Batı ve Doğu arasındaki güç dengesine ilişkin görüşüm sezonun ilk döneminden itibaren değişmedi. Şampiyon Doğu'dan çıkar. Boston veya Milwaukee hangisi finale çıkarsa çıksın, kadro kalitesi, çift yönlü oyun ve takım içi uyum açısından Batı'daki rakiplerine ağır basıyor. Batı takımlarının bir diğer özelliği tahmin edilebilir olmaları. Biri hariç, ne yapıp ne yapmayacakları aşağı yukarı belli.
Denver'ın Batı'yı zirvede bitirmesi neredeyse garanti gibi. Pivotun hücum yönlendirdiği, gardların bitirici oynadığı ezber bozan bir takım. Nikola Jokiç'in varlığı ve istikrarlı oyunu bunu mümkün kılıyor. Play-off'ta saha avantajıyla oynayacak olan Denver, evinde en yüksek yüzdeyle kazanan takım. Bu açıdan saha avantajı Denver için bir silah. Ancak onların yumuşak karnı Jokiç'le eşleşebilen takımlara karşı zorlanmaları. Lakers veya Clippers'la rakip olmaları halinde ilk turda veda etmeleri şaşırtmamalı. Sacramento Kings, ligin en kötü savunma yapan takımlarından biri olmasına rağmen hucümuyla 2. sıraya kadar çıktı. Disiplinli oynuyorlar ve hedef maçlara iyi konsantre oldular. 16 yıl aradan sonra play-off yapacaklar. Orada ne yapacakları rakibe bağlı. Belki bir tur, fazlası olmaz. Ancak kolay teslim olacakları beklenmesin. Tilkiler kök söktürür. Grizzlies yüksek tempoda ve savunarak normal sezonda sorun yaşamıyor. Play-off'taki düşük tempo ve sert savunma ise onları zorluyor. Ayrıca geniş rotasyonla oynamaları ve tecrübe eksiği play-off'ta sıkıntı. Hem Adams hem de Clarke’ın sakat olması pivot pozisyonunda zayıf kalmalarına neden oldu. Buna Ja Morant'ın çete dosyasının açılmasını eklersek bu sene için umut yok. Phoenix Kevin Durant ve Devin Booker'ı bir araya getirerek havalı bir takım oldu ama onların da rotasyonu çok dar. Durant ve Booker sağlıklı kalırsa bir final yapabilirler. Yüzük zor ama rakipleri epey hırpalarlar. Suns'ın bir iki takviyeyle seneye cok daha iddialı olmasını bekliyorum. Minnesota play-in'den en fazla play-off yapar. Onları yaz aylarında Gobert uğruna boşalttıkları kasanın muhasebesi bekliyor. Çare sanırım “kim gitsin” için kısa çöp çekmek olacak. Adayım Karl Anthony Towns ama umarım Anthony Edwards’ı göndermeye kalkmazlar. LeBron ve Davis'in etrafını uygun parçalarla donatan Lakers çok iyi takım oldu ama operasyonu geç yaptıkları için doğrudan play-off zor. LeBron ve Davis sağlıklı kalırsa yüzük için az da olsa şansları var. Yoğun tempo, üst üste ve sert rakiplere karşı oynanacak maçlarda ne kadar sağlıklı kalabilecekleri soru işareti.
Bütün bu ekiplerin aksine tahmin edilmesi en zor takım Los Angeles Clippers. Play-in'de elenmeleri, play-off yapmaları, yarı final hatta şampiyon olmaları sürpriz olmaz. Takımın tavanı ve tabanı o kadar yüksek.
Los Angeles Clippers ligin en kaliteli, en alternatifli ve en kalıplı kanat rotasyonuna sahip. Hepsi üç sayı atabiliyor, Norman Powell ve Bones Hyland hariç hepsi iyi savunmacı, farklı pozisyon oynayıp, savunabiliyorlar. Birebirde skor üretebiliyorlar. Paul George, Kawhi Leonard ve Marcus Morris üçlüsü teoride ligin en iyi savunması. Topa baskı, birebir ve takım savunmasında çok iyiler. George'un hücum yönlendirme ve geniş hücum repertuarı, Kawhi'nin orta mesafeden kusursuza yakın üretimi, Morris'in topsuz oyunla ceza şutu sokması, onu diğer ikisiyle uyumlu hale getiriyor. Norman Powell'ın benç skoreri olarak katkısı, Nicolas Batum'un çok yönlü oyunu ve topsuz katlardaki başarısı 15-20 dakikalık rol için onu değerli kılıyor. Terance Mann oyun kurucu gibi oynayabilmesi ve her şekilde şut sokması, Çin malı Stephen Curry diyebileceğimiz Eric Gordon, bencil oyununa rağmen kriz anlarında kırılacak cam olan Bones Hyland'ın kısa sürede skor üretebilmesi büyük avantaj. Formsuzluğu nedeniyle rotasyon dışı kalan, kısa beşlerin pivotu ve yardım savunmasının ustası Robert Covington ihtiyaç halinde görev almayı bekliyor. Clippers kadrosu 2,3 ve 4 numarada her şeye sahip. Rakibe ve oyunun gidişatına göre şekilden şekile girebilirler. Ivica Zubac'a alternatif olarak Mason Plumlee'nin gelişinden sonra pivot pozisyonu da sağlama alındı. Tek sorun oyun kurucu olsa da kısaların neredeyse tamamı etkili birebirci olduğundan o da can yakmıyor. Koç Ty Lue taktik yönü geniş iyi bir koç. Her ne kadar LeBron'un sırtında kazanılmış olsa da koç olarak şampiyonluk yüzüğü sahibi.
Takım savunması ligin en iyilerinden. Normal sezonda sorun yaratan düşük tempoda oynamaları play-off için avantaja dönüşüyor. Sert savunma ve yarı saha oyunu Clippers'ın uzman olduğu alan. Kawhi Leonard formda ve oyunun her iki yönünde etkili. Ayrıca kazanmaya çok motive.
En belirgin eksik, kriz anlarında takıma liderlik yapacak bir oyuncunun olmaması. Mike Conley'i alarak kısa vadeli bir çözüme gidebilirlerdi ama yapamadılar. Takımın starları Kawhi ve Paul George kriz anında ortadan kayboluyor. Kawhi kendi gezegeninin kralı, arkadaşlarını toparlayamıyor. Paul George geçen sene bir ara lider karakter sergiledi ama mum ışığı misali çabuk söndü. Az da olsa Eric Gordon'un bu rolü üstlenmesi mümkün. Ancak kuvvetli ihtimal değil.
Lider eksiği bir şekilde aşılır ama Kawhi Leonard dışında takımın tamamına yakını istikrarsız. Bir maç şahane bir maç tanınmayacak haldeler. Boyalı alan yol geçen hanına döndü. O kadar etkili bireysel savunmacılaya rağmen defansta çöktüler. İki uzatmalı Sacramento maçında 176 sayı yediler. Oysa kısa süre önce ligin en iyi savunmasını yapan takımdı.
Paul George büyük düşüş yaşıyor. Biraz forma girse takım seviye atlayacak. Ayrıca Koç Ty Lue, Westbrook'u uzun süre oynatıyor. Play-off'ta 15 max 20 dakika kenardan gelse yeter. Seri mağlubiyetleri Russ'a bağlıyor değilim ama yıldız olduğu günlerin geride kaldığının farkında değil. Büyük rol alınca pimi çekilmiş el bombasına dönüyor.
Clippers kağıt üstünde sahip olduğu zenginliği sahaya yansıtmıyor. İstikrar sorunları var. Sezon içinde artı ve eksi sürekli serileri oldu. Örneğin son 4 maçını hem de ciddi rakiplere karşı kazandılar ama ondan önceki 5 maçı kaybetmişlerdi. Bu gel gitleri sezon içinde sıkça yaşadık. Clippers, kaliteli un, yağ ve şekere sahip. Ahçı da yeterli. Ancak bir türlü helva yapamadılar. Öylesi dönemler yapıyorlar ki; “tamam oldu” diyorsunuz. Ardından büyük bir düşüş geliyor. Tam “olmuyor” derken bir başka çıkışa şahit oluyoruz. Play-off'ta Los Angeles Clippers'ın hangi yüzüyle karşılaşacağımızı çok merak ediyorum. Yolları zirveye de dibe de çıkabilir. Öyle dengesizler.
Bogdan devam dedi
Atlanta Hawks bir yandan doğudan play-off'a girme mücadelesi verirken diğer yandan önümüzdeki sezonun planlamasına başladı. İlk adım Bogdan Bogdanovic'in sözleşmesini 4 yıl 68 milyon dolara uzatmak oldu. Fiyat performans olarak çok başarılı hamle. Ayrıca Koç Quin Snyder birden fazla yaratıcı oyuncuyu aynı anda sahada tutmayı sever. Bogdan'ın kalması onu da memnun etmiş olmalı. Sırp basketbolcu bu sene %40 üç sayı isabetiyle maç başına 14.1 sayı kaydetti. GM Landry Fields takas döneminde çok sayıda teklif alan Bogdanovic'i makul bir ücrete tutarak iyi iş çıkardı. Bogdanovic son yıllarda sık sakatlanıyor ama sağlıklı kalabildiğinde ligin en önemli skorerlerinden biri. Önemli katkısı olur, takas ihtimalinde alıcısı bol olur. Yeter ki sağlıklı kalsın. Bu şartlarda şahane sözleşme.