ‘fabrika’ olan bir yıldızın yokluğunda bu hedefine daha kolay ulaştı Efes… Ancak dünkü Kızılyıldız başlangıcı, 25-14’lük ilk periyot şokunun ardından ikinci çeyrek, şoku atlatıp toparlanmaya çalışmakla geçti… Soyunma odasında geçen 15 dakika sanırım işin ciddiyetinin farkına varmak için yeterli oldu. Daha geçen hafta hem de eksik haliyle Olympiakos’u sahadan silen Kızılyıldız’ı ilk yarıda yediği 42 sayının ardındak koca ikinci devrede 25 sayıda tuttu Lacivert-Beyazlılar… İyi savunup, ribaundları topladıkça ve tempoyu yükseltip, rakibinin top kayıplarını da avantaja dönüştürünce momentum da ister istemez el değiştirdi. 30-10’luk son periyot ise bence Efes’in, sezonun kalanına yayması gereken ‘fabrika ayarları’ olarak kayıtlara geçmeli… Geçmeli ki değişkenliğin istikrar ile yer değiştirmesi mümkün olsun…

Sonuçta berbat başladığı, ilk yarıda 13 top kaybı yaptığı maçta Kızılyıldız gibi bir rakibi çift haneli farktan geri gelip sadece ‘yarım devre’ iyi savunma ile farklı yenmeyi başardı Efes… Larkin, skor üretiminde bireysel olarak devreye giremese de 12 asist, 4 top çalma ile bu takım için ne kadar değerli bir parça olduğunu hatırlattı. Ama her maçı böyle kazanmak olası değil…

BENZER HABERLER

1 Yorum

  1. Allah rızası için periyot sonu faul hakkımız varken rakip tarafından atılıp giren üçlükler bitsin!!! Stafffff ah stafffff… Bloke olarak da oyuncu oynatma bitsin sayın Mijatoviç…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler