12 Dev Adam bu kez NBA yıldızlarından yoksundu, hücum silahı Melih Mahmutoğlu sakatlığı nedeniyle kadroda yoktu ama bu kez oyunun büyük bölümünde gerçekten cesurdu. Zaten en tecrübelisinden en gencine kadar kim olursa olsun, güvenle potaya baktığında, oyunu çevirecek bir hamle yaptı, muhteşem zaferde ön plana çıktı.
Melih’in sakatlığı nedeniyle kadroya sonradan çağrılan Buğrahan, ilk 5’te başladığı maçın ilk bölümünde Semih ile birlikte takımı hücumda sürükleyen isim oldu, 11 sayısının yanına 8 de asist ekleyerek göz doldurdu. Semih Erden, milli maçlardaki özel performanslarına bir yenisini eklerken, İspanya’nın özellikle ilk yarıdaki ribaunt üstünlüğüne dur diyen isim oldu. Metecan ve Tolga’nın katkısı, kendilerine güvenmeleri durumunda neler yapabileceklerini bir kez daha gösterdi. İkisi de hem 3, hem 4 numarada görev alabilecek fizikleriyle öyle değerli ki.
Tolga’nın ikinci yarıda skor sıkışmışken sahne alışı takımında bu sezon daha fazla oynamasının getirisi. Zaten İspanya’nın kağıt üzerinde bizden artıda olduğu tek şey de oynama süreleri değil miydi! İlk yarıda onlar kendi takımlarında süre alan, potaya korkmadan bakan isimleriyle 8 üçlük bulup, canımızı çok yaktı ama ikinci yarıda bizim tecrübeli isimlerimiz de sahne aldı.
Savunmada ilk yarıdaki riskleri azaltıp, rakibi çizgi gerisindeki yüzdesini düşürmeyi başaran, hatta 2. yarıda tek bir üçlük şansı bile tanımayan milliler, Doğuş, Sinan ve Semih gibi isimleriyle en kritik anlarda dev gibi oynadı. Sinan ile Doğuş’tan alan savunmasına karşı gelen üçlükler, Semih’in hem savunma, hem de hücumdaki dokunuşları, muhteşem galibiyeti millilere kazandırdı. Demek ki bizim çocuklarımız da süre aldıklarında sorumluluklarını da yerine getirebiliyor. Demek ki onlara güvenenler de kazançlı çıkıyor. Bravo Ufuk hoca, bravo çocuklar… Hem Ankara’daki muhteşem atmosferi galibiyetle süslemek, hem de Dünya Kupası’na ‘artık mucize olmazsa gittik’ diyebilmek çok çok önemliydi. Ama en önemlisi de sizi yeniden ‘Dev’ gibi görmekti.
Kaynak: milliyet