Anadolu Efes'in Türk Basketbolu'na geçmişteki katkılarını yazmaya kalksak ansiklopedi olur. Altyapıdan itibaren Efes'te oynayan veya genç yaşta gelip gelişimlerini Efes'te tamamlayan o kadar çok yıldız oyuncumuz oldu ki…
Şimdi ise Anadolu Efes, Türk oyuncular için doğru adres olmaktan çıktı. Gidenler ise ya o formanın büyüsüne, ya da kulübün cazip önerisine kapılıyor ve bu uğurda başlarına gelebilecekleri sineye imzayı basıyor.
Ülkenin en iyi gençlerini toplama olanağına karşın Efes'in son zamanlarda yetiştirdiği veya gelişimini sağladığı kaç oyuncudan söz edebiliriz… Ama bu kulübe gelip de körelmeye yüz tutan çok oyuncu sayabiliriz.
Bugün Anadolu Efes, birkaç kulüple birlikte altyapısına bu toprakların en yetenekli çocuklarını alma şansına sahip. Bu aynı zamanda ülke adına bu çocukların sorumluluğunu da üstlenmek anlamına gelmeli. Efes öyle bir proje yürütmeli ki, gençler en iyi ve en doğru koşullarda oyuncu olmak yolunda eğitilmeli. Ama maalesef A Milli Takım antrenörünün de bulunduğu organizasyon Euroleague'de başarıdan başarıya koşarken, Efes artık Türk oyuncuları öğüten, gelişimlerinin önünü kesen bir konuma geldi.
Gençlerin çalışmadığından yakına bir kulüp bu konuyu sadece oyuncuların üzerine yıkamaz. Oyuncuların henüz 19-20 yaşındayken servet sahibi yapılmaları onları tembelleştiriyor olabilir mi?
Genç Türklerin koçundan ikinci sınıf oyuncu muamelesi görmesi, kredilerinin olmaması onları oyuna girdiklerinde baskı altına alıyor olabilir mi?
Yetersiz görülen bu oyuncuların eksiklerini tamamlaması için nasıl bir plan uygulanıyor? Ya da böyle bir plan var mı?
Altyapıdan yetişip yaşını dolduran gençler için kulübün gerçek anlamda bir projesi var mı? Bir zamanlar Pertevniyal'in oyuncu gelişimi konusunda çok katkısı olmuş, örneğin Cedi oradan çıkmıştı.
Birçok TBL ve orta ölçek BSL kulübü, Efes'e yalvardı: Oyuncuyu bize verin, bir veya 2 yıl sonra gelişmiş olarak geri alın… Hem sizin, hem bizim, hem oyuncu için daha iyi olur… Oysa onlar antrenmanda sayıyı tamamlamaları için bırakılmadı, bir şekilde geç de olsa ayrılanlar canını kurtardı.
Gençlerin arkasında durmaz, onlara hata yapma kredisi vermezseniz katkı alamazsınız. Oyuna girdiklerinde elleri ayakları birbirine karışır, bildiklerini de unutur. Nitekim de öyle oluyor… Egehan Efes'e geldiğinde böyle miydi? Sertaç Şanlı, Dunston sakatlanana kadar kenarda roman yazmadı mı?
Furkan Korkmaz bu kulübün altyapısından yetişti ama Banvit'te süre alarak NBA'in yolunu tuttu. Bugün Euroleague seviyesine gelen Onuralp Bitim Efes'te kenar süsüydü. İki yıllık sözleşmesi ilk yıl sonlandırılan Metecan'ın yüzüne bakılmadı. Ataman'ın beğenmediği Dzanan Musa bugün Real'in yıldızı haline geldi.
Hiçbir proje üretme, hiç sabretme, hiç kredi verme… Sadece verdiğin paranın karşılığını bekle… Onların halkın önüne at… Yok öyle bir dünya… Önce dönüp kendine bakacaksın… Ben nerede hata yapıyorum, diye…
Kaynak: Basketfaul