PINAR KARŞIYAKA-TÜRK TELEKOM
* Stimac topu çembere yakın aldığı pozisyonlarda Assem Marei'nin üzerinden iyi çalıştı. Marei önden, ya da yarım önden alabilirdi ama Stimac'ın çembere en yakın noktada topla buluşmasına izin vererek kötü bir savunma performansı sergiledi. İlk yarı bittiğinde Stimac'ın 15, Marei'nin 2 sayısı vardı.
* Türk Telekom'daki eski Karşıyakalılar'dan Yunus Emre Sonsırma, Metin Türen, Kaya Peker durgundu, Serhat Çetin oyuna girmedi, Kenny Gabriel 12 sayıyla vasattı.
* Egemen kendisini bulmaya çalışan genç bir oyuncu, bu nedenle tribünlerin ona yaklaşımı önemli. Bu maçta tribünlerin desteği Egemen'e moral ve enerji verdi. Umarız bu maç Egemen için kırılma anı olur. İyi oynarken alkış tamam ama onun asıl hata yaptığında desteğinize ihtiyacı var.
* Üçlük attıktan sonra temas yokken bile kendinizi yere bırakırsanız, buna faul çalabilecek hakemler var çünkü sadece topu izliyorlar.
* Stimac serbest atış kullanırken Telekom da casus mola kullandı. Molada bir de casus vardı: Sek Henry. O da gitti, Gören'i dinledi…
GALATASARAY-BANVİT
* Zach Auguste hareket alanı bulup çabukluğunu kullandığında tutulması zor bir oyuncu. Banvit ona bu fırsatı verdi.
* Galatasaray son haftalarda daha takım gibi ve dengeli oynuyor ama daha fazlasını yapabilecek kapasiteye sahipler.
* Banvit'in iki yeni transferinden McKenzie Moore ilk geldiğinde hızlı bir başlangıç yapmıştı ancak hala beklenen çıkışı yakalayamadı. Davon Shelton için bir-iki hafta daha beklemek gerekecek. Galatasaray maçına ortak olamamalarının asıl nedeni ise yerlilerin performansı idi.
TOFAŞ-AREL ÜNİVERSİTESİ BÜYÜKÇEKMECE
* Kenny Hayes'in dönüşü, Danny Gibson'ın katılımı Büyükçekmece'yi değiştirmiş ancak ilk beşte başlayan oyuncuları 31-38 dakika süre alınca son periyodda pilleri tükendi. Yerliler devreye girmezse sezon sadece 5 yabancıyla hayat geçmez.
* Çaylak uzun Devin Williams bazı şeyleri anlayıp yerine oturtmaya çalışıyor ama kararsızlığı ortada. 28 top kullandığı maçlardan sonra bu maçta 3 atış kaçırmasına karşın 8 top kullanması da biraz az oldu.
* Limoges maçı öncesinde TOFAŞ daha az yorularak kazanmak isterdi ancak herşey son periyoda kaldı.
* Barış Ermiş iyileşirken yeniden sakatlanmış ve Sammy Mejia'ya birçok maçta büyük yük binmişti. TOFAŞ açısından bu maçtaki en olumlu gelişme kuşkusuz Barış Ermiş'in iyi günlerine yaklaşması oldu.
* Türk Telekom maçında burnu kırılan Berkan Durmaz maskeyi sevmedi ve çok rahatsız oldu.
AFYON-SAKARYA
* Dorukhan seti unutunca kısa süre sonra benche geldi, sonra kendisine set hatırlatıldıktan sonra sahaya döndü. Hepimiz onun ne kadar iyi bir şutör olduğunu biliyoruz ama doğru şutu bulana kadar yapabileceği başka şeylerden katkı vermesi gerekiyor. İlk topları atma alışkanlığından vazgeçip pozisyonu beklemeli.
*Bir pozisyonda Marco Knight sakatlanıp ön sahada kalınca, Sakaryalılar rakip oyuncuyu bekledi ve o geri sahaya geldikten sonra sete başladı.
* Sakarya dar rotasyonu da düşünerek faul yapmaktan kaçınınca ilk yarıda faul hanesinde sadece "4" yazılı idi. İki haftadır enerjiyle oynayan Sakarya'da umarız gidenlerin yeri çabuk doldurulur ve ödemeler eskisi kadar uzamaz.
* Frank Elegar Afyon'a sezon başladıktan sonra geldi, 6 maç sonra da TOFAŞ'a geçti. Bu tarihte onun kalitesinde bir uzun bulmak Afyonlular için hiç de kolay olmayacak.
BAHÇEŞEHİR KOLEJ-ANADOLU EFES
* Hadi Özdemir kaç yıl daha basketbol oynayacak, bilmiyorum ama kendisinden mükemmel bir fundamental koçu olacağından kuşkum yok. Özellikle ayaklarını çok iyi kullanmasını bilen bir oyuncu.
* Anadolu Efes bu sıralar Moermanın etinden, sütünden, herşeyinden yararlanıyor. Bu maçta da sadece 2 dakika 22 saniye dinlenebildi.
* Emir Preldzic ve Can Altıntığ'ın sakatlıkları Bahçeşehir Koleji'ni çok etkiledi. Bu maçta benchten sadece 11 sayılık katkı almaları (Anadolu Efes 35) etkiliydi.
* Chris Babb'in bir sorunu var mıydı? Bilmiyoruz ama bir oyuncuya koçun güvenmesi istikrarla oluşur. Her gün farklı performanslar ile iş papatya falına dönüşür. Babb bazen yukarılarda, bazen aşağılarda…
BEŞİKTAŞ SOMPO JAPAN-DARÜŞŞAFAKA TEKFEN
* Darüşşafakalılar'ın kafasında önde oynarken de korku var: Acaba yine kırılacak mıyız? Michael Eric'in harika başlangıcının ardından Darüşşafaka maçı uzun süre önde götürdü, devrenin bitimine birbuçuk dakika kala da 37-33 öndeydi. Derken… 9-0'lık Beşiktaş serisi ile herşey değişti.
* Beşiktaş'ın Efes galibiyet çok önemliydi ancak sanki Daçka galibiyeti daha değerli oldu. Efes maçını tek başına Jason Rich almıştı, bu defa bütün takımın payı vardı.
* Erkan Veyseloğlu genç oyuncuların çok iyi izlemesi gereken bir karakter. Takımı kendisinden neyi bekliyorsa onu yapmaya çalışıyor. Az da oynasa her zaman nöbetçi.
* Ahmet Çakı'nın başına gelenlerde yerli oyuncuları kazandırma çabası çok etkili oldu. Bu maçta yerlilerden sadece Berk Demir skora katkı yaptı. Herşeyi 5 yabancıdan beklerseniz o maç istediğiniz gibi bitmez. Sizlerin de ortaya çok daha fazlasını koymanız gerekir.
* Bir not da Beşiktaş'ın FIBA Şampiyonlar Ligi maçından… Çok kritik bir mücadele ama tribünlerde 200 kişi yok. Rakip Fenerbahçe, Galatasaray olsa tribünler dolar. Demek ki taraftarlar kendi takımlarının kazanmasına değil, ezeli rakiplerinin yenilgisini görmek için salona gidiyor.
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE-FENERBAHÇE
* İBB kaybedeceğini, Fenerbahçe kazanacağını biliyordu. Böyle olunca da savunmalar rahatladı, tempo yükseldi, saha genişledi ve ortaya izleyenler açısından keyifli bir oyun çıktı.
* TBF'nin isatistik kayıtları olmadığı için emin değiliz ama 5/5 üçlük Sinan Güler'in kariyer rekoru olmalı.
Kaynak: Basketfaul