Fenerbahçe BEKO’nun, serinin ilk iki maçını iki görkemli 40 dakika ile açık farkla kazanması ile birlikte üçüncü maçı evinde oynayacak olmasının yarattığı konfor, Anadolu Efes’in 2 maçtır yerinde yeller esen direnci ile karşılık bulunca, bu “kimyasal bileşimden” açığa “panik” çıktı…
Fenerbahçe, yine ilk 2 maçta rakibini zorladığı tercih hatalardan bu kez evinde bolca yapınca, Efes’in maçın büyük bölümüne yaydığı savunma direnişine karşı, özellikle de kırılma anlarında sahip olduğu lüksü iyi kullanamayınca bu kez son topta kaybetti.
CLYBURN KARARI DOĞRUYDU
İki takım arasında “verim aldığı oyuncu” adedi açısından sezon sonu itibarıyla oluşan ve bu yine serinin ilk 2 maçında da oyuna yansıyan fark, dün Efes’in ortaya koyduğu müthiş mücadele ve katkı anlamındaki “çeşitlilikle” dengelendi. Efes’te Clyburn’ü tribüne yollayıp, Willis’i sahaya sürmek çok kritik ama doğru bir karardı. Clyburn’ün “genel olarak” sahada olduğu zaman fayda&zarar endeksinde özellikle de sezonun son bölümünde “zarar” hanesine fazlaca katkı yaptığı ortadaydı. O varken yerinde yeller esen savunmanın, O’nun yokluğunda seviye atlaması da bu bakımdan sürpriz değildi. Tabii sadece Clyburn’ün yokluğu değildi, ilk 2 maça göre fark yaratan şey… Efesli oyuncular, özellikle 31 farkla kaybettikleri serinin 2. maçı sonrası bu karşılaşmaya “onur mücadelesi” olarak çıkmışlardı… Bunu da maç boyunca Doğuş, Bryant, Ercan gibi oyuncularla savunma olarak açığa vurup, Larkin’in son saniye basketiyle de seriyi 4. maça taşımayı başardılar.
Fenerbahçe, deplasmandaki ilk 2 maçta rakibine toplamda 42 sayılık farkla üstünlük kurmuştu. Evlerinde oynayacakları üçüncü maçta oyuncuların üzerinde ister istemez bir rahatlama, rakibi küçümseme olmasa da “nasıl olsa kazanırım” havası hakim oluyor… İstedikleri kadar profesyonel olsunlar, bu duygunun önüne geçmek hiç de kolay değil… Ancak, kaybetmesi halinde seriyi kaybedecek olan Efes’in reaksiyon vereceğini kestirmek de çok da zor olmasa gerek… Efes’in onca gayretine karşın Sarı-Lacivertliler, Wilbekin ve Calathes’in üst üste iki kritik üçlüğüyle bitime 5 dakika kala 7 sayı (72-65) öndeydi. 5 dakika potasında 9 sayı gören F.Bahçe, kalan 5 dakikada Efes’in 17-9’luk serisine engel olamadı. Serinin ilk 2 maçının aksine kazananı küçük detaylar belirledi. Sarı-Lacivertliler, baskıda özellikle de son bölümde düzen dışına çıkıp hatalı tercihler yapınca seriyi 3. maçta bitirme fırsatını kaçırdılar. Ancak avantaj hala ve fazlasıyla Fenerbahçe BEKO’nun ellerinde… Dünkü soğuk duşun etkisiyle Çarşamba günü bu kez F.Bahçe’nin reaksiyon vereceğini ve şampiyon olacağını düşünüyorum.
