5 Aralık 2025, Cuma
spot_img
Ana SayfaMİLLİ TAKIMLARErkek Milli TakımlarDört dörtlük Devler! / Gökhan Türe

Dört dörtlük Devler! / Gökhan Türe

12 Dev Adam, Eurobasket 2025’te A Grubu’ndaki dördüncü maçında Estonya karşısında da tıpkı önceki üç karşılaşmada olduğu gibi oyuna hükmeden taraftı.

Başlangıçtan bitime kadar oyun disiplininden bir an olsun kopmadı yine Ay-Yıldızlılar… Ve en önemlisi de ikinci yarının başında işler kötü gitse de hiç panik yaşamadan, artı hanesine ilk 3 maçla yazdıkları ‘özgüvenle’ ‘ben bu maçı kazanacağım’ mesajını hem rakibe, hem tribündeki taraftarlara ve hem de turnuvada kürsü hesapları yapan tüm rakiplerine verdiler.

Henüz ilk çeyrek tamamlanmadan çift haneye çıkan fark, geriye kalan 30 dakikada hiç ama hiç erimedi. Estonya, Devler’i savunmaya çare bulmak için her şeyi denedi ama olmadı. Devler’in her türlü formüle çözümü vardı. Yine Alperen önderliğinde, topu çok iyi paylaşıp, savunmada da konsantrasyonu hiç yitirmeden sürekli yardım getirip, rakibin konfor alanlarına girmesine izin vermediler. Dün üç uzun Alperen, Ercan ve Adem pota altında kuş uçurtmadılar adeta… Ribaundlarda 41-26 üstünlük kuran Ay-Yıldızlılar, 5 blokla da boyalı alanı çok iyi korudular. Kısacası, grubun son ve en önemli maçı olan Çarşamba günkü Sırbistan karşılaşmasına sakatlık sorunu yaşamadan ve fazla da yıpranmadan çıkma fırsatı yakaladık.

Alperen bu kez de üçlük repertuarını vizyona sundu dün… Çizgi gerisinden 2/3 isabetle şutör yönünü de konuştururken, 21 sayı, 8 ribaund, 5 asist, 1 top çalma ve 1 blokla 30 verimlilik puanına ulaşıp MVP ödülü koleksiyonunu toplamaya devam etti. Adem Bona havayolları da dün Ercan’ın yanında uçuştaydı yine… O da 12 sayı, 4 ribaund, 2 top çalma ve 2 blokla kenardan gelip eneri verdi takımına…

Dört maçta da adeta rakiplerinin tozunu atan, 91 sayı ortalaması tutturduğu gibi potasında da sadece 67,2 sayı gören, bu dört maçı +95 averajla geçen 12 Dev Adam, madalya hedefi doğrultusunda yoluna emin adımlarla devam ediyor… Biz de sırtımıza yaslanmış, onların sahada yarattığı konforun keyfini tribünlerde çıkarıyoruz… Televizyonları başında izleyenler de eminim büyük keyif alıyorlardır… Sırbistan maçını da keyifle izleyeceğiz, arkamıza yaslanıp… Çünkü bu güzel ve özel takım bizlere bu güveni veriyor… 

BENZER HABERLER

4 YORUMLAR

  1. Ben de çok konforlu diyemeyeceğim.

    Dirençli ama zayıf takımlarla oynadık. Hazırlık döneminin sonundan bu yana güven veren konu savunmaya verilen öncelik. Oyun tarzımız biraz Pana’ya benziyor. İçeride kuvvetli kalalım ve oradan kaybetmeyelim diye düşünülmüş. Fakat savunmada bazı oyuncularımız hala açık hedef. Belki yorgunluktan dolayı dün konsantrasyonda da düşüş var gibiydi. İkinci yarı bazı şutları iyi denk getirmesek özgüvenimizi sarsacak bir son çeyrek olabilirdi.

    Sırplara kaybetmemiz halinde olası Finlandiya eşleşmesi hala tehlikeli. Uzunlarımızı dışarı çekerek stratejimizi etkisiz kılabilirler. Bence savunmayı canlandırmak için mesela 3-4 pozisyonunda biraz daha fazla Erkan Yılmaz iyi bir fikir olabilir.

    Belki bu endişeler beyhude. Ama maksat biraz da polemik olsun; “Biraz biberleyelim”.

  2. Milli takım neredeyse hiç bir zaman başarılı olmadığı için birilerinin ‘endişelenmesi’ tuhaf değil aslında. Ama oyun tarzının Pana’ya benzediği kısmına güldüm, alakası yok. Topu elinde isteyen dominant kısa yok ki takımda ne Pana’sı. Larkin bile çok az topla oynuyor. Oyun tarzımız diye bir şeyden ziyade Alperen’imiz var. Geçen sene NBA’i takip etmeyenler – sadece Alpi’nin kişisel özetlerini izlemek NBA’i izlemek değil – bu durumu tam anlamlandıramıyorlar. Milli takımda Alpi’yi denklemden çıkardığınızda geriye ne tam olarak takım ne de oyuncu performansı kalıyor, Alpi’nin booster etkisi görünen istatistiklerin de çok üzerinde. Şuraya bir nazar boncuğu sıkıştıralım.

  3. İyi de biz benzetmeyi yaparken savunmadan bahsetmişiz, siz hücumlar açıklamışsınız (?). Buradaki alakayı insafınıza bırakıyorum. 🙂

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler