37. Erkekler Cumhurbaşkanlığı Kupası’nda final heyecanı Anadolu Efes ile Fenerbahçe Beko arasında yaşandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan mücadeleyi Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ve Anadolu Efes Başkanı Yuncay Özilhan ile birlikte takip etti. Basketbol Gelişim Merkezi’nin ev sahipliği yaptığı bu ilk karşılaşmayı milli oyuncular ve antrenörler de yakından takip etti.
Maça fiziksel oyun anlayışı ile başlayan Anadolu Efes’e karşı Fenerbahçe Beko, Boban Marjanovic ile etkili olmaya çalıştı. İlk çeyrek 24-20 Efes’in üstünlüğü ile geçildi.
İkinci çeyreğin ortasında oyun kontrolünü ele alan Fenerbahçe Beko, soyunma odasına 43-39 üstün girdi.
İlk yarıda Fenerbahçe Beko adına Nigel Hayes 12, Anadolu Efes’te ise Daniel Oturu 11 sayı kaydetti ve takımlarının en skorerleri oldu.
İkinci yarıya Anadolu Efes 7-0 lık seri ile başladı. Fenerbahçe Beko ise hücumda tıkanmaya başladı. Anadolu Efes tam aksine hücumda ritim buldu ve son çeyreğe 64-57 önde girdi.
Son çeyreğin başında Anadolu Efes farki çift hanelere taşıdı. Pes etmeyen Fenerbahçe Beko 4:48 kala Nigel Hayes’in üçlüğü ile 73-72’de geri dönmeyi başardı.
Mücadelenin son bölümü nefesleri kesti. 2:40 kala Elijah Bryant skoru 79-77 Anadolu Efes lehine yaptı. Son bölümde Anadolu Efes, Bryant ile önde kalmayı başardı. Bitime 34 saniye kala, Jasikevicius’un molası sonrası Scottie Wilbekin’in üçlüğü farkı 1 sayıya çekti; 83-82. 11 saniye kala Anadolu Efes, Elijah Bryant ile atıştan faydalanamadı ancak Anadolu Efes hücumu devam etti. 8 saniye kala Anadolu Efes top kaybı yaptı. Topu kenardan oyuna sokarken Fenerbahçe Beko’dan da top kaybı geldi. Maçın sonuna 3.9 saniye kala çizgiye giden Elijah Bryant 0/2 attı ancak ribaund Anadolu Efes’li oyuncularda kaldı. Fenerbahçe Beko’lu oyuncular faul yapamayınca mücadele 83-82 Anadolu Efes üstünlüğü ile tamamlandı.
Bu sonuçla 37. Cumhurbaşkanlığı Kupası, Anadolu Efes’in oldu.
Walla herhalde basketbol ailesi içinde olan herkes davetiye kapıp sahada yerini almış.Bu sebeple kimse yönetimden, sistemden hatta ayağındaki nasırından şikayet etmesin lütfen… Malum başkan da kuzu kuzu yerinde oturduğuna göre o ve avanesi de bir müddet ses çıkarmadan ortadan kaybolsunlar!!! Benim yapabileceğim tek protesto bu AÇILIŞ KUMPANYASINI yorumlamamak olur. Aslında iki ekibin sezonunu değerlendirecektim kırk yaşından genç kardeşlerim için; çünkü “Samaniç yılın transferi, bah buraya yazıyorum” diyen komik yorumlar oldu!!???? 🙂 Neyse hafta içi bir sezon değerlendirmesi yaparız. Hatta iki başlık 1-Efes, Ataman’ın mirası ile mi yürüyecek bu sezon yine yeniden aynı bugünkü maç gibi , başrolde Babuş ve Bryant…. 2-Koca yaz milyonlarca Euro bonservis verip ama takıma bir uzun bulamayan FB başarılı olur mu!?!? Haftaya bu sayfalarda…Son olarak Cumhurbaşkanımızın takımının kupayı almasını çok isterdim bu kumpanyanın asıl yıldızı Fb ve başkanıydı! Yani sen o kadar sözde büyüklerin vergilerini azalt hatta kaçırmalarına göz yum, her dediklerini yap gitsin bir müessese kulübü kupayı kazansın!!! Üstüne üstlük hakemler sözde büyük kupayı alsın diye çırpınıp herşeye faul çalarken, yine hüsran yine hüsran… Hido’nun federasyon başkanlığı, takımlarımızın ve sitemizin sezonu hayırlı olsun…
Fener keşke bu sene o kadar guard forvet vs almayıp parayı faize koysaydı da seneye en azından 2’de pivot alırdık. Bu sene Eurolegue’de playin belki bir de zorla playoff ancak ötesini göremiyorum. Ciddi anlamda pivotsuz bir yıla giriyoruz. Şaka gibi. Umarım ben yanılırım. Umarım Sertaç kariyer yılını yaşar, Khem Birch hiç sakatlık geçirmez, Boban tekrar NBA’e gidecek patlamayı yapar.
Kendi adıma maçın kendisi ve skoru nafiledir. Bu basketbolumuzun yaşadığı en büyük skandaldır. Demokrasilerde seyirci dizayn edilmez, demokrasilerde tehditle maçlar oynanmaz. Yine kendi adıma en büyük gücü seyircisi olan, bu avantajı elinden alınan bir kulübün başkanı da orada olmamalıydı diye düşünüyorum, çünkü bunlara eyvallah dersen daha beterleri kapıda demektir. Aynısı yarın liglerde yapılsa ne olacak, futbolda yapılsa ne olur? Bu yüzden maçtan önce Rafa Nadal’ın sözünü hatırlatmıştım: “Kaybetmek değil kaybetme korkusu benim düşmanımdır.” Bu ülkenin insanlarına korku pompalanmıştır, benim başkanım bu korku imparatorluğuna karşı durmalıydı. Bir utanç gecesidir, alt tarafı betondan bir bina yapıldı diye bu şaşaa, bu tantana neden? Neden? Bunun nesi marifet? Aç salonunu istediklerinle, sonra basketbolumuzu geri ver! Fenerbahçe başkanına hiç yakışmadı. NOKTA.
SÖZDE BÜYÜK… 3 EUROLEAGUE ŞAMPİYONLUĞU, DÜNYA KULÜPLER ŞAMPİYONLUĞU, DÜNYA REKORLARI, SAYISIZ AVRUPA ŞAMPİYONLUKLARI, SADECE SON OLİMPİYAT: İKİ GÜMÜŞ MADALYA, İLK DÜNYA ATLETİZM ŞAMPİYONLUĞU, TEMSİL ETTİĞİ 6 OYUNCUSUYLA KADINLAR VOLEYBOL DÜNYA VE AVRUPA ŞAMPİYONLUĞU… KIBLEN son şampiyonluğunun üzerinden 40 yıl geçmişken sakat oyuncunu milli takıma masa altından kakalayıp o güzel takımı sabote etmek olursa tabi ki onun futboldan başka bir şey bilmeyen fanatiği de yalanın kralını söyler. Ama bunlar hangi devirde yaşadığını bile bilmiyor, çocuğu babasının trol olduğunu anlayıp yazısını okursa gerçekleri gugıl amcasına sorar ve der ki: Anne babam yine yalan söylemiş…
sn gs futbol kulübü başganı: yıllarca sporumuzun lokomotifiyiz palavraları sıktın, geldiğin noktada takımların toplam olarak yüzyıllardır nal topluyor, oynatmadığın bir futbolcu için bir kaç sene amatör denilen şubeleri idare edecek parayı çöpe attın. Artık trollerinin ipi koptu, buralara, basketbolumuza, yapanlara, iddiadan, finallerden, yatırımdan vazgeçmeyenlere hakaretten başka bir şey bilemeyip sürekli ortalığa pisliyorlar. Dikkat edin, ortada rekabetle, sahada olanlarla, kırk yılda bir de olsa seni nasıl yendim konularıyla alakalı en ufak bir şey yok, bulaştıkları her yer içinde basketbol olmayan fanatik bir çöplüğe dönüyor, hedef malesef tek: ne yapsamda yapamadığımı yapanlara hakaret edip kişisel masturbasyonumu yapsam? Ya başgan artık yeter, bir takım kur da bari şunlara namusu kaptırmayalım demez, ya başgan biz onlar kadar büyük değil miyiz? üç kuruş para bulup bunlarla neden rekabet edemiyoruz? demez, derdi yapmak başarmak değil olanı da SÖZDE yıkmak ve vandallıktan ibarettir. Ağzında köpüklerle gelir bin hakaret eder, bir de utanmadan olmayan genç kardeşlerine içi nefretle, kinle, yıkım ve hakaretle doldurulmuş futbol fanatikliği dersleri verir. Basketbol sitesinde mayıs ayını bekler, haziranda ezeli rakibi rüyasında bile göremeyeceği kupaları, o da kuyruğunu toplar temmuza başlarız. Gün olur realliden fazla realli, ekaterinburglu’dan beter rus, yunandan beter yunan olur, döner milliyetçilik dersi verir, nefretini kusar, dayanamaz yalnızlığa hemen uyur (Bülent Ortaçgil Şık Latife şarkısından esinle) Şampiyonluklarda, başarılarda hemen kaçar, izini bulamazsın, şeyhini över, milli takım tarihinin en başarısız sonuçlarını aldığında tıpķı şeyhinde olduğu gibi dilsiz kesilir, izan, ahlak, sportmenlik onun kitabında yazmaz. Tek bildiği vardır, yapana hakaret etmek. İşte bu nedenlerle sn başgan, küçücük bir rekabet yaratta gugıl devrinde bu yalan rekorları kırmaktan vazgeçsin, az da olsa sahaya dönelim, spora dönelim, kalmayan rekabete geri dönelim, bir gün o da “tüh be son saniyede kaybettik” deme keyfine erişsin. Getir geri “sefalete” dönmüş “rekabeti” onun da hayatta hakaretten başka edeceği iki lafı olsun. Trollerinin gözü öyle dönmüş ki, yıkım gözlerini döndürmüş ki, ezeli rakibi artık kendi rakiplerini dizayn edecek duruma gelmiş. Aç “Sefalet değil Rekabet” banka hesabını, sana söz ilk 10 lirayı ben yollayacağım.
Şöyle bitirelim, sen yat kalk Fener her yıl futbol dışı branşlara en az 50 milyon yüro (senin 10 katın) yatırıyor, bundan vazgeçerse vay haline…