5 Kasım 2024, Salı
spot_img
Ana SayfaLİGLERBasketbol Süper LigBir Pastadan Fazlasını Hakediyorlar

Bir Pastadan Fazlasını Hakediyorlar

Kim unutabilir ki o yılları?
 
Ben çocuk yaşta; sen belki üniversitede.. Kimisi tribünde, kimisi belki İtalya'da…
 
Hepimizin basketbolu sevme, tutkuyla bağlanmasına neden olan o Efes Pilsen'i, sahadaki başarılarını, ortaya koydukları kaliteli duruşlarını, örnek oluşlarını nasıl unutabiliriz.
 
Üzerinden 20 yıl geçse de Naumoski'nin formasına terini silmesini, Ufuk'un skorerliğini, Tamer'in savunmadaki duruşunu, Volkan Aydın'ın kritik şutlarını, Murat Evliyaoğlu'nun sol yumruğunu öpüp diğerini havaya kaldırmasını sanki dün gibi…
 
Takım olmanın, birlikteliğin, bir yumruk olmanın sahadaki yansımasıydı o Efes Pilsen…
 
Ve önceki gün o takım 20 yıl sonra yeniden bir araya geldiğinde değişen hiç bir şey yoktu. Sanki bir balıkçıda değil de Merter'deki tesislerde bir antrenman öncesi toplanmış gibilerdi.
 
Doğan Hakyemez ve Tamer Oyguç'un önderliğinde 'madem Efes bir şey yapmıyor bari biz 20. yılda toplanalım' diyerek bir araya gelen o takımı görünce neden başarılı olduklarını çok iyi anlıyorsun.
 
Öyle ki roller hala aynı. Naumoski bir tarafta. Ufuk Sarıca lider, yanında Evliyaoğlu; Mirsad bir tarafta yine bir şeylerin peşinde…  Tamer Oyguç kaptan edasıyla takımı organize ediyor. Boris ve Erdal Bibo sanki hala takımın genç oyuncuları…
 
Onca yıl geçmiş belki ama Aydın Örs'ün yanına geldikleri anda hepsi altyapıdan A takıma çıkan o çocuğa dönüşüyordu sanki. Hepsi Aydın abilerinin yanında saygıdan asla kusur etmeden anılarını anlatıyor, hatta sakladıkları şeyleri artık ayyuka çıkartmak istiyorlar; 'Aydın abi artık bu olayı açıklıyorum…' diyerek…
 
Apoletlerden omuzlarında yer kalmayan Ergin Ataman ve Oktay Mahmuti, Aydın abilerinin hemen yanında eski günlerdeki gibi, biri sağ biri sol yanında…
 
Saygı, sevgi mıh gibi kazınmış gönüllerine…
 
Malzemecisi Ado'sundan, Baho'suna; bizlere her zaman önce kızmayı (!) tercih eden Engin Özerhun'undan, babacan Çetin Çeki'sine; idarecisinden doktoruna bir yumruk; hala.. Sanki yarın maçları varmış gibi…
 
Bu takıma, bu görüntüye bakınca, nasıl başarılı oldukları için fazla araştırmaya gerek yok. O anıları dinledikçe, kendini dünyanın en şanslısı hissediyorsun.. Düşünsene; dün beton sahada kendini Petse, Ufuk, Murat zannederken, şimdi onların yaşadıklarını dinliyorsun.
 
Aydın Örs'ün başarıya giden yolda neler yaptığına şahit oluyorsun… O takımı nasıl bir aile havasına soktuğunu, kökleri nasıl sağlam attığına tanıklık ediyorsun; öyle ki belki bir 20 yıl sonra yine bir araya gelseler yine o soyunma odasındaki çocuklar olacaklar…
 
Ah Efes… Senin yerin her basketbolseverde farklıdır…
 
Sayın Tuncay başkan… Bu takım sizin sayenizde ortada, siz bu takımı bizlere armağan ettiniz. Gelin şu fırsatı kullanın… Kenetlenmeye, bir olmaya muhtaç olduğumuz şu günlerde bu takımı bir araya getiriniz. Önünüzde Cedevita ve Malaga maçları var. Tıklım tıklım doldurun salonu, çağırın bu müthiş kadroyu. Aydın abilerinin arkasında sıralansınlar ve ahde vefayı tatsınlar.
 
Madem formaları emekli değil, madem bir jübile bile tatmadılar.
 
En azından onore edelim onları. Ayağa kalkalım ve ellerimiz kızarana kadar alkışlayalım.
 
Bir fırsat yaratın…Küçükler, bu adamları öğrensin, onların hayatlarını araştırsın ve görsünler… Anlasınlar ki; sevgi ve saygı bir araya geldiğinde, bir yumruk olduğunda, hiçbir engel duramaz karşında…
BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler