Geçen yıl Final Four'daki Fenerbahçe ile şuan sahadaki takımın arasındaki fark nedir derseniz; son periyoda bakmak yeterli olur derim.</p>
<p>Kavga ise kavga, mücadele ise mücadele, istek ise istek her şey vardı Fenerbahçe'de. Hiçbir koşulda geri adım atmayan, evinde yenilgiyi aklından geçirmeyen bir takım.</p>
<p>Son periyot öncesi 10 sayı geri düşülen, top paylaşımının ve enerjinin düştüğü, bençten çok sınırlı katkı alındığı mücadelenin sonunda Fenerbahçe müthiş bir sertlik ortaya koydu. </p>
<p>Kuban'ın değişmeli ve yardımlı savunmasına aynı şekilde yanıt veren Fenerbahçe öylesinde agresifti ki Delaney neredeyse koltuk değnekleriyle sahayı terkedecekti. Son periyotta Kalinic'in müthiş savunması, Bogdanovic'in liderliği ele alırken mücadele anlamında da tüm gücünü sahaya yansıttığı, Datome'nin 4 numaraya geçtiği anda oyunun açıldığı bir mücadeleydi.</p>
<p>Ancak son periyotta yaşanan bir an, Fenerbahçe'nin oyunu ne kadar istediğini gösteriyordu. Vesely'nin girmeyen 2. faulünde Dixon'ın tüm gücüyle ribaunda çıkıp tipleyip, yerde kalmayı göze aldığı o an Fenerbahçe'nin bu sezon parlattığı karakterini sahaya yansıtıyordu.</p>
<p>3 periyot 51 sayı atıp son çeyrekte 34 sayı bulmak normal bir şekilde açıklanamazdı.</p>
<p>Es geçmeden; Bogdanovic'in son dönemde konsantrasyonunu yukarıya çekmesi; lig, Euroleague demeden en üst seviyede mücadele etmesi Fenerbahçe için çok önemli kazanım…